Şimdi yüzdüğüm sular
Kulaçlarıma direniyor
Geçmişin yorgunluğu
Bir acaba sorgulanışına teslim
Sana beni sev demiyorum. Sevme de... Sen seni sev, yıldız bakışlı gecelerden düş artık sabahlara... Bir türkünün en can alıcı nakaratına yazılı kal, ki sen dudaklarımdan dökülen ol. Seni seslendirdikçe; ezberlerime yerleş ve tutun yalnızlığın pelerinine... Uçup gideriz kimsesiz saatlerin boşluğundan sıyrılıp, başka diyarlara doğan yeni güneşlere...
Bugün fırtına var
Sensizlik vurdu göğsüme
Şemsiye açıyorum sensizliği tutmaz yarınlara
Kırılacağını bilerek
Olurda bir gün
Olur ya
Olur işte
Sen yinede bir düşün derim…
Ben zorları severim dedikçe
Kolaylıklara düşürdüm benliğimi
Düşlerimdeydin
Çıkartmak istedikçe, define avcısı gibi kazıyan
Sen yinede kulak asma yazdıklarıma,
Arada esip gürlüyorum sensizliğimle…
Unutmuş değilim seni ama unutmuşum benliğini…
Bende kalan yanın, sen olmadıktan sonra yetim bir çocuk
ve emzik bilmez günlere büyüyor…
Sancılı bir büyümek bu,
Sahi sen neden yoksun
Anlatmaya gayret edişlerim
Hep senlikte tökezledi
İçinde biz geçmeyen şiirleri sevdim
Senin olmadığın bir yere
Bizliği koymayı şiirler bile kabul etmedi
Durgun sulara fırlatılan taşların çıkardığı halkalar gibi uzaklaştık birbirimizden...
Bir daha yakınlaşmamak üzere...
Beynimin içinde binlerce kelime dans edip dururken,
neden bir tanesi seni tutup getirmiyor...




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!