Bir varmış bir yokmuş der gibi başlar hikâye,
Bir kalp varmış, sevmiş ölesiye,
Bir göz görmüş, bir bakışla yanmış,
Bir söz duymuş, ömrünü ona bağlamış…
Gökyüzü tanıktı ilk kavuşmaya,
Ben bir kadınım…
Ne eksik ne fazlayım bu dünyada.
Ne başkasının gölgesinde,
Ne de kimsenin duasında var oldum.
Ben kendimle geldim bu hayata,
Ve kendimle yazdım kaderimi.
Gel ulan gel!
Bu yüreğin kapısı hâlâ sana açık,
Özlemin içimi delik deşik etmiş,
Geceye her baktığımda
Senin hayalini çiziyorum yıldızlara.
Gözlerimiz kaldı giderken,
Dudaklarımız suskun, yürekler yaralı,
Sessizce veda ettik,
Ama baktıkça, içimiz paramparça.
Gözlerimiz kaldı giderken,
Yine çöktü gece, sensizim bak,
Ay bile küsmüş, ışığı ıslak.
Rüzgârın sesi, sanki sen gibi,
Adını fısıldar, kalbimle aynı.
Yollar karanlık, izim silinmiş,
Güçlü durmak, sessiz bir savaş vermek,
Kırılmak üzereyken dimdik ayakta kalmak.
Yorgunlukla dans etmek, gözyaşını saklamak,
Ve kimse bilmeden, içindeki fırtınayı sarmak.
Dünyanın yükünü omuzlamak belki,
Bu hayatta gülmeyen kadınlar var,
Gözlerinde birikmiş koca bir deniz,
Ama dökmeye fırsat bulamamışlar.
Yutkunmuşlar, susmuşlar,
Gülüşlerini saklamışlar ceplerinde,
Kimseler görmesin diye.
Gülüşünü sevdiğim adam,
Ben sana tutuldum,
Bir bakışınla çözüldü tüm düğümlerim,
Bir tebessümünle başladı yeniden kalbim.
Sen güldüğünde,
Bir rüzgâr esse memleketimden,
Bir toprak kokusu gelse burnuma…
Yemin ederim, gözyaşımı tutamam,
Çünkü gurbet,
Sadece uzaklık değil,
Eksik kalmaktır insanca…
Güvendim sana, dal gibi kırıldım,
Bir rüzgar estin, sessizce savruldum.
Bir sözünle göğe yükseldim belki,
Bir suskunlukla yerle bir oldum.
Gözlerin vadetti, içim inandı,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!