Ata’nın Tohumu
Yeşermiş, ektiğin tohumlar.
Kabuklarına, geliyor, dar.
Baktıkça, göz kamaştırıyor.
Bütün yurtta, sen varsın ATAM.
Düşmanlar, bağladıkça yolları,
Büyüyor, Ata’nın tüm kolları.
Yarın, nasıl olacak hâlları.
Halkın başkanı, Ata geliyor.
Türkiye, akın etti yürüdü.
Çocuktun, büyümekti derdin.
On beşinde, gençliği gördün.
Bir hevesle, anamı sardın.
Muradına erdin mi, babam.
Sen, bizi, öz’ünde sakladın.
Gün gelir, anadan ayrılmak.
Gen gelir, babadan ayrılmak.
Gün gelir, kardeşten ayrılmak.
Ayrılmak var ya, şu ayrılmak.
Gün gelir, kucaktan ayrılmak.
Boy’unu görsem, göz’ümü alamam.
Cihan’ı gezsem, eşini bulamam.
Vallahi Ayşe’mden, ayrı kalamam.
Hilal gibidir, Ayşe’min kaş’ları.
Melek kadar güzel, masum yüz’leri,
Çileyi görmeden, duramam.
Ondan başkasını, saramam.
O varsa, güneşi aramam.
Çile, ışığım, nurum benim.
Yıllarca, peşinden gitmişim.
Onlar, daha sabiler, günahsızlar.
Sevinç kaynakları oluyor, yazlar.
Oyuncaklarıdır, çamurlar, tozlar.
Bırakın çocukları, oynasınlar.
Onlar, görmezler, geçim telaşını.
Gayrı geldi, sonbahar gün’leri.
Başlıyor, dostların düğün’leri.
Cepteki para’dır, öğünleri.
Davetsiz gelirsin, davetiye.
Yol’unu bilmeyen, seni arar.
Göz’ümden gitmez, tombul yüz’ün.
Unutamıyom, ela göz’ün.
Gezdim yol’ları, yoktur iz’in.
Yol’lar konuşmuyor, ceylan’ım.
Sevdim seni, nasıl unutam.
Cahil İnsan
Gözünü açıp da, kurama bakma.
Sakın, hile ile kul canı yakma.
Elin rızkına, varıp kazık çakma.
Allah yedirmez, bil bunu böyle.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!