Aldous Huxley Adlı Üyenin Nedir Yazıları - An ...

  • FERNANDO PESSOA

    21.12.2005 - 18:46

    'Pessoa hep bir başkasıdır'

    Şairlerin hayat hikâyeleri yoktur. Eserleridir onların hayat hikâyeleri. Nitekim bu dünyanın gerçekliğinden kuşku duyan Pessoa da, kendisinin bu dünyada başından geçenleri bir kenara bırakıp, doğrudan şiirine yönelmemi mutlulukla karşılardı herhalde. Pessoa'nın hayatında hiçbir şey olağandışı değildir, şiirinden başka hiçbir şey. Ben zaten 'hayat öyküsünün' -ne yazık ki bu can sıkıcı, sevimsiz kelimeyi kullanmadan olmuyor- onun şiirini açıklayabileceğine inanmıyorum; ama bununla birlikte, şiirinin ışığında 'hayat öyküsü'nün tekdüze olmaktan uzaklaştığına da inanıyorum. Onun gizemi, adında saklıdır: Pessoa. Bu kelime Portekizce 'kişi' anlamında olup, Romalı oyuncunun maskesi olan 'persona'dan gelmektedir. Maske, hayali kişi, hiç kimse: Pessoa. Onun öyküsü, günlük hayatının gerçekdışılığı ile hayalinin gerçekliği arasındaki gidip gelmelere indirgenebilir. Bu hayaller, yarattığı şairler olan Alberto Caeiro, Alvaro de Campos ve Ricardo Reis ile Fernando Pessoa'nın kendisidir. İşte bu nedenle, hayatındaki önemli olayları hatırlamak pek faydasız olmamakla birlikte, bütün olaylarda bir gölgenin izlerinin olduğunu gözden kaçırmamak gerek. Gerçek Pessoa hep bir başkasıdır.'

  • FERNANDO PESSOA

    21.12.2005 - 18:45

    Dalgın ve ötesiz berisiz
    Ve de tanımaksızın
    Yüzüyorum ölü denizinde
    Kendi varlığımın.

    Suyu hissettiğimden
    Hissediyorum sıkıntıyı...
    Görüyorum seni, ey çalkantı,
    Hayat-huzursuzluk...
    Bana has yelkenler ki...
    Çark etmiş dümeni...
    İnsan sureti gibi soğuk
    Yıldızlı bir gökyüzü.

    Gökyüzüyüm ben, rüzgârım...
    Gemiyim ve denizim...
    Hissediyorum ki BEN değilim...
    Yadsımak isterim onu.

    Fernando Pessoa

  • yalan

    20.12.2005 - 17:15

    Yalan söylemek kendinden kaçış sanatıdır. Kendini olduğu gibi kabul eden ve özgürce kendini yaşayabilen yalan mekanizmasına gerek duymaz. Yalan ile ikna etmeye çalıştığımız aslında kendimizden başkası değildir.

  • görmek

    19.12.2005 - 14:49

    'Görme konuşmadan önce gelmiştir.Çocuk konuşmaya başlamadanönce bakıp tanımayı öğrenir.'

    John Berger / Görme Biçimleri

  • Dar Kapı

    16.12.2005 - 15:27

    Bir arife günüydü,
    erken biten iş günü sayesinde erkencene evde olmuş, keyif ile kendimi yatağın üzerine öylesine atmışken kapı çalmıştı....

    Koşarak gittim,
    Kapıyı açtığımda:
    Benim adımı söyledi kapıda kişi,
    Benim dedim,
    Elindekini uzattı,
    Bu size dedi.
    Kapıyı kapattım.
    Koşarak odama gittim yatağıma attım kendimi yeniden,
    Yüreğim ağzımda iken,
    Paketi açtım:

    'Dar Kapı'.......

    Andre Gide ile hoş bir tanışma yaşadığım o arife günün de, ona olan dar kapılarım sonuna kadar açılmıştı...........

  • tabu

    15.12.2005 - 15:29

    Tabu oynarken çok güzel anlatıyorum anlatıyorum anlatıyorum ama, bir de söylenmemesi gereken kelimeleri ağzımdan kaçırmasam.... Ahh yaaaaaaaa o zaman kimse yenemez bizi............

  • Hasta

    15.12.2005 - 15:26

    Hasta'nın en ideali, ona bakmaya çalışanların sözünü dinleyenidir! ! ! !

