Geldim
Dağı, deryayı, terk ettim de geldim.
Senin sevgini, benim bahtım bildim.
Aşkıyın kitabını yuttum, öldüm.
Kefensiz, mezara gittim, sevdiğim.
Gel Diyorum
Seni, gönlümde saklıyorum.
Kollarım açık, bekliyorum.
Esen rüzgârı, kokluyorum.
Hadi; bana, koş gel diyorum.
Galip Bey
Merhaba diyerek, tuttun elimden.
Hatırımı sordun, tatlı dilinden.
Serinlettin beni, tâ, derinden.
Allah, senden razı olsun, Galip bey.
Bu ettiklerin, nedir böyle.
Dertlerini, açıkça söyle.
Dansöz gibi, kıvırma öyle.
Evlat, sen bana düşman mısın?
Doğduğun gün’e, pişman mısın?
Esma-ül Hüsna
Bizler bir kuluz, Allah’a taparız.
Rahman ismiyle, rızkına koparız.
Rahim olmak, için günahlarımız.
Kullar desin, leilehe illallah.
Kararmış dünyam, aydınlık içinde.
Bütün ışık’larım, söndü içimde.
Hiçbir kaygım, tasam yoktur, geçimde.
Emekliyim amma, emekliyorum.
Emekliyim, bir iş’im yoktur benim.
Erdal
Çileler, senin belalı yoldaşın.
Garibanlık, halis göbek gardaşın.
Ellerinle, ayakların sırdaşın,
Her yüze güleni, dost sanma Erdal.
Baba’mın, beden’inden çağlamıştım.
Ümidimi, ana’ma bağlamıştım.
Geçimimi, beleş’e sağlamıştım.
Bağımı kestiler, düzen tutmadı.
Tam kırk gün, çıkarmadılar hamam’dan.
Hani, Avrupa medeniydi, n'oldu.
Saygısızlık, medeniyet mi oldu.
Muhammed, gerçek medeni bir kuldu.
Bu hakaret nedir, böyle edepsiz.
İslam son din’dir, Muhammed son eşik.
Ekmek
Toprağa, ekilirsin biçilirsin.
Hem elle, hem elekle seçilirsin.
Değirmendeki, taştan geçilirsin.
Sen buğdaydın ama, un oldun ekmek.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!