Es, Kemal yeli es.
Este, yağmur bulutları gelsin.
Gelsin de, toprak gülsün, mahsul gülsün.
Çiftçi gülsün, esnaf gülsün, işçi gülsün.
Es, Kemal yeli es.
Güneş
Sabahları doğuyor, güneş.
Göklere oluyor, parlak eş.
Gidiyor, karanlıktaki düş.
Aydınlanıyor, her yerimiz.
Çile eksik olmuyor, dertli baş’ımdan.
Daima hile gördüm, can yoldaşımdan.
İllallah'la kalktım, sofra başından.
İnanın, kimseler, derdimi bilmedi.
Ruhum çürüdü, bedenim genç görünür.
Bizim Elde
Biz; misafiri, yolda karşılarız.
Hepimizde, ona hoş geldin deriz.
O gün, yemekleri bir başka yeriz.
Allah için, ona hürmet ederiz.
Cebinde olmasa da, bir kuruşun,
Sigara olmaz ki, kurtuluşun.
Dumanını, çekip çekip, buruşun.
Aşk dudaklarında başlar, tiryaki.
Sigara, dertlerin unutturmaz.
Soyumuzu, tanır mısın?
Kaç tanedir, sayamazsın.
Sen, Türk’e karşı koyarsın.
Yenememişsin, sen, Türk’ü.
Ey Türk, durma, ok gibi saplan.
Bu kâinat, Allah’ın eseri,
Allah’ın yolundan, dönmez geri.
Kuran’a dökülür, alın ter’i.
Çağlayan su gibi akar, hafız.
Karar vermiş, Kuran’ı yutmaya.
De bakim, senin adın, Tekir mi?
Gel hele, pisi, pisi, hadi gel.
Sahibin, yoksa kurnaz Bekir mi?
Gel hele, pisi, pisi, hadi gel.
Orda bir delik var, dinle bakim.
Yurdum, bozuktur diye,
N’olur, ağlama Türk’üm.
Vatan, gidiyor diye,
N’olur, ağlama Türk’üm.
Silahımız da, yoktur.
Pembe pembe idi, yanakların,
Toprak bir dam idi, konakların,
Bembeyaz olmuş, siyah saçların.
Yaz bitti, kış geldi, Anacığım.
Hep yokluk gördün, varlığı yerdin.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!