  • haberin yok ölüyorum

    15.12.2005 - 15:24

    Duman'ın en çok sevdiğim albümünde yer alan parçalardan biri....

    Bir aralar bu albümü defalarca defalarca çalar, avazım çıktığı kadar bağırarak parçalarına eşlik ederdim(k nazlı ile birlikte :))) çok güzel olurdu.

    Zaman hiç durmadan akıyor, bizi de kattıkları ile birlikte değiştiriyor....

  • ben

    02.12.2005 - 13:13

    ''Ben'i arayış hep paradoksal bir tatminsizlikle son bulmuştur ve hep de böyle olacaktır.'

    Milen Kundera/Roman Sanatı

  • Araf

    30.11.2005 - 18:03

    İçinde varolageldiğimiz durumların sorularını sorma ve cevaplarını bulma yetimiz düşüktür, içinde isek yaşayacağızdır.
    Ben Araf'ta buldum Arafı.
    Hala oradayım ve yaşamaktayım.
    Soramadan, bazen korkarak, bazen gülerek, bazen ağlayarak ama sadece yaşayarak.
    Hayatım boyunca da orada onla olacağımı sanıyorum, umuyorum, diliyorum yaradandan.

  • ekinazya çayı

    30.11.2005 - 17:56

    Diğer faydalarını bilemiyorum, ancak yatmadan bir saat önce iki bardak içtiğimde mışıl mışıl uyuyorum.

  • güç

    30.11.2005 - 17:52

    'Neden dün Almanya, bugün Rusya dünyaya egemen olmak isterler? Daha zengin olmak için mi? Daha mutlu olmak için mi? Hayır. Gücün saldırganlığı hiç bir çıkar tanımaz; sebebi yoktur; o sadece iradesini ister; o tam anlamıyla katıksız akıldışılıktır.'

    Milan Kundera/ Roman Sanatı

  • şimdi

    30.11.2005 - 17:47

    'Görünüşe bakılırsa şimdiki an kadar açık, dokunulabilir ve elle tutulabilir bir şey yoktur. Ama gene de bizden bütünüyle kaçar. Hayatın bütün elemi buradadır. Görme duyumuz, işitme duyumuz, koku alma duyumuz tek bir saniyede bir olgular kitlesini kayda geçirir (bilerek ya da bilmeden) ve kafamızda bir duygulanımlar ve düşünceler alayı geçer. Her an, bir sonraki an, umarsızca unutulacak küçücük bir evreni temsil eder.'

    Milan Kundera/ Roman Sanatı

  • hayat

    30.11.2005 - 17:42

    'Bütün bunları göz önüne aldığımız zaman yaşadığımızın olağanüstü bir hayat olduğunu, aslında her şeyin olağanüstü cereyan ettiğini göz önüne getirmemiz lazım. Dünyada, bizim hissiz bir şekilde yaşklaştığımız sırandan durumlar pekala hayranlık derecesinde derin anlamlara sahip olabilir.'

    İsmet Özel/ Kırk Hadis

  • sabır

    25.11.2005 - 16:20

    'Sabır dediğimiz şey tahammül değildir yahut tahammülden ibaret değildir. Sabır dediğimiz şey, Allah'ın nurunun tamamlanacağı konusunda kesin imanı olan insanların kendilerine Allah'ın emri olarak ulaşan şeyleri yapmaları, Allah'ın emri olarak ulaşmayan şeyleri yapmamaları demektir. Çok mu karışık bir mesele? Hiç de değil! Bir şeye sabretmek, bir gün o sabrın sona ermesi ile anlam kazanır. Tıpkı oruç tutmakla sabretmenin benzeşmesi gibi... İftarı olmayan oruca, oruç der miyiz? Oruç tutulduğunda bunu imsaktan iftara kadar yaparız. Ne yaparız? Sabrederiz. Sabrun sonu selamettir, iftara ulaşırız. Sabrı taşmayan insan sabrediyor değildir. O sadece tahammül ediyor, razı oluyordur. Onun için biz sabrederken sadece Allah'ın mükafatını bekleriz. Nasıl bekleriz? Allah'ın emrini yerine getirerek. Yani, 'Efendim, başıma belalar geldi; işte ben de sabrediyorum, hiç birşey yapmıyorum.' Hayır! Başıma belalar geldi, ben bu belaları Allah'ın emirlerini yerine getirerek savabilirim. Ve bundan dolayı sabretmiş olarum ve bundan dolayı da teslimiyet duyamktan da son derece memnun olurum.'

