Sevginiz, sakın gitmesin ele.
Bütün mutluluklar, size gele.
Ak yüz’ünüz, ömrünüzce güle.
Düğünün, hayırlı olsun damat.
Her yol, Allah’ın emriyle gider.
Sabah erkenden, şafak’la kalkar.
Keçi’lerinin, süt’lerini sıkar.
El’ine de, bir yağlı sokum yapar.
Davarları önüne, katar çoban.
Bir yöresi var, dönderir oraya.
Dayanamam, darılmasına.
Usanırım, kırılmasına.
Sevdiğimin, sır dünya’sına.
Bazen, güneş olur, doğarım.
Sarılırım, ince boyuna.
Bir yokuş, beş yokuş, gayretle derken.
Darbe üstüne, tekrar darbe, yerken,
Daha, çekecek çile’lerin varken.
Yokuşun bitmez, dayan insan dayan.
Kabahat sende değil, kader’inde.
Buralarda, sevilmiyor nidelim.
Aşk’ımızı, nasıl ilan edelim.
Özgürlük, deniz’in dibinde derim.
Gel de, deniz’e gidelim, sevgilim.
Oralarda, tertemiz dünya vardır.
Dost
Dost olur, sokulur sana.
Sohbet edersin, kana kana.
Yarım sohbet, kalır yarına.
Bahane edip, gelir gene.
Baban ölünce, sende çekip gittin.
Dul kalan ananı, perişan ettin.
Söyle bana, gurbet ellerde nettin.
Beni, hiç düşünmedin mi, sen oğlum.
Ocağım yanmaz, bacam tütmez oldu.
Değil Mi
Güzeli görenler, süzerek bakar.
Cilveyle gülüşü, bizleri yakar.
Kıvırıp gidişi, alemi yıkar.
Beni de yakan, o şeytan değil mi?
Bozulmuş
Şu cihanı, gezeyim dedim.
Ayağımı, yollara koydum.
Yolculukta, birine uydum.
Bir hal olmuş, dili bozulmuş.
Böyle
Bazısı açtır, bazısı tok.
Dünya, sende hiç adalet yok.
Böyle, nasıl yaratmış ki, Hak.
Bulamadım, haksızı dünya.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!