Sevdanın ayarı yok azizim
Aşka düştü mü ırmak gürül gürül çağlıyor
Ayrı düştü mü bulut hüngür hüngür ağlıyor
Hasret düştü mü güneş cayır cayır yakıyor
Yar düştü mü rüzgarın gönlüne delice esiyor
Aşkın ayarı yok azizim
Gün bitip geceye döndüğü zaman
Şaire aşk, şiire sevmek vaktidir
Zalim karanlığın aşkadır zaafı
Siyahında saklar her bir günahı
Biz sevmeye çalıştık ya
Suyu kurudu aşk pınarlarının
Biz kavuşmaya çabaladıkça
Çıkmaza döndü yönü, aşk yollarının
Dünya küçücük derlerdi, gülüp geçer inanmazdım
Döndüm, dolandım tekrar tekrar seni sevince inandım
Ya Rabb! İmanı galip eyle, bizde ki nefs ile savaşını
Bu harbin gazileri ile kılalım şeytanın cenaze namazını
Sırtımı yaslayınca yüce dağın yamacına
Kaç hayalini sığdırdım sigara dumanına
Elimi kaldırdım bulutları okşarcasına
Ciğerlerimi kor alevlerde yakarcasına
Kaç kadın sımsıkı sarılmıştır kocasına
Şiir, aşk romanını mısra mısra anlatma yoluydu
Seni tarif edecek mısra, kelime ne de harf yoktu
Şiir sükutun iftarıdır
Âşık yüreğin yangınıdır
Kâğıda dokunan kelamdır
Anlayana gül-i bahardır.
Şiir gecelerde duadır
Zaman gelir çarşaf gibi serilir bembeyaz sayfa aşk ile kirlenmek ister
Coşar mavi en müstesna sevda sözcüklerini hayata hatıra dökmek ister
Bakakalır şair kağıda kaleme, şiiri mavi yazar lakin aşkı kırmızı yazmak ister
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!