Hadi dostlar katılın horana
Sevgi tüten gurbet kuşlarına
Karadeniz’in hırçın dalgasına
El ele verelim dostluk folklorunda
Kardeşlik türküsü söyler dalgalar
Nefes almak hayatın en büyük ödülü ise,
Pamuk ipliğine bağlı nefes almak
Her nefeste şükürler olsun rabbime
En büyük ödülünü verdiği için bize
Bir nefeslik ömrümde
Bir kişi; tanımadığı birisi hakkında kötü yorum yapıyorsa eğer, o insanın kişiliğinden şüphe ederim...
Gidiyorum
Sustu artık dilimdeki kelimeler
Bir daha güneş bizim için doğmayacak
Dudaklarım seni seviyorum cümleleri kurmayacak
Sustum, bir kez daha gözlerim aşkla bakmayacak
Ellerini tuttuğumda avuçlarım yanmayacak belki
Sözler tükendiği zaman
Gözler konuşurmuş,
Gözler bakıştığında
Kalpler yol bulurmuş
İki bedende, iki yürek,
Coşar, çağlar, taşarmış,
Ey nurum
Bilmez misin özüm sendedir
Sendendir damlayan
Göz pınarlarımdan
Dilimde mahşer
Özüne dön
Çekilip kozana yüreğinden gelen sesi dinle
İçinde taşıdığın duygulara bırak kendini
Göreceksin orada bekleyen seni
Binlerce yıllık geçmişten savrulan kül tozlarında,
Yüzyıllardır uyuyan aşkın yollarında,
Binlerce sevdanın yakıcı acısında,
Sen kül, ben toz, savrulduk oradan oraya,
Küllerin savruldu bir rüzgarla,
Efes'in havasında.
Sen benim aşkım
Kör ayazım imkansızım,
Yollarına yüz serdiğim,
Alın yazım, bahtsızım.
Kara düşlerimin ışığı,
Alaboraların sığınağı,
Bazen ‘hiç’ olmayı bile beceremez insan.
Alabildiğine kapatır kapılarını her şeye.
Alabildiğine susar herkese.
Amaçlarından, isteklerinden,
Hayallerinden vazgeçer sessizce.
En sevdiği şeyleri yapmak istemezken,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!