Öylesine alıştı ki yüreğim
Her şeyi ertelemeye
Mutluluğu, sevinci, sevilmeyi,
Hatta özlemeyi dahi erteledi kalbim,
İncinmesin incitenler
Ne baharlar kucakladık biz
Hepsi geldi geçti
Ne kışlar, ayazlar
Yaz ile güldü yüzümüz
Hepsi bir hayaldi
Hayat gülünce güzel
Birleşince tüm eller
Ne dert kalır ne tasa
Sevgiyle döner dünya
Nefes olmak acıya
Şimdi biz!
Titrek şavkı düşen kalbine
Kelebek kanadına tutunur gibi
Birbirine aşina gözlerin
Çekingen ilk buluşması gibi
Yüreğimin ilk çarpışı
Bak dilimiz aynı,
Ten renginin ne önemi var acımız aynı.
Aynı renkte kanıyor kalp,
Yürek acımız aynı.
Acının rengi yok,
Seni dinlemek
Su’ yu dinlemek gibi bir şey
Tınısın da sesinin
Dalga dalga huzuru yakalamak
Çirkinliklerden kaçmak gibi bir şey
Seni görmek
Biz çiğdemi külahta aldık
Gazozu açık hava sinemasında
Dudaklarımız kavrulurken tuzla
Serin bir ferahlık tadında
Erik avuçla beş kuruşa
Sen bana gün gibisin
Kızıl saçların tan vakti
Işıl ışıl oynaşır gökyüzünde
Gözlerinde buruk bir şafak
Gebedir geleceğe
Gülüşün de uçuşur serçeler
Mutsuz olmak için sebep aramayın
Bahaneler arkasına sığınıp saklanmayın
Aldığımız her nefes
Ta kendisidir mutluluğun
Kıymetini bilene…
Ne çok nazlandın be kader!
Çok şey mi istedik senden?
Bir parça mutluluk
Bir avuç da huzur.
Alt tarafı vereceğin
İki nefes arası sıcak ömür
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!