Asaf Eren Türkoğlu Şiirleri - Şair Asaf ...

Asaf Eren Türkoğlu

Geldiğin yeri sakın unutma. Nereden başladığını, ne acılarla büyüdüğünü, hangi zorlukları aşarak bugünlere geldiğini hep hatırla. Çünkü unuttuğun her an, kaybolmaya biraz daha yaklaşırsın. İnsan, köklerini hatırladıkça güçlüdür.

Her zirve bir geçmişin üzerine kurulur. Ama zirvede unuttuğun her şey, seni bir gün en derinlere geri götürür. O yüzden ne kadar ilerlersen ilerle, geldiğin yeri sakın hafife alma. Çünkü kim olduğun, nereden geldiğinle şekillenir.

Geldiğin yeri unutma ki düştüğünde, kalkacak cesareti bulasın. Unutma ki hayatta, en çok yürüdüğün yollardan öğrenirsin. Ve unutma, geldiğin yer senin varlığının temelidir. Ne kadar uzağa gidersen git, kim olduğunu hatırlamak zorundasın.

Devamını Oku
Asaf Eren Türkoğlu

Her şey yalanmış…
Biz bile.
İnandık, bağlandık, güvendik.
Ama sonunda öğrendik:
Bu dünya, en çok inananları yaralıyor.

Devamını Oku
Asaf Eren Türkoğlu

Bazen bir insan gitmeden de gider… Yanında durur, sesini duyar, gözlerine bakarsın ama çoktan başka birine dönüşmüştür. Seni eskisi gibi dinlemez, hissetmez, dokunmaz. Bir yabancı gibi davranır ama hâlâ “buradayım” der. Ve sen de o sözlere tutunursun, çünkü gitmeyi açık açık söylemeyen birine hâlâ umut beslersin. Ama bilmezsin ki, gitmek bazen bir adım değil, bir vazgeçiştir. O çoktan senden vazgeçmiştir…

En çok da orada yıkılır insan. Gitseydi, en azından vedası olurdu. Ama kalıp da sevmemesi… İşte o her gün ayrı bir eksiltir insanı. Sırtını dönmeden sırtını döner, elini bırakmadan kalbini çeker. Yanındadır ama seninle değildir. Konuşur ama içi sana kapalıdır. Ve sen günbegün kaybedersin onu, göz göre göre. Ama yine de bir sabah uyanıp “gitti” diyemezsin. Çünkü gitmemiştir. Hâlâ oradadır, hâlâ aynı evde, aynı cümlede, aynı şehirde…

Ama seni çoktan terk etmiştir. Ve o terk ediş, öyle derindir ki… Ne bir kapı sesi duyarsın, ne bir bavul, ne de bir “hoşça kal.” Sadece bir gün aynaya baktığında, senin yanında olup artık sana bakmayan bir çift göz görürsün. Ve anlarsın… Gitmediği hâlde seni en çok o terk etmiş. Hem de öyle sessizce ki, sen hâlâ bekliyorsun, hâlâ umut ediyorsun… En çok da bu yıkıyor seni.

Devamını Oku
Asaf Eren Türkoğlu

Bazen bir kalabalığın ortasında gözlerin birini arar, ama kimse bakmaz sana o gözle. İnsan, anlaşılmamayı öyle derin hisseder ki, yalnızlık artık bir tercih değil, mecburiyet olur. Anlatmak istersin, ama cümlelerin hep boğazına dizilir. Çünkü artık kimse duymak istemez seni, herkes kendi gürültüsüne meşgul. Ne zaman içini dökmek istesen, ya konuyu değiştirirler ya da zamanın olmadığını hatırlatırlar sana. O yüzden konuşmamayı öğrenirsin. Anlaşılmamayı, gülerek geçmeyi, “iyiyim” yalanını ezberlersin. Çünkü bazı dertler ne bir dosta sığar ne de bir kağıda. Sadece içini kemirir, yavaş yavaş…

Ve bir gün aynaya bakarken fark edersin; yüzün sende kalmış ama ruhun başka bir şehirde yıllardır sessizce ağlıyor. O günden sonra insanlar seni tanımaz olur, çünkü sen bile kendini hatırlamazsın. İçin hâlâ konuşmak ister ama susmak daha az yorar artık. Herkese yakınsın ama kimseye ait değilsin. Ve o göz göze gelemediğin yalnızlık, en sadık arkadaşın olur.

Devamını Oku
Asaf Eren Türkoğlu

Gözlerinde deniz mi saklı,
yoksa ben mi her baktığımda boğuluyorum?
Bir mavilik var,
ne gökyüzüne benziyor ne de bildiğimiz sulara...
Sanki her damlasında bir hüzün var,
her bakışında anlatamadığın bir geçmiş,

Devamını Oku
Asaf Eren Türkoğlu

Gülümse biraz. Hayat her zaman adil değil, evet; ama bazen küçük bir tebessüm, içindeki karanlığa ışık olabilir. Gülümse, çünkü gülümsemek sadece dışarıya değil, içine de iyi gelir. Kalbine bir nefes olur, umutlarını yeniden yeşertir.

