Yılmaz Örmeci Şiirleri - Şair Yılmaz Örmeci

Bu aşkı âşikâr etmek yasakmış.
Bana kışı bahâr etmek yasakmış.
Salıver gitsin şu esen rüzgâra
Saçını târumâr etmek yasakmış.

Bu aşk âşikâr olursa kime ne?

Erken geldim dünyaya, belki de sen geç kaldın
Seni ilk gördüğüm gün on ikiden vuruldum.
Bana sitem etmişsin, sanki canımı aldın,
Senin yerine şimdi kadehlere sarıldım.
* * *
Sözlerin bu kalbime diken gibi batsa da

Türkler tarih boyunca kadına erkekle aynı değeri vermiş; mirasta, hukukta ve sosyal alanlarda hatta devlet yönetiminde kadınla erkeği bir tutmuştur. Börte Hatun, Tomris Kağan, Suyun Bike, Begüm Sultan gibi kadın hakanlar, destanlarda ve masallarda Umay Ana gibi mitolojik kişilikler vardır.

Kadınlara karşı şiddet, tecavüz ve her türlü saldırı en ağır şekilde cezalandırılırdı. Kadınlara şiddet kullanmak Türk töresinde asla yer almamış; Dede Korkut hikayelerinde, Türk destanlarında ve masallarında bu konu işlenerek belirtilmiştir. Kadınlar da savaş zamanlarında erkekle birlikte yerini alır; ok atmayı, kılıç kullanmayı ve ata binmeyi bilirlerdi. Mülk edinme ve ticaret yapma hakları vardı, her türlü sanatla uğraşır, erkeklerin yaptıkları her işi yaparlardı.

Hakanın eşi Hatun veya Katun ünvanı ile Kurultaylarda ve önemli resmi toplantılarda Hakanın yanında yer alırdı. Hakan savaşa katıldığında ülkeyi yönetir, tüm yetkilerini kullanırdı.

Bir gün çekip gitsem de
Özleyeceğim buraları
Biliyorum gözüm arkada kalacak
Bu yokuşları, dar sokakları
Bana deniz gerek dostlar,
Deniz gerek.

Gönüller hep aşkı arar / Gezer divane divane
Bulsa da hoş, bulmasa da / Yanar geceden geceye
Yüz yıl bile kalsa bekar / Güzel çirkin hep bahane
Olsa da hoş, olmasa da / Yazar heceden heceye.
…
Kavuşmak varsa bahtını / Bir topal karınca yapar

Girsem ayak ucundan o yorganın altına
Sakın korkma güzelim, gecelere sor beni.
Ya ben nasıl edeyim, küseyim mi bahtıma?
Ya da beni kucakla, sımsıcak apar beni.
* * *
Pencereye oturmuş, bak seni izliyorum

Herkes nereye gider bilmem bu saatlerde?
Bak kimse de kalmamış izbe meyhanelerde.
Bir iki kişi gördüm duvar dibinde yatan
Eski kalabalık yok o büyük caddelerde.
* * *
Nerede o neş'eli, sokağa taşan sesler?

On milyarlarca insan hep bu Aşk'ı bekledi,
Leyla ile Mecnun’dan, Kerem Aslı’dan beri,
Böyle bir aşk dünyaya tam bin yıldır gelmedi,
Bu aşkla şereflendi, güzel Ankara şehri.

Ankara, 18.06.2015

Zalim İsrail'e karşı savaşan,
Zalim dediğiniz Esad değil mi?
Liderinle otellerde buluşan
Zalim dediğiniz Esad, değil mi?
* * *
Daha düne kadar dosttuk Esad'la,

Sanatçı toplumun talebine göre sanat üreterek, kitlelerin peşine takılmaz! Gerçek bir sanatçı ise, bırakın alkışlanmayı, taşlanmayı ve dışlanmayı göze alarak toplumun en önünde yürür.
(Rabia ACAR)
…
Bir kez kaçar uçurtması, sonra gökyüzüne küser insan.
(Hermann HESSE)
…