Beni yaratıp, bir kul ettin.
Kalbimi sana, sır’lı yol ettin.
Öz’ümü yakıp, kor, kül ettin.
Bin şükür sana, güzel Rabbim.
Kusursuz, var ettin, beden’i.
Tahrana
Hızlıca koydum, hemen tüpe.
Yattım, yatağa, sere serpe.
Yaşım da, henüz daha körpe.
Vebal verme, bana tahrana.
Bir yaz, bir eşek, yavru doğurmuştu.
Hamur’unu, eşek’le yoğurmuştu.
Sahibin ilk görene, verdi muştu.
İşte, o doğan yavru, sendin sıpa.
Doğunca, kalkıp emmeye başladın.
Ne sesin, tadı var.
Ne de, nefes’in.
Ne esen yel’in, tadı var.
Ne de, koku’nun.
Sen kokmayınca.
Sevda Gülü
Sevda gülü açtı, çorak gönlümde.
Hayali de, dolanıyor gözümde.
İlk kez, bir sevdaya düştüm, ömrümde.
Bir zalim, yaktı gitti, beni böyle.
Sevgi Yolları
Gönül takılmış, yâr peşine koşar.
Ümitle, dağları, taşları aşar.
Bir hevesle alır, nefretle boşar.
Sevgi yolarında, şaşanlar olmuş.
Tirşik dediğin de, zehirli bir ot.
Yanına bile varmaz, aç ölen at.
Hele dilinle, çiğsini biraz tat.
Kuduz it gibi, nasıl dalar tirşik.
Domuzlar da, sana eyler akını.
Vahap Kocaman
Kadirli’nin, Avluk köyüdür yurdun.
Evini, barkını, oraya kurdun.
Emmi, dayı, kardeş yıkılmaz Ordun.
Ağaç, dallarıyla gür olur Vahap.
Dalgalanır, hilal’li sırma’m.
Çakal olup, çakal’ı sarmam.
Bu vatan, kimin diye sormam.
Bu vatan, şehitlerimindir.
Bostan’larında, bağlarında.
Dostum diye, güvendiklerim,
Yoldaş diye, övündüklerim,
Candaş diye, dövündüklerim,
Vurdular, vurdular, vurdular,
Hem el’ime, hem de cebime.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!