Hasta olup, gidersen doktor’a,
Azdıkça azar, senin yara,
Yaz hane de, verirsen para,
Derdine, aranır her çare.
Uğramadan da, yaz haneye.
Kaderime, böyle yazılmış.
Garip anam, niçin üzülmüş.
Türküler, yaşarken düzülmüş.
Biri avrat, biri de evlat.
Dırdır ile, sofra serilir.
Doğru ile, yanlışı seçin.
Gayrı, yobazlıktan vazgeçin.
İnsan gibi, yaşamak için.
Hadi gelin, hep birlik olak.
Sakın kanmayın, boş söz’lere.
Bitmeli artık, bu azgınlık.
Bitmeli artık, bu vurgunluk.
Bitmeli artık, bu dargınlık.
Bir çare bulak, derdimize,
Dürüst insanlar, çoğalmalı.
Fani âleminde, biz de koşarız.
İnsanlar coştukça, biz de coşarız.
Sırlar açıldıkça, biz de açarız.
Gardaş, bu cihanda, biz de yaşarız.
Hayatın gerçekleri, göçümüzde,
Anlımız açıktır, her yerde.
Arkamızda yoktur, kara perde.
Kahpe, hesap soramaz, merde.
Gururluyuz, çünkü, biz Türk’üz.
Ana’mız, baba’mız, Osmanlı.
Baltalanıyor Vatan
İnsanlara, boyunduruk takar.
Acı, tatlı, canları yakar.
İstediğine, ferman çeker.
Baltalıyorlar, bu vatanı.
Kalbe hitap eden, dil’indir.
Sevgi rüzgâr'ı, kalp yel’indir.
Kalp yel’i de, sevgi sel’indir.
Bütün dil’ler, barış’a çeksin.
İyi bakarsan, iyi, görün.
Kullar, ne yapıyor öyle.
Nedir, bu kin, nefret böyle.
Barış, ne zamandır söyle.
Keşke, dün barış olsaydı.
Yarına, barış kalsaydı.
Yüksekova-Dağlıca, sana derim.
Şehit oldular, benim askerlerim.
Dağlarını, taşlarını, delerim.
Silahı elinde, tutar şehidim.
Mehmet Bozkurt'un, etrafı sarılmış.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!