Aşk yollarını çok adımladım,
Düştüm, kalktım hemen yılmadım,
Evet bazen biraz yalpaladım ama,
Yine de sevmekten sıkılmadım.
Ne öğrendin diye sorarsanız eğer,
iki aşık düşünce gecenin içine,
susar gözler, dil, konuşur insanın içi,
bazısı duymaz, anlamaz belki ama,
bu bal gibi de sevgi dili.
bir millet konuşmaz bunu yalnızca,
Gülüşünle bahçelerime papatyalar dikersin ey ahu,
Gül ki bahar gelsin içime, erisin karları ruhun,
Uzanalım seninle gölgesine, doğmamış o,
Geleceğin ormanlarının.
Kelebeğin kanadından yapmış kalbini yaradan,
Söyle nasıl yağar yağmur,
Bir insanın kirpiklerinden yanaklarına,
Nasıl batar gece diken misali,
Uyumadığın her saatte ayaklarına
Anlamam nasıl benzer hayallerim,
Cam kırıklarına.
Herkes sıcacık yuvasındaydı,
O geceye kadar,
Kar düşmüştü her yere,
Gelinlik sandık beyazları,
Kefenmiș meğer,
Mesele ölen de değil,
İşte sevgilim, kara sevdam,
Dün nefret ediyordum senden,
Bugün ise sanki yanımdasın,
Ellerimde bir sıcaklık,
Omuzlarımdan düşer bir şey,
Gözlerim ise nemli,
Bilsen şimdi içimdeki yangını,
Harıyla dumanı çoktandır bitti,
Her yerde hazin bir köz manzarası,
Kökü yanmış ağaçlara sor beni.
Bilsen şimdi hangi frekanstayım,
Aşkın naaşını toprağa serdik,
Yetmedi üstüne hasretlik attık,
Biz kardelen; büyük hatalar yaptık,
Aşkla bakacak yüzümüz yok şimdi.
Ne sendedir kabahat ne de bende,
Yüzlerce kadın sığardı,
Bir odacık kalbime,
Tanrı nasıl verdiyse,
Fıtratım el vermiyor.
Birinde takılıyorum.
Ömrümün en güzel çağları piç oldu,
Hayallerden zerre kalmadı geriye,
Ruh sağlığım artık hava durumu gibi,
Bir anda dökülebilirim her yere,
Yahut buza kesip donabilirim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!