belki bildiğiniz bir hikayedir lakin tekrarında zarar olmasa gerek.
eski çinde bir bilge varmış. bu bilge bir zaman sonra bir yağmur yağacağının, bu yağmurun suyundan içenlerin bir şekilde delireceğinin bilgisine bir şekilde ulaşmış. evindeki depoyu suyla doldurmuş ve evdekilere durumu bildirmiş. beklenen yağmur yağmış ve o ev dışında herkes yağmurdan sonra delirmiş. bilge ve ev halkı evdeki sudan içerek akıllarını muhafaza ediyorlarmış ama dışarı çıktıkları zaman herkes bunlarla 'deli' diye alay edermiş. bilge bakmış ki kurtuluş yok evdekilere siz de için yağmur suyundan demiş ve hep birlikte içip kurtulmuşlar delilikten!
evet sayıca çokuz diye akıllı olan bizleriz. lan dünya! adaletin bu mu dünya?
filistin 50 yıldır sabrediyor, ki başka çarelerin var mı? inanmıyorum az kaldığına, inanmıyorum bu zulmün biteceğine ve inanmıyorum dünya üzerinden zulmün kalakacağına.
bizden bahsetmeye zaten gerek yok; çünkü biz yokuz zaten.
asla yapamayıp yaptığımızı sandığımız. isyan çaresizlerin değil yüreği adalet aşkıyla yananların işidir. ancak hayvanlar kuyruğuna basılınca veya köşeye sıkışınca ciyaklayarak saldırır. isyan kaybedeceğini bilerek ve bunu umursamayarak bedenini ve ruhunu ortaya koymaktır. isyan insan olmanın onurunu korumaktır.
orada ölen insdanları biraz tanıyın, sonra onların torunlarına bakın. bu adamlar böyle olsun diye değil, bilhassa böyle olmaması için ölmüşlerdi. size onları anlatacak değiilim biraz zahmet edip sizin rahat ve özgür yaşamanız için ölen insanları araştırın tanıyın. onlar bizim için öldü bunu da çok göreceğiz onlara?
onları anmak kuru kuru çok anlamsız. asıl olan onları anlamak onların hayal ettiği gibi olabilmektir.
porno film çekmek fahişelik yapmaktan çok farklı birşey değil. biz millet olarak (erkek milleti :)) olarak) fahişeleri çok severiz.sibel kekilliye bir fahişeye gösterilen tepkiden çok çok fazla olmamalı. bu kız uzayda yetişmedi, bizim aramızda (akıllının biri kalkıp o almayada demesin) yetişti. yani bizden biri, ayna o. sokağa çıktığımda okula gittiğimde sibel kekilli olmak isteyen yüzlerce kız görüyorum. telovolenin, paranın, maddi değerlerin bu kadar ön planda olduğu bir toplumdan daha mükemmel insanlar yetiştirmesi beklenemez.
türban bir amaca yöneliktir, tesettürün bir parçasıdır. başörtüsüyle türbanın sınırını nasıl çizeceğiz? bu sağlıklı bir ayrım değil. birileri keyfine göre tanım getirip insanları kısıtlamamalı.
diğer yandan başörtüsü dinin emridir. kur'an'da mealen der ki; mümin kadınlara söyle gözlerini haramlardan sakınsınlar, edep yerlerini korusunlar, ziynetlerini (kendiliğinden görünenler istisna) gizlesinler, başörtülerini yakalarının üzerine salsınlar. merak eden herkes nur suresinde bulabilir bu ayeti. islam da yok derken önce dini kaynaklara bakmak gerekir.
diğer yandan türbanlı kızlar ne kadar bu emre uyuyor? çoğu uymuyor. makyaj ve türban? güzelliklerini örtüyormusun göze sokmaya mı çalışıyorsun? nasıl örtünme bu allahı mı kandırıyorsun?
seni sevmek bir yurdu sevmek kadar sıcak ve beter ve şaşırtıcı... nasıl yurdumu düşünürken aklıma geliyorsa ölüm, seni düşününce de silahlar patlıyor göğsümün sol altında. devrime inanmak gibi birşey hayalini gözlemek ve işte hayalini gözlemek: sabaha karşı penceremde parıldayan birkaç dakika. tut o birkaç dakikayı uzat sonsuza ve beni orada kendi yüreğimi yerken bulsun jandarmalar! ..
