Düşmanları yenip, çıkmıştık düze.
Anadolu’yu, vatan ettin bize.
Ölümün köz koydu, yüreğimize.
Bütün ulusu, yasa boğdun Ata’m.
On kasım, bizi kalbimizden vurdu.
Top’lar, tüfek’ler, patlarken cephe’de.
Silah’ça, düşman ağırdı, kefe’de.
Ölümden korkmuyordu, Türk efe’de.
Ya zafer, ya şehitlikti, mertebe.
Can’lar ölüyor, kan’lar akıyordu.
Cihanı harpten, sağ çıktı canımız
Tüm dünyaya, duyuldu ünümüz
Yirmi Dokuz Ekim, bayram günümüz
Çok yaşa, Türk Milleti, sen çok yaşa
Atatürk, liderimiz, önderimiz
Ab
Avrupa’dan gelmiyor, heyetimiz.
Hıristiyan olmak mı, niyetimiz.
Bitmek bilmiyor kine, diyetimiz.
Yahu, nesi vardır ki, Avrupa’nın.
Ahret Yolu
Vurdu enseme, azrail’in kolu.
Dediler burdan, ahiretin yolu.
Bende, hemen orda verdim soluğu.
Ölümü de, gördüm geldim, insanlar.
Diplomayı doğru yaz, öyle dağıt.
Baba adı, Şahin yazılı kağıt.
Bin bir acıyla, böyle bin bir ağıt.
Al da, senin olsun, sahte diploma.
İstemiyorum, senden diplomayı.
Destursuz, asla yanına varılmaz.
Öğüt verene de, kızıp darılmaz.
İş’i olursa, çalışır yorulmaz.
Dinamiktir, Andırın'ın gençleri.
İstanbul- Adana, en yakın yol’u.
Taze’si taze’dir, gönül yakar.
Bekârlar, göz’ünü kırpmadan bakar.
Yetmişlik dede’nin de, gönlü akar.
Sevecendir, Andırın'ın kızarı.
Goruk olmuşsa, koynundaki bağı.
Sevgi doludur, ana kucağı.
Verir can’ını, vermez çocuğu.
Takar üstüne, nazar boncuğu.
Hakkı ödenmez, bu anaların.
Ağlatma yavru’yu, artık yeter.
Ana’mın ana’sına, ebe dedim.
Baba’mın ana’sına, nine dedim.
Beni doğurana da, ana dedim.
Anlamadım gitti, şu kadınları.
Ana’mın bacı’sına, teyze dedim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!