ya yüreğimden al kendin elini
ya da gel yüreğime otur sevgili
inme yüreğime sakın, indiğinde
bulamayacaksın beni hem de seni
kiralık asla değil mülkiyeti senin
daha ufacıktık,
tefeciktik
otobüs durağı ve penceren
arada sille yolu
ortada bir direk
bir sağ, bir sol
sende kalsın gözlerim
bakmayacağım her yere
sende kalsın ellerim
dokunmayacağım
nefesimi al, gönder
Kuş sesi bozuyor sessizliği yine bu sabah
Kumrular sesleniyor yine yalnız başlarına
Serin esen dağ rüzgarı doluyor yalnızlığa
Kimi uyku keyfinde, kimi uyanıyor güne
Yine uyanıyor gün, umuda ya da hüsrana
adımlıyorum,
parke taşları sıralanmış
birbiri ardınca
gölgem peşim sıra
görünüşte bir şey yok …
kırda çatlayan, toprak
bugün dümdüz sarı bir tarla gönlüm
bir yeşil yaprak dünden öykülerim
çay kokusu geldi birden
ve bir de aklıma sen
yine rüzgar okşuyor yaprakları
bir kuş ötüyor sanki
o kadar gül gördü bülbülü olmayan
konmadı tomurcuklarına bile
- oysa uçan bir kelebek gönlüm -
ikindi güneşinde gördü yüzünü tomurcukken
uçamazken bile kondu kelebek gibi çocukken…
düştüğünde saçlarına yıldızlar
beni hatırla, dursunlar
yapraklara kırağı,
kaşlarına düştüğünde çiy,
alnına vurduğunda ayaz
beni hatırla
yorgun bir sevgi var, acıyor içimde,
anıların gölgesinde, geçmişin ayak izinde.
yorgun kalbimde kor ateşler yaktıran,
kırılmaktan korkan, hatıralara saklanan.
yol kenarında
ıssız toprakta açan çiçek
seni orada kim görecek
umut mudur acaba
yoksa birinin attığı tohum mudur,
kaderi burada




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!