yüksek tansiyon, yüksek ateş, yüksek ayrılık ve yürek büyümesinden öleceğim. biliyorsun öleceğim; seni severken öleceğim! kız sen benden sonra yaşamayasın..!
anne kelimesinin bana hatırlattıkları bir tarafta dursun da... seks ve cinsellikle ilgili terimlere sayfalarca yazdığınız halde anneleriniz hakkında bu kadar mı yazıyorsunuz... utanın kendinizden, utanın. allah size layığınızı versin zira o annelere layık değilsiniz... yarım akıllı, herşeyleri yapmacık, sahte kızlar için yerlerde sürünün gırtlak patlatın anneler hatırlanmasın! anneleriniz adına hepinizin yüzüne tükürmek isterdim ama onlar o kadar sevgi ve şefkat dolu ki bunu yapmaya yürekleri elvermiyor...
ilaç yarım şişede
koltuk mahzun köşede
ev halkı telaşede
ölü yerde sopsoğuk'
'ağzıma soğuk kurtlar dolacak, gözlerime kum;
dipsiz kuyu, sürdükçe zaman sürecek uykum! '
onu defalarca okumadan yorum yapmak çok yanlış. bu şairliği. daha fikir adamlığ+ dava adamlığı+ polemikçiliği+ mücadalesi. buraya sığacak adam değil...
'Başka diyarlara başka denizlere giderim, dedin. Bundan daha iyi bir kent vardır bir yerde nasıl olsa. Sanki bir hükümle yazgılanmış her çabam; ve yüreğim sanki bir ceset gibi gömülmüş oraya. Daha ne kadar çürüyüp yıkılacak böyle akl ...
deli
15.04.2004 - 11:47belki bildiğiniz bir hikayedir lakin tekrarında zarar olmasa gerek.
eski çinde bir bilge varmış. bu bilge bir zaman sonra bir yağmur yağacağının, bu yağmurun suyundan içenlerin bir şekilde delireceğinin bilgisine bir şekilde ulaşmış. evindeki depoyu suyla doldurmuş ve evdekilere durumu bildirmiş. beklenen yağmur yağmış ve o ev dışında herkes yağmurdan sonra delirmiş. bilge ve ev halkı evdeki sudan içerek akıllarını muhafaza ediyorlarmış ama dışarı çıktıkları zaman herkes bunlarla 'deli' diye alay edermiş. bilge bakmış ki kurtuluş yok evdekilere siz de için yağmur suyundan demiş ve hep birlikte içip kurtulmuşlar delilikten!
evet sayıca çokuz diye akıllı olan bizleriz. lan dünya! adaletin bu mu dünya?
ihanet
15.04.2004 - 11:40insanca; pek insanca! insan bazen göremeyince şaşırıyor.
şeyh sait
15.04.2004 - 11:37sadece bir günah keçisi ve tüm günah keçileri gibi suçsuz; masum!
filistin
15.04.2004 - 11:31filistin 50 yıldır sabrediyor, ki başka çarelerin var mı? inanmıyorum az kaldığına, inanmıyorum bu zulmün biteceğine ve inanmıyorum dünya üzerinden zulmün kalakacağına.
bizden bahsetmeye zaten gerek yok; çünkü biz yokuz zaten.
petra
15.04.2004 - 11:27petra'nın lazca da en uzak ülke anlamına geldiğini duydum. yeterince uzak mı acaba? 'gitsem mi acaba petraya? '
isyan
05.04.2004 - 23:39asla yapamayıp yaptığımızı sandığımız. isyan çaresizlerin değil yüreği adalet aşkıyla yananların işidir. ancak hayvanlar kuyruğuna basılınca veya köşeye sıkışınca ciyaklayarak saldırır. isyan kaybedeceğini bilerek ve bunu umursamayarak bedenini ve ruhunu ortaya koymaktır. isyan insan olmanın onurunu korumaktır.
allah (c.c)
20.03.2004 - 15:04sonsuz rahmet sahibi. bunu anlasak, hissetsek herhalde daha iyi halde olurduk...
tayyip erdoğan
18.03.2004 - 15:20keşke hiç değişmeseydi. eskiden de az severdim ama yine de şimdikinden çok severdim.
baktığım zaman ben değiştim ben dğiştim diye yalakalık yapan, taklalar atan birilerinin gözüne girmeye çalışan bir şebek görüyorum.
