Düşmedim, aklı, selim’e.
El’in, vermedi el’ime.
Gül’üm, diyemem gül’üme.
Benden beni, bir sor hele.
Yüz’üm, içimi yansıtmaz.
Okulda talebe oldum, bezmedim.
Nedense, gene hep yazı özledim.
Giden güzelleri, görüp izledim.
Koluna girecek, bir yol bilmiyom.
Bahtım kara çıktı, bir gün görmedim.
Suya hasret, susuz çöllerde.
Çiçeğini dökmüş, güllerde.
Sevmeyi, bilmeyen ellerde,
Ne olursun, bırakma beni.
Bataklıklarda, çamurlarda.
Bey -Güzel isen, güzeldir adın.
Vallahi, güzel olur tadın.
Her yerde vardır, amma kadın.
Benim göz’üm, gönlüm, güzel’de.
Güzel -Sen güzel’i, istersin amma.
Yılda bir kez yapılıyor, törenler.
Bitmiş, destanlara gönül verenler.
Artık yoktur, şairleri görenler.
Şairsiz; Kurtuluş olur mu beyler.
Kimdir? İstiklal Marşını yazanlar.
Kaderime, böyle yazılmış.
Garip anam, niçin üzülmüş.
Türküler, yaşarken düzülmüş.
Biri avrat, biri de evlat.
Dırdır ile, sofra serilir.
Bir Damla Su
Gözümüzle görürüz, her yanı.
Mazilerimiz, bir gün olur anı.
Gülüp oynaşmanın, tam zamanı,
Bir damla su, hayat verir bana.
Mamak hücresi, pencerelerine,
Kapanmayın pencereler, diyordun.
Ruhunu, özgürlükler ülkesinde,
Bir yerlere, alıp götürmek için.
Çok erken uğradın, Keş dağlarına,
Soluğa, canım diyorsan.
Al üfürdüm, gitti işte.
Bey, paşa, benim diyorsan.
Al üfürdüm, gitti işte.
Kötü nefsine uyarsın.
Billur gibi, tertemiz pak sular.
Dağları dolanarak, akarlar.
Bazen durulur, bazen sarkarlar.
Onlar da; Bu âlemin yolcusu.
Düşün; Bir çiçek, susuz açar mı?




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!