Yaşamın içinde dik duracak bir alan kalmadığında,
Dik durabilecek bir yer bulana kadar direnerek,
Gaflete ve delalete düşmüşlerin zikzaklarına
Kapılmak değildir yaşamak.
Çıkar çarkının paslı dişlerinde umar olmak için,
Kirlenmiş makamların rahatlığında,
-l-
'yok olmak üzere çıktığım koşuda
h e r - m o l a d a
bana su veren biridir sevgili
öpmeye / sevmeye
Devamını Oku
'yok olmak üzere çıktığım koşuda
h e r - m o l a d a
bana su veren biridir sevgili
öpmeye / sevmeye
'direnmek' tek kelime bile yeterli anlatmaya... güzel olmuş,tebrikler önder bey
yaşamak direnmektir
gayeyi kulluk bilen kalbin
dünyayı terk edişidir
bir nefes alıp vermek kadar
yükselmektir miraca... tebrikler :)
Özgürlük, Allah'ın buyruğuna göre yaşamaktır.Yaşamaksa, bunu özünden yapmaktır.
Gönlüne ve kalemine sağlık.
Önder Bey,
Yaşamak, başlı başına bir sanattır!.....
Atatürk : 'Sanatçı olunmaz, doğulur!' diyordu.... İşte yaşamak sanatını da doğuştan bu getirisi olanlar yerine getirebilirken, sanata saygının dibe vurduğu bir süreçte bunun da algılanaması çok doğal....
Çünkü değerler kargaşası yaşanırken, sizin şiirinizde vurguladığınız 'yaşamak' da ne yazık ki bu çoğunluklar tarafından farklı algılanıyor...
Çok güzel bir konuyu enine boyuna ve çok akıcı bir dille şiirinizde ele almışsınız... Emeğinizi, yüreğinizi, kaleminizi kutluyorum.... Sevgilerimle,,,, Saygılarımla.....
Toplum ve toplumun değerlere. ve değer yargıları vardır. Şiirinizle toplumun acılarını ve hatalarını dile getirmek çok hoş olmuş. 'YAŞAMAK '' herkesi düşündüren bir gerçek konu.Bence yaşanılan gerçeklerin manzumesi.Beğeni ile okudum. tam puan +ant. kutluyorum. selam size.
Şiir formatında deneme kaleme alınmış. Biraz kısaltılıp şiir olarak korunabilir ya da doğrudan deneme olarak yazılabilirdi. Eserin teması bir harika , ve işleniş biçimi de çok güzel. Amacına ulaşmış bir şiir . Kutluyorum, devamının geleceği temennisi ile.
Önder Bey,
Şiirinizi beğenerek okudum.Sizi ve kaleminizi kutlarım,yüreğinize sağlık.Umarım yolunu şaşırıp gaflete düşenlere bir nebze rehber olur.Tebrikler.Tam puan.
Çelmeler takıldıkça düşüp, yeniden ayağa kalkarak yürümektir yaşamak.
Aslında yaşamak zoru başarmaktır, desem kısaca... Sizi saygı ile kutluyorum.
Tam bir makale...
Hatta az daha ötesi 'YAŞAMIN ASİLLİĞİ ÜZERİNE BİLİMSEL BİR TEZ GİBİ….'
Şimdi ben neresinden ele alsam...
Mesela desem ki... 'HAİNİN SELAMINI, SABAHINI' kendisine verilen değer gibi algılayanlar ne anlıyor yaşamaktan!
Tescilli katillere kol kanat gerenler nasıl aklıyorlar vicdanlarını? Hele o 'İNSANCILLIK' sözcüğünün ardına gizlenen sahtekarlar, nasıl oluyor da insanlıktan nasibini almamış, kundaktaki bebeği dahi kıyan ellerin kanından rahatsız olmuyor?
Bir ülke düşünün...
Daha bir asır önce dört yanından sarılmış... Kırk katır mı, kırk satır mı ikilemi arasında kalıp 'hayatına son veren bir savaşa sürüklenmiş', canını dişine takarak Çanakkale Destanını yazmış... Buna rağmen savaşın 'NEREDEYSE TEK SUÇLUSU' muamelesine tabi tutulmuş... Son kalan vatanı Anadolu yer yer işgale uğramış, bir zamanlar dünyanın üçte birini yönetmiş koca imparatorluğun başkenti düşman donanmalarının namlusuna hedef olmuş!