çanakkale şehitleri
18.03.2004 - 15:18orada ölen insdanları biraz tanıyın, sonra onların torunlarına bakın. bu adamlar böyle olsun diye değil, bilhassa böyle olmaması için ölmüşlerdi. size onları anlatacak değiilim biraz zahmet edip sizin rahat ve özgür yaşamanız için ölen insanları araştırın tanıyın. onlar bizim için öldü bunu da çok göreceğiz onlara?
onları anmak kuru kuru çok anlamsız. asıl olan onları anlamak onların hayal ettiği gibi olabilmektir.
sibel kekilli
18.03.2004 - 15:10porno film çekmek fahişelik yapmaktan çok farklı birşey değil. biz millet olarak (erkek milleti :)) olarak) fahişeleri çok severiz.sibel kekilliye bir fahişeye gösterilen tepkiden çok çok fazla olmamalı. bu kız uzayda yetişmedi, bizim aramızda (akıllının biri kalkıp o almayada demesin) yetişti. yani bizden biri, ayna o. sokağa çıktığımda okula gittiğimde sibel kekilli olmak isteyen yüzlerce kız görüyorum. telovolenin, paranın, maddi değerlerin bu kadar ön planda olduğu bir toplumdan daha mükemmel insanlar yetiştirmesi beklenemez.
kekilli sadece acıma duygusu uyandırıyor.
ölüm
15.03.2004 - 01:14inşallah korktuğum gibi değildir...
türban
15.03.2004 - 00:19türban bir amaca yöneliktir, tesettürün bir parçasıdır. başörtüsüyle türbanın sınırını nasıl çizeceğiz? bu sağlıklı bir ayrım değil. birileri keyfine göre tanım getirip insanları kısıtlamamalı.
diğer yandan başörtüsü dinin emridir. kur'an'da mealen der ki; mümin kadınlara söyle gözlerini haramlardan sakınsınlar, edep yerlerini korusunlar, ziynetlerini (kendiliğinden görünenler istisna) gizlesinler, başörtülerini yakalarının üzerine salsınlar. merak eden herkes nur suresinde bulabilir bu ayeti. islam da yok derken önce dini kaynaklara bakmak gerekir.
diğer yandan türbanlı kızlar ne kadar bu emre uyuyor? çoğu uymuyor. makyaj ve türban? güzelliklerini örtüyormusun göze sokmaya mı çalışıyorsun? nasıl örtünme bu allahı mı kandırıyorsun?
aşk
14.03.2004 - 02:15seni sevmek bir yurdu sevmek kadar sıcak ve beter ve şaşırtıcı... nasıl yurdumu düşünürken aklıma geliyorsa ölüm, seni düşününce de silahlar patlıyor göğsümün sol altında. devrime inanmak gibi birşey hayalini gözlemek ve işte hayalini gözlemek: sabaha karşı penceremde parıldayan birkaç dakika. tut o birkaç dakikayı uzat sonsuza ve beni orada kendi yüreğimi yerken bulsun jandarmalar! ..
yüksek tansiyon, yüksek ateş, yüksek ayrılık ve yürek büyümesinden öleceğim. biliyorsun öleceğim; seni severken öleceğim! kız sen benden sonra yaşamayasın..!
bir lanetli....
anne
10.03.2004 - 01:19anne kelimesinin bana hatırlattıkları bir tarafta dursun da... seks ve cinsellikle ilgili terimlere sayfalarca yazdığınız halde anneleriniz hakkında bu kadar mı yazıyorsunuz... utanın kendinizden, utanın. allah size layığınızı versin zira o annelere layık değilsiniz... yarım akıllı, herşeyleri yapmacık, sahte kızlar için yerlerde sürünün gırtlak patlatın anneler hatırlanmasın! anneleriniz adına hepinizin yüzüne tükürmek isterdim ama onlar o kadar sevgi ve şefkat dolu ki bunu yapmaya yürekleri elvermiyor...
necip fazıl kısakürek
10.03.2004 - 01:11bir adam yaratmak... bu ülkede yazılmış en mükemmel tiyatro... edebi türü önemli değil, dosto ayarında tek eser. okuyun ürperin düşünün...
necip fazıl kısakürek
10.03.2004 - 00:23sultanüşşüera... kelimelerle örgü örerek göz kamaştıran adam...
