Görmemiştim hiç bu denli mavi,
Öfkeli gözlerini,
Bu kadar kırgın ve asi,
Delip geçer zihnimi,
Sakın biraz sözlerini!
Tanıyamıyorum seni,
Bir ahu derdim sana adından ziyade,
Bilirsin kırdığın bu kalp yine senindir.
Çevir silah misali o bakıșlarını,
Canıma son darbeyi de yine sen indir.
Yerküre'de ayrı gezen hep senden,
Ne ruh, ne akıl, yalnızca bu beden,
Onlar sene geçse üzerimizden,
Seni kalbimden çıkaramıyorum.
Neyse adı iște! belki hastalık,
Ölüm...
Kol gezer sokaklarda,
Yanımda, arkamda,
Önümde yürür.
Arkadaşlarıma gelir,
Yere koysalar beni,
Toprak serseler üzerime,
İçimden alamasalar seni,
Bu beni öldürür mü?
Yalnızlar pekâlâ canlıdır,
Peki onca kalabalıkta,
Nefesim ciğerime batar,
Cam kırıkları soluyorum,
Hayır ben iyi falan değilim,
Her geçen gün biraz daha,
Gözünüzün önünde ölüyorum.
Sayılı nefesimiz eksilip gider,
Günler birbirini kovalayıp durur,
Seven sevdiğini göremezse özler,
Senin hasretinle bir ömür geçiyor.
Bir Eylül daha diktik yaş ormanına,
Önceleri saate bakardım,
Sigara içmeden önce,
Çok geçmediyse beklerdim,
Sevdiklerimi dinler,
Umut ettiklerimi bekler,
Sevgime sevgi eklerdim,
Pespembe bir gül uzatsam ahu sana,
Yeter mi tekrar aşka inandırmaya?
Yetmez der gönlün, sanki canımı ister,
Öyle olsun, sapla dik bakışlarını!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!