    İsmet Özel / Kırk Hadis

  • ismet özel

    22.11.2005 - 13:38

    'Rahatlık hissiyle içinde yan gelip yatacağımız bir dünyayı değil de insan haysiyetine yaraşır bir dünyayı özlüyorsak önce hayatımızın değerini düşüren bir yapaylıktan, bir zorlama sekinetten kurtulmalıyız. Hayatımızın din, düşünce, sanat, meslek, siyaset gibi bölgelerde birbirinden ayrı akışları olmadığın bildiğimiz halde bu saydığımız uğraşı alanlarından birbirinden bağımsız ilkelere sahip olarak yaşayabileceğimizi sanmak işimize gelir. Sanılardan başımızı alamıyoruz. İnsanlık başını sanılardan hiç alamamıştır. Yani hayatımızın yapar bir bölünmeye uğramasını yadırgamamaya çoktan beri alıştırılmışız. Oysa bizim böyle bir alıştırılmışlığa ses çıkarmayışımız bir zorlamaya boyun eğişten başka bir şey değildir. Kısmen, kısmi olarak yaşamaya rıza gösterişimiz başka türlüsünü görme gücünü yitirişimiz sebebiyledir. Başka türlüsünü göremiyoruz, çünkü yaşama tarzımızı baskı altına almış bir 'ortalama' görüş sahamızı daraltıyor.'

    İsmet Özel/ Kırk Hadis

    .......

    Diye başlayan çok güzel bir kitap....

    Bir çoklarının hayalini bile kurmayı isteyemeyeceği uçlarda yol almasını gayet iyi bilen, cesur, inatçı bir savaşçı İsmet Özel. Vardığı yerlerin yüksekliği, diline bulaşmamış, yalın, net ve öz biri İsmet Özel....

  • benlik

    17.11.2005 - 14:51

    'Shakespeare'in dediği gibi, doğaları ne olursa olsun.... öz benliğine karşı dürüst olanlara içelim,' dedi Arkadin, kadehini kaldırarak.'

    Orson Welles/Bay Arkadin

  • kadın

    17.11.2005 - 14:45

    'Kadınların kolayca gözdağı verdiğini ama genellikle yavaş harekete geçtiğini biliyordum.'

    Orson Welles/ Bay Arkadin

  • düşünmek

    09.11.2005 - 18:19

    'Öğret bana, nasıl unutulur düşünmek? '
    Romeo

    Shakesperare/ Romeo ve Juliet

  • aşk

    09.11.2005 - 18:18

    'İç çekişlerin buğusuyla yükselen bir dumandır sevgi
    Duman dağılınca, tutuşan bir ateş olur aşıkların gözlerinde
    Keder indi mi bir kez aşıkların gözyaşlarıyla beslenen bir deniz oluverir
    Başka ne olabilir? En akıllıca çılgınlık,
    Soluk kesen bir zehir ve bir panzehir ölümden kurtaran'

    Romeo

    Shakespeare/ Romeo ve Juliet

  • aşk

    09.11.2005 - 18:14

    'Ah, uzaktan nazik görünen aşk
    Nasıl da acımasız ve kaba denendiğinde! '

    Benvolio

    Shakespeare/ Romeo ve Juliet

  • aşk

    09.11.2005 - 18:05

    'Aşk, kendi kişiliğimizi tanıma ve bunu yaparken de ondan kurtulup, varlığımızı başkasında gerçekleştirme yönünde bizi zorlayan ikili iç güdülerimizin en açık seçik örneğidir. Bu ikili iç güdülerimiz, ölüm ve yeniden yaratma, yalnızlık ve birlikteliktir.'

    Octavio Paz/ Yalnızlık Dolambacı

  • sevgi

    05.11.2005 - 14:54

    'Sevgi, kendi içsel gökyüzünün farkına vardığın zaman yaşanır.'

    Osho / Cesaret

  • bilgi

    05.11.2005 - 14:52

    'bilgili olmak, herşeyi etiketlemenin, kategorize etmenin yüce sanatıdır.'

    Osho / Cesaret

Toplam 256 mesaj bulundu