Yıldız Demirel Adlı Üyenin Nedir Yazıları - A ...

  • takı

    03.02.2006 - 12:05

    Ayakkabısız çıkarım da küpesiz çıkmam evden valla.. :))) Nasrettin hocaya sormuşlar kızın niye çirkin diye.. küpesi yok da ondan demiş....

  • vincent van gogh

    03.02.2006 - 11:55

    Anlaşılmayanlar kervanı var mı bilmiyorum.. Anlayamayanlar kervanı var ama...

  • peçe

    02.02.2006 - 16:56

    pardon...! nikâb değil 'nikâp'mış...
    Namazda gözü olmayanın ezanda kulağı misali oldu..

  • peçe

    02.02.2006 - 16:51

    nikâb...
    Yüz hapsi...

  • dizi

    02.02.2006 - 16:06

    Tam bi kısmından kurtulduk derken nedir bölümüne dizi dizi yüzler kazandırası terimcikler...

  • bela bartok

    02.02.2006 - 15:49

    İsyanın müziği.. Müthiş güzel....

  • saklamak

    02.02.2006 - 15:36

    Sarımsağın kafa karıştırdığı eylem... :)))

  • yengeç burcu

    27.01.2006 - 14:37

    Büyük oğluşumun burcu... :))) Neşeli kendiyle barışık.. Bu yüzden herkesle de barışık....

  • sigarayı bırakmak

    27.01.2006 - 14:35

    önce başlamak lazım... :)))

  • Gönül

    27.01.2006 - 14:32

    O çareyle ilgilenmez... Kendi işine bakar.. Yine de en iyi çareleri o bulur...

  • akıl

    27.01.2006 - 14:31

    Çare makinesi....

  • ölüm

    27.01.2006 - 14:26

    Çare bulmaya lüzum kalmayan ve çarelerin tükendiği an....

  • yaşam

    27.01.2006 - 14:25

    durmadan çareler bulma sanatı...

  • zeka çeşitleri

    27.01.2006 - 14:21

    En kıt olan çeşit;
    kelime haznesi küfürden ibaret olup, bundan başka yazacak bişeyi olmayanlar....

  • Picasso

    17.01.2006 - 14:42

    Doğru hakkaten...Picasso ile insanların beyinsizliği ölçülebilir sanki... :)

    Kübizmin uzun bir süre anlaşılamaması hiç bir şey ifade etmez. Ben İngilizce bilmiyorum ve anlamıyorum; bu İngilizce dilinin var olmadığı anlamına gelmez. O halde bilmediğim bir şeyi anlamıyorsam suçu başkalarına atmak neden?

    demiş picasso

  • Picasso

    03.01.2006 - 12:34

    ve Picasso dan devam;

    '“Fotoğrafın son derece açık bir şekilde görüntülediği nesneleri ressam niçin kopya etsin ki? ” '

    '“Eşyayı gördüğüm gibi değil, düşündüğüm gibi çizerim''

    ''Bir sergisinde: “Bu ne biçim balık? ”, diye soran birine: “Bu balık değil ki, bir resim! ” cevabını verir ''

    '“Kübizim diğer resim anlayışlarından daha farklı değildir; çünkü aynı ilke ve eleman- lar hepsi için geçerlidir. Kübizmin uzun bir süre anlaşılamaması hiç bir şey ifade etmez. Ben İngilizce bilmiyorum ve anlamıyorum; bu İngilizce dilinin var olmadığı anlamına gelmez. O halde bilmediğim bir şeyi anlamıyorsam suçu başkalarına atmak neden? ”'

  • Picasso

    03.01.2006 - 12:28

    Picassonun resim üzerine söyledikleri;

    'Herkes sanatı anlamak istiyor. Neden kuşların ötüşünü anlamak istemiyorlar? İnsanlar anlamaya çalışmadan geceyi, çiçekleri sevebiliyorlar. Ama sıra resme gelince ille de anlamaları gerekiyor. Resimleri açıklamaya çalışanlar yanlış yoldalar. Resimlerimden birine bakan bir seyirciden nasıl olur da benim yaşadığım şeyleri yaşamasını bekleyebilirsiniz? ”

  • 2006

    02.01.2006 - 11:41

    2006 mutluluk getirsin... Getirmezse koy gitsin... Daha 2007 vaarr.. 2008 vaaaaar.....! ! .. :)))

  • tansu çiller

    29.12.2005 - 13:44

    :))))) He vallah... :)) O kadder lider özellikli möhim bir hatundu ki;
    Anıtkabir özel defterine yazdığı 5 yazıdan dördü hiç okunmuyordu... Beşincisi ise aynen şöyleydi.... :)))))) ::

