Resmini öpsem, uzaklarda hisseder misin?
Bu gece rüyama gelip sende öper misin?
Sınırları aşıp
Duvarları yıkıp
Yanaklarını öpüp
Rüyana giresim var
Dünyaları yakıp
İçimde bir eksiklik var
Yokluğun boşluğa itti beni
Bir daha hiç dinme rüzgâr
Al uzak sevdalara götür beni
Hep doğuya doğru es
Gidiyorum bir uzun yolda
Nereye gittiğimi bilmeden
Eşlik ediyorsun bana
Ne yana estiğini bilmeden
Elimi tutuyorsun
Sabah, sabah bu nasıl kalp çarpıntısı! Saat yedi.
Yüreğim daha çok sevip seçileceğiz, hadi kalk dedi.
SABAHIN FECRİ
Gözyaşlarımla zehirledim geceyi
Bulutlara yükleyerek her heceyi
Aşk denilen cevapsız bilmeceyi
Sabahın fecrinde sana yolladım.
Dil ile ikrar kalple tasdik değil midir safahat
Bilerek anlayarak inkar etmek değil midir sefahat
Cehaleti alimliğin ardına saklamak değil midir kabahat
Masamda küçücük bir tabak dolusu kuruyemiş
Anason kokuyor etraf, benden öncekiler demlenmiş
Yan masada iki kafadar, gözler kızarmış, sözler kirlenmiş
Asıyor, biçiyor, kesiyor beli ki sağlam terkedilmiş
Nihayet garson elinde tepsi ile geliyor
Geçici mutluluğu, rakıyı, buzu, suyu yüklenmiş
Görmeyi göze indirgedik
Vicdanın görmesini bilemedik
Aklın görmesi nazar, gözün ki rü'yet
Oysa ki vicdan görmesiydi basiret
Şu şairler Leyla
Dedikleri kadar Mevla
Deselerdi
Kesin cennetliklerdi.



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!