'alemin küfre göre hem başı hem sonu hiç
iki hiç arasında varlık olurmu ki hiç? '
kelimelirli çoşturan ve ürperten adam..
'ölümü sığdıramaz
akıl daracık koğuk
ölemez çıldıramaz
ağlarlar boğuk boğuk
ilaç yarım şişede
koltuk mahzun köşede
ev halkı telaşede
ölü yerde sopsoğuk'
'ağzıma soğuk kurtlar dolacak, gözlerime kum;
dipsiz kuyu, sürdükçe zaman sürecek uykum! '
onu defalarca okumadan yorum yapmak çok yanlış. bu şairliği. daha fikir adamlığ+ dava adamlığı+ polemikçiliği+ mücadalesi. buraya sığacak adam değil...
aşk
04.03.2004 - 06:22şimdilerde cinsellikle karıştırılan şey..
aşk
04.03.2004 - 06:19Saati Yok Eremi Yok
Aşktan yana söz duyunca
Ben hep seni düşünürüm
Uçsuz hayaller boyunca
Ben hep seni düşünürüm
Yıldızlar kayar yüceden
Renkler sıyrılır geceden
Yüreğim sızlar inceden
Ben hep seni düşünürüm
Aklın ucu değer hiçe
Yol ararım içten içe
Kainat uyur sessizce
Ben hep seni düşünürüm
Korkunun bittiği yerde
Haz duyarım ince ince
Bir mezar görsem bir yerde
Ben hep seni düşünürüm
Zaman hep sonsuza akar;
Meyve dökülür, dal kalkar
Çiçeklere bakar baakr
Ben hep seni düşünürüm
Rüzgar eser ilden İl'e
Sağlıkta bitmez bu çile
'Var'dan öte, 'Yok'ta bile
Ben hep seni düşünürüm
aşk
04.03.2004 - 06:17Aşk
Andolsun bütün örtülere, andolsun bütün örtünenlere ki,
Kar altinda terleyerek uyanmaktir aşk.
Yanmiş iki cesedin kina gibi külleri arasindan
Fişkin sürerce dirilip yeniden yanmaktir aşk.
Cümle agaç kapilari, cümle demir kapilari aşip,
Bir gönül kapisina dayanmaktir aşk.
Sevgilinin otagini gökkuşagina boyayip gece-gündüz,
Hüznün safran sarisiyla boyanmaktir aşk.
Yaratmaktir ya da sevgilinin topragindan yaratilmak,
Her nefes alip verişte yanmaktir aşk.
Ismaili bir gönülle teslim olmaktir biçaga,
Birini kandirmak degil, bilerek kanmaktir aşk.
Diline arilar konar, koynunda karincalar gezer,
Sevgilinin ölçegiyle her zaman sinanmaktir aşk.
Israfil'in Sur'unu ruhunda duymaktir aşk,
Suyu suyla yumak gibi aşka inanmaktir aşk.
aşk
04.03.2004 - 05:57-günlerce ve bu saatlerde beni uykusuz tuabilen şey..
- aslında olmayan, hayal aldanış....
aşk
04.03.2004 - 05:55- bir şiir okursun alır hülyalara, başka alemlere götürür.. aşk iki kişinin aynı anda aynı şiiri yaşadığını hissetmesidir.. bir şiiri yaşamak...! ?
-insanların en çok yalan attıkları kendilerini bile kandırdıkları konu..
-insanların hep en idealini aradıklarını söyleyip karşılarına çıkınca korkup kaçtıkları şey
-cesur insanların işi(üzerinize alınmayın hiç biriniz aşk yaşayacak kadar cesur ve dürüst değilsiniz)
-ateşe gülümseyerek yürümek
-ve elele bir uçurumdan atlarken mutlu olabilmek...
- hayır, hayır öyle değil; siz de olmayan, asla anlayamayacağınız birşey...
dostoyevski
04.03.2004 - 05:45insanın sınırsızlığını gösteren,
ateistleri dahi müthiş imanlı olan,
edebiyatı ve dini olağanüstü bir ahenkle meczeden,
iyiliğin ve kötülüğün aynı insanda ne kadar sınırsızca bulunabileceğini gösteren,
kendimi sevdiren ve kendimden nefret ettiren
adam. zirve.. benim hemen altımdaki zirve tek farkımız
ben yaşadıklarımı yazmıyorum o yazmış
ve o benden önceki zirve..
Toplam 95 mesaj bulundu