Biriktirdim sustuklarımı,
Yutkunmalarımı, içime attıklarımı…
Kim ne sandıysa,
Unuttum sanmasın!
Ben sadece zaman verdim,
Yara izleri kabuk bağlasın diye...
Bir insanın yüzü hiç mi gülmez,
Sonsuz bir karanlıkta mı kalır?
Gözlerinde saklı kalır mı mutluluk,
Ya da sadece hüzünle mi anılır?
Kimi zaman içten bir tebessüm saklar,
Bir gün gelecek, yollar ayrılacak,
Gözlerin gözlerime son kez bakacak.
Sözcükler boğazımda düğümlenecek,
Ve kalbim, son kez senin adınla çarpacak.
Gözlerimden düşen her damla,
Bir “hoşçakal” dedin sessizce,
O an sustu içimdeki tüm şiirler
Ne gökyüzü mavi kaldı,
Ne de güneşin sıcaklığı vardı.
O kelime, bıçak gibi kesti bağlarımızı,
Sessizliğimin ortasına düştün bir anda,
Karanlık geceme doğan yıldız gibi…
Ne çok beklemişim meğer seni,
Adını bile bilmeden, hayalini kurar gibi.
Yorulmuştu kalbim,
Bir geceydi sessiz, yıldızlar bile küskündü,
Gözlerimde biriken yaş, dilimde ismin düğümdü.
Sen sevdim dedikçe, ben inandım delice,
Meğer her sözün zehirmiş, akarmış içime ince ince.
Kalbime konuk oldun, sanki misafir değilmiş gibi,
[Kadın:]
Geceye soruyorum, seninle doğan sabahı,
Rüzgar getiriyor fısıltını kulağıma.
Kalbimde ince bir sızı, adı sevda,
Yolunu gözlerken, düşüyor yıldızlar avuçlarıma.
Sana inanmayı çok isterdim,
Bir gülüşüne dünyamı vermeyi…
Her sözünü içimde çiçek gibi büyütüp,
Hiç sorgulamadan sevmeyi…
Bir “gel” deyişinle yıkmak isterdim
Bazen gülüyorum sebepsiz,
İçimde ağlayan bir çocukla birlikte…
Bazen susuyorum en çok konuşmak istediğimde,
Sözlerim boğazıma düğüm, gözlerim cam gibi kırık…
Seviyorum…
Sana sözüm var sevdiğim…
Bu kalp seninle son verecek,
Sen olmasan da yanımda,
Adınla atacak, seninle tükenecek…
Ayrılmış olsak da yollarımızdan,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!