Zamanı sana kurduğum günden beri, saatlerin bir anlamı kalmadı gözlerimde… Bir kuş sesiyle uyanabilmeyi dilerken yeni bir güne ve kanat çırpmayı gözlerinin içinden geçerek… Geçmişten süre gelen sözler yumağı… Oysa ellerim ellerine değse, gözlerim yanardı. Gözlerim gözlerine dalsa, bir yıldız kayardı. Şimdi saatler ne zaman sensizliği vursa, bir bulut gelip konaklıyor gözlerime… Unutmayı istedikçe boğazımıza düğümlenen sessizlik ve akıp giden zaman ve biz içine sığmıyoruz… Ben uzak durmaya çalıştıkça, içime çöreklenen bu sancı neyin nesidir…
Saatler ne zaman seni göstermiş olsa
Üşüyen yalnızlığın aklıma düşer
Isıtmayan hayallerinin içine kayboluşlarınla
Bilemezsin gidişlerin ilk sıcaklığını
Sıcaktır dokunmaz
Sonrasına gelen buz günleri
Anımsatır çok şeyi
Sen içindesin o dışındayken dünyanın
Bir bütünün içine giremeyişler sorgulanır
Hiçbir ten yüreğinle dokunduğun tenin verdiği sıcaklığı vermez.
Yazdıklarımın içinden çıkıp gittiğini bilseydi.
Yeniden yazabilmem için döner miydi?
Ay kesiği gecenin içiydi
Yıldızlar solgun bakarken
Uzak zamanların gölgelerinde
Gözlerimde canlanan mazinin kayboluşu
Yeni günlere kucak açışlarımda
Sönüktür geceler gülüşlerinden uzak varılan sabahlara
Ah kadınım!
Geçmek bilmeyen saatlere isyandır sensizliğim
Dokunuşun adıdır gülüşün
Bir bilsen;
Gözlerinde ışıldayan yıldızlar fenerimdir bu şehrin ıssız sokaklarında
Oysa içimden geçenler sığmıyordu hiçbir kabın içine
Ve hiçbir şiirin gücü, seni anlatmaya yetmezken
Kelimelerin düğümlenip kalmışlığı karşısında
Vuruyordu pencereden içeriye düşen ışık huzmesi
Sessizliğin can bulduğu saatleri gösterirken
Çok kalabalıklar içinde
O kadar yalnızım kendimden
Söylediklerim yarınlara eşdeğer
Tutulurken kaçırıldım kimliğimden
Bu çözünülmezlik kafası
Bu boşluk hissi
Yokluğunun vurduğu
Günlerin birbirine karışıp gittiği
Şiirlerin sustuğu
Yazmak hiç kolay değil




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!