Ayşe Manav Şiirleri - Şair Ayşe Manav

Ayşe Manav

Günümün ışığı
Saçlarımda dolaşan sabah meltemim

Aydınlığım, gülüşüm
Çığırtkan kuşların telaşlı ötüşü

Devamını Oku
Ayşe Manav

Bize yeni yıl değil;
Yeni bir vicdan, merhamet, bakış açısı gerek
Çıkarsız sevgi, anlayış, egodan arınmış yürek,
Öfke ve hasetten ırak benlik
Bize yeni yıl değil;
İnsan gibi insan olmak gerek.

Devamını Oku
Ayşe Manav

O sabah telefonun sesi ile uyanmıştı, bir gece önce düşünmüştü arayan kişiyi, özlemişti. Bir süre özlem dolu konuşmalardan sonra vedalaşıp buluşmak üzere sözleşmişlerdi. Kendisine bir kahve alıp oturduğunda tanıştıkları birkaç sene öncesi gözlerinden film şeridi gibi geçmeye başlamıştı.

Yılın en soğuk günü idi, hayatı boyunca unutamayacağı günlerin başlangıcı ve yaşanacak acı günlerin habercisi gibi senenin ilk karı düşüyordu şehrine. Bir nakliye kamyonunun önünden son kez bakıyordu az önce boşalttığı evine, gözyaşlarını içine akıtarak yanında oturan kızına belli etmemek içindi çabası. Koskoca dünyada tek başına kalmış gibiydi, kimsesiz ve çaresiz.

Yaşadığı rahat günlerin sonu, iflas eden dükkânlarının açtığı yaraların başlangıcı, mücadele içinde geçen yıllarının ortasındaydı o dönemler.
Dönüp kızına bakarak yutkundu, bir an derin bir nefes alarak ‘ anneannen bizi bekliyordur şimdi evde sıcaktır’ diyebilmişti.

Devamını Oku
Ayşe Manav

Üzülerek çözemediğim sorunlara
Artık gülüp geçiyorum.
Nasıl olsa her şey
Sonunda olacağına varıyor.

Devamını Oku
Ayşe Manav

Yine dünkü bu vakit,
Yine şimşekler İzmir'in dört yanı,
Yine sağanak gözlerde
ve yine yağmur düşüyor yüreğimize.
Gözlerimiz yağmur kaçamağı
Sağanak kalbimizde.

Devamını Oku
Ayşe Manav

Gönülden akan pınardır şiir
Harf harf, hece hece
Satıra damlar dize
Tanıdık bir tını gibi işler
Ruhun derinliğine

Devamını Oku
Ayşe Manav

Seneler önce büyük anne ve büyük babamızdan dinlediğimiz masalların hiç birini çoğumuz hatırlamayız. Önlerinde diz çöker anlatmasını beklerken, bugün ne anlatacak diye merak içinde bekler, bütün torunlar etrafına toplanırdık. Dedem ise sarı bir kese kağıdı eline alır içinden birer avuç hepimize çerez, gofret bazen parlak jelatin kağıtlarına sarılmış akide şekerlerini dağıtıp masal ya da hikayesini anlatmaya başlardı. Açık söylemek gerekirse hiçbirini hatırlamıyorum şu an.
Sadece hatırladığım bir hikâye var ki; rahmetli büyük annemden dinlediğim. İşte onu hiç unutmadım.

Bundan seneler önce, savaş yıllarında babamız savaşta şehit olmuş, biz üç kardeş ve annem tek başımıza kalmışız, karnımız doyurmak için otları toplar, odun ateşinde topladıkları otları pişirir bizim karnımızı doyururmuş. Savaş devam ederken bir anda düşmanın yaklaştığını duyan köylüler çocuklarını alıp kaçmaya başlamışlar, annem bebek olan kardeşimi kucağına almış, benim elimden tutmuş, diğer kardeşimde peşimizden geliyor, dağ tepe demeden kaçıyorduk. Şimdi anlıyorum annemin amacı bütün düşman askerlerinden kaçanlar gibi tren istasyonuna varmak ve trene binip İstanbul’a gitmekti. İki gün boyunca aç, susuz ve perişan halde yola devam etmiş, sonunda tren istasyonuna varmıştık, herkes telaş içinde bir an önce trene binmeye çalışıyor itilip kakılıyor, o kalabalık içinde annem bizi kaybetmemek için büyük çaba gösteriyordu. Yanımıza gelen bir görevli bize çok yardım etmiş daha sonra annemin haline acımıştı.

- Hanım sen bu üç çocukla nasıl baş edeceksin, hem sana engel oluyorlar yola böyle devam edemezsin, bebeği bana ver, eşimin çocuğu olmuyor ona kendi evladımız gibi bakarız, İstanbul’a gidince de benim adım, adresim burada yazılı beni bulursun.

Devamını Oku
Ayşe Manav

Gecenin en koyusu
Uykunun en derinindeyim
Rüya mısın gerçek mi
Cevapsız sualdeyim

Günlerden hangi gün

Devamını Oku
Ayşe Manav

Ne çok gitmeler yaşadık ömür yolunda
Kal diyemeden yutkunduk bir hıçkırıkta
İçimizde yangın arta kalan boşlukta
Sustuk alabildiğine yutkunduk her haykırışta

İhanet kurşunu yaktığında her teni

Devamını Oku
Ayşe Manav

Kıyametti yüreğim
Hiç biriniz anlamadınız
İçimde kopan fırtınaları
Hiç mi fark etmediniz

Hepiniz mi kördünüz sağırdınız

Devamını Oku