Ahmet Boz, Genç dağlarında can verdi.
Göğsünü gere gere, siper gerdi.
Bu vatanı korumaktı, tek derdi.
Bu yiğitler, Andırın şehitleri.
Hakan Taşgıt, Çukurca bahçesinde.
Bir duyabilsen, o güzel sesini.
Anneler günün, kutlu olsun, annem.
Sımsıcak, yavrum diyen, nefesini,
Anneler günün, kutlu olsun, annem.^
Şimdi askerim, vatan bekliyorum.
Mehmetçiği, cephe’ye yolladık.
Gideli, bugün, doksan yıl oldu.
Şalvar’ını, alladık, pulladık.
Gideli, bu gün, doksan yıl oldu.
Sakal’ı, bıyığı, çıkmamıştı.
Gülüp geçerdin, âşıklara.
Derdin onlara, bahtı kara.
Olmazsa, başkasını ara.
Sende mi, âşık oldun Abbas.
Kör sevda, başına mı geldi.
Gün gelir, anadan ayrılmak.
Gen gelir, babadan ayrılmak.
Gün gelir, kardeşten ayrılmak.
Ayrılmak var ya, şu ayrılmak.
Gün gelir, kucaktan ayrılmak.
Boy’unu görsem, göz’ümü alamam.
Cihan’ı gezsem, eşini bulamam.
Vallahi Ayşe’mden, ayrı kalamam.
Hilal gibidir, Ayşe’min kaş’ları.
Melek kadar güzel, masum yüz’leri,
Sevmeden, asla bilemezsin.
Bir sev de gör, aşk ne karanlık.
Seversen, asla gülemezsin.
Bir sev de gör, aşk ne karanlık.
Deniz fırtınasından, beter,
Söyleyemem, sana aşk’ımı.
Aşk’ınla, kor olup, yanarım.
Durduramam, coşan taşkın’ı.
Aşk’ınla, kor olup, yanarım.
Cehennem gibi, bana hayat.
Ata’nın Tohumu
Yeşermiş, ektiğin tohumlar.
Kabuklarına, geliyor, dar.
Baktıkça, göz kamaştırıyor.
Bütün yurtta, sen varsın ATAM.
Düşmanlar, bağladıkça yolları,
Büyüyor, Ata’nın tüm kolları.
Yarın, nasıl olacak hâlları.
Halkın başkanı, Ata geliyor.
Türkiye, akın etti yürüdü.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!