Bir masal gibi başladın sen,
Gözlerinle kandırdın beni ilkin.
Gülüşlerin tuzak, sözlerin zehir,
Ben gerçek sandım, sen yalandın derin.
Bir figürmüşüm senin sahnende,
Özlemedin mi beni?
Gece olunca düşmedim mi aklına,
Uykuya dalmadan önce içini sızlatmadı mı adım?
Bir şarkı çaldığında,
Bir sokaktan geçtiğinde,
Bir rüzgar yüzüne değdiğinde hatırlamadın mı?
Onu çok özlüyorum be usta…
Her sabah gözlerimi açınca ilk düşündüğüm o,
Her gece yıldızlara bakarken adını fısıldadığım o.
Kalbim yarım, ruhum eksik,
Her nefesimde onun izi, her adımımda onun gölgesi.
Rabbim…
Bir ben bilirim içimdeki fırtınayı,
Bir de Sen.
Herkese gülerken
Sana sessizce ağladım ben.
Keşke daha önce çıksaydın karşıma,
Daha az kırılırdı belki bu kalp, bu can, bu umut…
Seninle tanışmadan önce
Hayat eksikti…
Tamam gibi görünen eksik bir tabloydu
Ben hep gölgede kalmış bir çerçeveydim.
Bir Yaman Karaca geldi geçti,
Rüzgâr gibi esti, savurdu dertleri.
Bir türkünün nağmesinde saklı kaldı adı,
Bir dost muhabbetinde hâlâ yankılanır sesi.
Dünyadan gelip geçen nice insan gibi değil,
Karanlık çekilirken sokaklardan yavaşça,
Gecenin yorgun soluğu sinmiş masalara.
Bir çay daha demlenir içten, sessizce,
Sabahçı kahvesinde başlar hayat, usulca…
Köşede oturur bir amca, gazetesi sararmış,
Sadece “hoşçakal” dedik…
Son sözümüz bu oldu,
Ne bir sarılma tamdı,
Ne bir bakış doya doya doldu…
Gözlerimiz konuştu aslında,
Sevda dediniz, sözlerle kandırdınız,
Gözlerinizde umut, kalbinizde ihanet sakladınız.
Bir ömür diye açtığım deftere,
Üç günlük hevesleri yazıp çıktınız.
Sahte aşklara inandım ben,
Sen benim saklımsın, en derin yerimde,
Kimse bilmez seni, adını bile söylemem.
Gözlerime değdiğinde başka bakarım dünyaya,
Sen yoksan eksik kalır, her şey tam bile olsa.
Kalbimde bir köşe, sadece sana ait,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!