Aşk kapısına yatınca, bildim sözün kıymetini
Gönül katına katınca, bildim ilmin kıymetini
Sözü kağıda yazınca, bildim elin kıymetini
"Bizim Yunus mu?" deyince, buldum Pir himmetini
İki Leb'ten fışkırsa, on parmak kalem olup yazsa
Kibrim, makamım, ben ve dünya alem
Yer yüzeyinde bir nokta kadarcık bünyem
Bulunduğum makam imtiyazlar aristokrasisi
Ve samimiyetsiz yalakaların alkış vergisi
Kibrimin doruk oluşu, alçakça kabartma mucizesi
Gururum ve benliğim kör, kibrimin hizmetçisi
Gece karanlığını o kadar büyütme,
Ay'ın düğmesine basarlar kör olursun...
Küçük bir kız yolda gezer
Çöp kutularını deşeler
Vicdana gelir mi ağalar, beyler
Keşke benim gözümden görseler
Taranmamış kara saçları
Beni seveceksen kafanda kurşun dök
Nazara karşı gelelim
Beni terkedeceksen silahından kurşun dök
Mezara canlı girmeyeyim
Madem ki kararın kesin gitmeye
Bari peşinden kuşları götürme
Kuşlar anlatacak seni bana
Çırpınacağım onlarla yağmurda
Aşkından kapılacağız çığlıklara
Avaz avaz ciyak ciyak
Özgürlüğe kucak açıyor saniyor parke taşları arasından biten gelincik,
Mahpushane avlusunda, volta adımlarının arasına açan mahkum garipcik
Gelmiş olsam da hayata, köhne dünya hoş değil
Aklım firar edecek ama mecnunluk boş değil
Manayı aradı beden, sonunda bitap düştü
Izahına yazılmış şiir, cümle hitap düştü
Havsalam almadı görünce
Yer Izmir Urla
Masa kurmuş konuşuyor çakıl taşlarıyla
Gözyaşlarını yıkıyor sanki yağan yağmurla
Yağmur değil zehir zerk ediyor bulutlar hışımla
Dolsun istercesine kadehini kaldırmış gururla



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!