    ''''Yüce önder. Ulu ve büyük Atam! Doğru Yol Partisi'nin 14'üncü yılını idrak ediyoruz. (Sonra 14'ün üzerini karalamış, 15 yapmış) Laik Türkiye Cumhuriyeti'nin ve demokrasinin bekçileri olarak 16'ıncı yılımızda huzurundayız... Davamız yarım asırlık yani 65 yıllık bir davadır. Milliyetçilik ve çağdaşlık yolunda yarım asırdır yani tam kırk yıldır yürüyoruz. Bu ülkenin çimentosu olmanın sevinci içindeyiz. Biz bu ülkenin çimentosuyuz. Bizimle tuğlaları yapıştıracaklar, duvar örecekler, bina yapacaklar, içimize girecekler. İlkelerinin ışığı altında partimizin 17'nci yılını kutluyor saygılar sunuyorum. Görüşmek üzere...''''

    :))))))

  • İncesaz

    27.12.2005 - 16:49

    Attila İlhanın cümleleriyle ince saz;

    (Türk musikisi makamlarından, Divan şiirinin 'şarkı' formunda, müseddes'ler,muhammes'ler yazmak, epeydir keyifle sürdürdüğüm bir uğraş! .

    Keyfimin iki nedeni var: birincisi, 'meraklı' okurların, gerçekte 'serbest vezin' le yazılmış bu şiirleri, 'aruz' la yazılmış zannedip, ciddi ciddi, feilâtün mü yoksa mefâilün mü örgütüne oturtulduğunu aramaları; ikincisi, ritmin dolayısıyla veznin ve kafiyenin hor görüldüğü günümüz şiir ortamında, bunların bir şiirin oluşmasında -daha da önemlisi yaşamasında- ne kadar etkili olduğunu göstermesi! .

  • İncesaz

    27.12.2005 - 15:55

    Şehnâz

    sonbahar kuşları teker teker terkettiler boğaz'ı
    o mızrap aynı yorgun tereddütle yoklardı şehnâz'ı
    içten bir serzeniş gibi tatlı hayli yumuşak bazı
    bazı tellerinde geçmiş zamanların istiğnası nazı
    o mızrap aynı yorgun tereddütle yoklardı şehnâz'ı

    sinsi bir ısrarla uzamaz mı gün günden geceler
    karanlık fena bastırır ürkek bir yağmur çiseler
    artık ne eski ihtiras kalmış ne iyimser düşünceler
    uçurumlara açıldığından gönlündeki pencereler
    yoğun kötümserlik bulutları kuşatmış ince sazı

    hayalindeki kadınlar ki ulaşamadığı kadınlardır
    ulaşamadığı her kadın belki bir mutluluk imkânıdır
    yoksa bu ulaştıklarıyla mutsuzluğundan mıdır
    heyhat sona ermiştir ömür son vapur kalkmaktadır
    çoğu hayal kırıklığı beyhude teselliler birazı

    Attila İlhan

  • sevda yı anlatabilirmisiniz

    27.12.2005 - 15:12

    Bir Yer Var, Biliyorum; Herşeyi Söylemek Mümkün, Epeyce Yaklaşmışım Duyuyorum
    Anlatamıyorum...

  • nedir bölümü

    23.12.2005 - 19:02

    Sürekli aynı sesi defalarca çıkardığı için boş bir kaptan çıktığı belli olan aralıksız sesten dolayı kazana dönmüş olan kafalarımızın müsebibi...

  • İncesaz

    23.12.2005 - 18:42

    Hisar buselik

    gramofonda taş plak tesadüf dalgınlıklardı
    kafeslerden o şarkı hisar buselik sızardı
    titreyişlerinde hicran epeyce tereddüt vardı
    konsol aynalarında geçmişten unutulmuşlardı
    o karpuzlu lâmbalar ki korkumuzu aydınlatırlardı

    ölüm kesin ve mutlak kimsenin hiç kimseye
    yardımı dokunmuyor cevap yok bilmeceye
    sinsi bir korku siner zamanla düşünceye
    dehşetle bakardık kulak kabartıp geceye
    uzakta vuran davul amansız silahlardı

    korkuyla geçen ömür görünmez bir deliliktir
    mutluluk uzun sürmez mutlaka gündeliktir
    ölüme yenik düşen aslında korkuya yeniktir
    teselli kulağında kalmış o hisar buselik'tir
    hani bir zamanlar lâmbalarımızda yanardı

    Attila İlhan

Toplam 1393 mesaj bulundu