İhtiyarlık bir nimet, kıymetini bilene!
Çünkü onda günaha, olmaz fazla alaka.
Nimet değil nikmet o; manen bedbaht olana!
Öylelerin hakkından, gelir ancak falaka!
Kırka kadar geçmezse, seyyieyi hasene?
Ermek için kemale;
Önem atfet amale!
Yoksa Mevla düşürür;
Dünya, ukba kem hale!
Demiyor mu hadiste; men sabere zafere?
Demesini diyor da; elbet sabrı bilene.
Mecbur ise her insan, zafer için sefere;
Kalamazsın sen muaf, kendine gel ey ene!
İlk durağın nere de, kabir olsun son durak?
Ey düşmanı durmadan, taşralarda arayan!
Onu yadda arama, bak hanenin içine!
İstiyorsan bilmeyi; kimdir onlar çok ayan?
Bak evlat ve ayalın; dine sığmaz suçuna!
Sen ak derken, diyorsa; ona kara evde eş?
Bir kanunken âdem olmak;
Gayet zordur adam olmak!
İstemezsen adem bulmak;
Ol daima soran adam!
Adamlığa emek gerek!
Varsa sıhhat afiyet;
Durma dostum amel et!
Yoksa serde kem niyet;
Sa’y etmeyi emel et!
İstemezsen çürümek;
Sözde Müslim çok ama, kaç hakiki mü’min var?
Denenince insanlar, çıkar adet ortaya!
Sınav için geleni, eler durur fani dar!
Elenmemek istersen; düşme kardeş vartaya!
Ecel varken cihanda;
Bu ne tamah birader?
Cihan kadim cihan da;
Ölüm kimde sıra der!
Hırs işinde inan sen;
Sakın olma alerji, kendimedir uyarım!
Zira hüsn-ü edep de, son resule uyar’ım.
Mert diyorsan kendine, mesafe koy na-merde!
Çünkü öyle mahluklar, merhem olmaz bir derde!
Bir bi-çare yazarım
Nefs elinden bi-zar’ım
Arşa çıkar fizar’ım!
Bittim Rabbim el-aman!
Yoksa halim pek yaman!




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!