Askeri dağıtılmış!
Haberleşme sistemi düşmanın eline bırakılmış!
Zamanın 'sözde aydınları olan' Ali Kemaller türemiş, 'MANDACILIĞI TEK KURTULUŞ' diye milletine yutturmaya çalışmış!
Milyonlarca insanı göç yollarında vurulmuş, bulaşıcı hastalıklara kurban verilmiş, yokluk, kıtlık içinde dört cephede savaşarak erimiş, bitmiş, tükenmiş!
Ve manzara-i umumiye bu iken...
Zamanın emperyalist güçleri Anadolu'yu aralarında bölüşmüş, Ege Bölgesi'ni de kiralık katil Yunanistan işgal etmişken...
Silah yok, cephane yok, 'AYAĞA GİYİLECEK ÇARIK BİLE YOKKEN!'
Mustafa Kemal denen bir kahraman çıkacak... Samsun'dan Erzurum'a kadar milletini yeniden örgütleyecek... Batıdan başlayan isyan ve 'DİRENİŞ' Güneydoğu'ya ulaşacak... Tekalif-i Milliye kanunu ile elde avuçta ne varsa 'YENİ TÜRK ORDUSU' için bağışlanacak... Kuvay-ı Milliye Ruhu dört bir yanda canlanacak ve Türk Ordusu bu ruhla yeniden kurulup, düşmanın üstüne varacak...
Bu bir Efsane değil miydi?
'KURTULUŞ SAVAŞI' Türk'ün son efsanesi değil miydi?
1923... 2015... Daha 92 yıl öncesi...
Genç Cumhuriyet'in doğuşu... 'BAĞIMSIZ TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NİN' tarih sahnesinde yerini aldığı gün...
Yokluğun varlığa dönüştüğü, yıkımdan imara geçildiği, tükenmiş, bitmiş, umudunu yitirmekte olan bir ulusun yeniden ayağa kalktığı kutlu mücadele...
Yani... 'NEREDEN NEREYE' dendiği yıllar...
Şimdi sormak lazım... Daha fazla ayrıntıya girmeden...
'KİMİN ESERİDİR ŞİMDİ ÜZERİNDE TEPİNDİĞİMİZ, BİRİLERİNİN İNKAR ETTİĞİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ!'
- Onurlu, cesur, 'HÜRRİYET SEVDALISI', karakteri 'TAM BAĞIMSIZLIK' olan insanların değil mi!
- Direnen ve diklenen Türk'ün eseri değil mi!
- Çıkarını değil, 'ATASINI, VATANINI, BAYRAĞINI VE NAMUSUNU DÜŞÜNENLERİN' eseri değil mi?
- Korkakların, işbirlikçiliği matah bilenlerin değil!
- Ülkemi parçalamak isteyen bölücüyle, hainle, düşmanın çanağından yal yiyenle al takke, ver külah eden 'DÖNMELERİN, ACİZLERİN, KENDİNİ AYDINDAN SAYAN SAHTEKARLARIN' değil!
Ülkelerin kaderleri, o ülkenin sahibi olan insanların kalitesiyle paralellik gösterir...
İnsanın kalitesi de 'NE KADAR KENDİSİ, NE KADAR DİRENÇLİ, NE KADAR ONURLU' olduğu ile ölçülür...
Küçük insanlar her yerde, her zaman bellidir...
İdealleri yoktur küçük insanların! Ezbere bildikleri 'SÜSLÜ LAFLARI VARDIR!'
O lafların ardına saklanan zavallılardır onlar!
Ve asla 'SÖZLERİ İLE EYLEMLERİ BİRBİRİNE UYMAZ!'
Direnmek, 'EYLEMDİR!' Söz değil!
Çok şey yazabilirim bu şiire Önder Bey... Sayfalarca...
Ama okudum, anladım.. Şiir daha fazlasını söylüyor... O nedenle 'BOLCA' okunmalı...
İçtenlikle kutlarım Değerli Kardeşim...
özgürce yaşamın şifreleri..ve insanca..yoksa kartallar da yaşıyor yılanlar da.
Bu şiir ile ilgili 37 tane yorum bulunmakta