Gülümse biraz, çünkü bu dünya senin üzülmeni değil, yeniden güç bulmanı bekliyor. Hangi fırtınadan geçtiysen geç, o gülüşünle her şeyi geride bırakabileceğini unutma. En zor anlarında bile gülümsemek, kendine duyduğun inancın bir işaretidir.

Ve unutma, gülümsemek bir teslimiyet değil, bir başlangıçtır. Yüzündeki o küçük ışık, içinde saklı olan umudu dışarı taşır. Belki zor, ama dene; çünkü gülümsemen, sana senden daha çok yakışıyor.

Devamını Oku
Asaf Eren Türkoğlu

Herkes güldüğünde mutlu sanıyor insanı… Oysa bazı gülüşler var, mezarlık gibi sessiz. İçinde ne haykırışlar var kimse duymuyor, ne kayıplar var kimse bilmiyor. Her kahkahada bir şeyin üzeri örtülüyor aslında. Kırılmış kalplerin, tutulmamış sözlerin, geri dönmeyecek insanların acısı gizleniyor. “İyiyim” demek ezber oluyor, çünkü “kötüyüm” dediğinde gerçekten dinleyen olmuyor. Anlatmak boş geliyor artık, çünkü en çok güvendiklerin anlamıyor seni. Bir bakışınla yardım istemek istiyorsun ama kimse görmüyor. Sadece geçiyorlar yanından, yüzüne bakıp “ne güzel gülümsüyorsun” diyorlar. Kimse bilmiyor o gülüşün kaç gece uykusuzluktan, kaç sabah uyanmak istememekten geldiğini. Gülüyorsun çünkü ağlamak lüks gibi geliyor artık. Çünkü herkes güçlü kalmanı bekliyor senden, sen yıkıldığını bile bile ayakta duruyorsun. Ve içinde, sessizce cenazelerini taşıyorsun… Sana ait olmayan mezarlarda, kendini defnettiğini kimse anlamıyor.

Devamını Oku
Asaf Eren Türkoğlu

Bir kez sırtını dönen biri, yüzüne ne kadar gülse de içinde taşıdığı gölge değişmez. Hain, ne zaman ne yaparsa yapsın, en güvenli sandığın anda yine en derin yerinden vurur seni. Çünkü ihanet, bir kez ruhuna işlemişse, sadakat sadece bir maskedir artık. En çok da inandıkların yıkar seni… en çok da “asla yapmaz” dediklerin. O yüzden öğrenirsin zamanla: Her “kardeşim” diyen dost değildir, her “yanındayım” diyen kalmaz fırtınada. Unutma, gerçek düşman yüzünü gizlemez… ama hain, en çok sevdiğinin teninde gizlidir. En çok da sırtını yasladığın eller bırakır seni boşluğa. Ve sonra dönüp bakarsın geçmişe, aslında hep bir işaret varmış ama görmek istememişsin. Çünkü insan, ihaneti en çok, sevdiğinde görmekten korkar. Ama bir kez maskeler düşünce, artık hiçbir şey eskisi gibi olmaz. Ne kalbin, ne güvenin, ne de gözlerin… çünkü hainin bıraktığı yara, en çok içini çürütür.

Devamını Oku
Asaf Eren Türkoğlu

Ben hak etmediğim ne varsa yaşadım,
Gözlerime dolan hüzün, sesime dolanan sessizlik,
Her biri fazlaydı yüreğime.
Bir yük gibi sırtıma bindirdiler acıyı,
Oysa ben sadece bir nefes huzur istemiştim.

Devamını Oku
Asaf Eren Türkoğlu

Hakkımı helal etmiyorum. Kalbimi kıranlara, güvenimi sarsanlara, benden aldıklarıyla beni eksiltenlere… Verdiğim emeği, sunduğum sevgiyi, inandığım güveni hiçe sayanlara hakkımı helal etmiyorum. Her şeyin bir bedeli var, her yaralı sözün, her sessiz gidişin.

O kadar çok şeyden vazgeçtim ki, sırf bir şeyler düzelir diye, sırf emeklerim boşa gitmesin diye. Ama her çabamda biraz daha kırıldım, her iyi niyetimde biraz daha yıprandım. Şimdi geriye dönüp bakıyorum ve görüyorum ki, aldığım yaralarla baş başayım, ve en çok da kendi değerimi hiçe saydığım için kendime kırgınım.

Hakkımı helal etmiyorum, çünkü içimdeki yaraları sararken onlardan ders alıyorum. İhanetlerin, hayal kırıklıklarının üzerini örtmek zorunda değilim. Bu, içimde adaletin bir parçası belki de; kendime verdiğim değerin bir yansıması. Beni yok sayanları, emeğimi hiçe sayanları affetmek zorunda değilim.

Devamını Oku