Resmi tarihinden bağımsız olarak her toplum er yada geç tarihinde işlemiş olduğu insanlık suçlarının (kah tazminat ödeyerek,Almanların Yahudilere yaptığı gibi,kah özür dileyerek Amerikalıların Kızılderililerden,Avustralya’nın,Aborjinler ve Geçmişte İngiltere’den zorla getirdiği çocuklardan,Fransız’ların soykırım yaptığı Cezayir’den) hesabını insanlık adına ödediler.Ve de ödemeye devam edeceklerdir.
Biz seyit Rıza’yı aldık.Otomobilde benimle Polis Müdürü İbrahim’in arasına oturdu.Jeep,,jandarma karakolunun yanındaki meydanda durdu.Seyit Rıza sehpaları görünce anladı.
-Asacaksınız dedi ve bana döndü.
Siz Ankara’dan beni asmak için mi geldiniz? ...
Bakıştık!
İlk defa,idam edilecek bir insan ile yüzyüze geliyordum.Bana güldü.Savcı namaz kılıp kılamayacağını sordu.İstemedi.Son sözünü sorduk.
-Kırk liram ve saatim var,oğluma verirsiniz dedi.
Seyit Rıza’yı çıkardık.Hava soğuk ve etrafta kimseler yoktu.Ama Seyit Rıza,meydan insan ile doluymuş gibi,sessizliğe ve boşluğa sesleniyordu.
-Evladı kerbelayn! ...Bi hatayıh! ... Cürümdür…Zulümdür…Cinayettir...,dedi ve benim tüylerim diken diken oldu! bu yaşlı adam, rap rap yürüdü..Çingeneyi itti..İpi boynuna geçirdi…sandalyeye ayağı ile tekmeyi vurdu…infazı gerçekleştirmişti! ..O da nice canlara kıydı! ...Ama,gözünü kırpmadan ölüme yürüyüşünü taktır etmekten kendimi alamadım…
Yazar İsmet Bozdağ’ın,İhsan Sabri Çağlayangil’den alıntısı.
İnkılapların amacı devleti güçlendirip asalak sınıfların koşullarını sağlam temeller üzerine oturtmaktı.Fesin yerine şapka giyilmesi,Alman ticaret kanununun ithal edilmesi Latin harflerinin Arap harflerinin yerini alması kitlelerin yaşam koşullarında bir iyileşme sağlayabilir miydi? Yoksul köylüye toprak ve toprağı işleyecek araç gereç sağlanıp,ağaların ve tefecilerin sömürü ve baskısından kurtarılsaydı, işçilere sendikalarını kurma yolu açılsaydı emekçi kitleler için gerçek anlamda “inkılaplardan söz edilebilirdi.Fikret başkaya
Kendi vatandaşlarını üzerine bomba atan ve Zilan Deresini cesetlerle doldurursa sorunu çözeceğini düşünen İsmet Paşa “Bu ülkede sadece Türk ulusu etnik ve ırksal haklar talep etme hakkına sahiptir.Başka hiç kimsenin böyle bir hakkı yoktur”
Irkçı ve Türkçü akımlar ise Nazi Almanyası Sovyetler Birliği’ne Haziran 1941’de saldırdıktan sonra faaliyetlerini artırdı.”çınaraltı” Orhun”, Bozkurt” dergiler ardı ardına yayın yaşamına atıldı.Nihal Adsız,Reha Oğuz Türkan ile Zeki Velidi Togan Alman yanlısı generallerle birlikte bakan düzeyindeki devlet yetkililerini de içeren geniş bir çevre yaratmışladı.Günlük basında,özellikle Cumhuriyet gazetesinde azımsanmayacak yandaşları vardı.Naziler’in yenilgisinden sonra Türkiye Cumhuriyeti devletinin destek ve himayesini kendilerinden çekmekte olduğunu anlayan ırkçı-Türkçüler bunun üzerine yoğun bir anti-komünist kampanya başlattı.
Tarihte İslamiyet bağlamında haçlı seferleriyle en acımasız katliamları yapanlar Hıristiyanlar dır.”Bir gün gelecek bütün Yahudileri öldürtmediğim için hepiniz bana küfür edeceksiniz”demiş olan Eski bir onbaşının milyonlarca Yahudi’yle birlikte sosyal demokratları,sosyalistleri,komünistleri, çingeneleri ve de kendi ırkından kabul ettiği zihinsel ve bedensel özürlü binlerce insanı yok ettiğini unutmamak gerekir.Onbaşının derdi,saf bir ırk yaratmak safsatası ve dünyaya hakim olma ütopyasıdır.
Müzik çalarak vahşi hayvanları afsunlamakla”büyülemek” ünlü genç bir kemancı,gidip Afrika ormanlarına yerleşmiş.Gorillerin en korkunçları,yılanların en zehirlileri,kaplanların en yırtıcıları her gün kemancının etrafında toplanıyor,saatlerce onun kemanını dinleyerek,zaman zaman göz yaşları içinde,kendilerinden geçiyorlarmış.Bir gün,balta girmemiş ormanların içinden yaşlı bir aslan çıkagelmiş.Şöyle bir bakmış genç kemancının çevresinde toplanıp kendisini dinleyen vahşi hayvanlara…Sonra da biraz aç olduğu için,bir pençede kemancıyı devirip yiyivermiş.Tüm vahşi hayvanlar öfkeli, aslana dönüp:Ne yaptın sen,demişler; sen de hiç mi duygu yok,neden yedin o güzelim kemancıyı? Yaşlı aslan ön pençelerinden birini kaldırıp kulağının arkasına götürmüş ve kükremiş:Ne? Ne diyorsunuz be? Sağırım ben duyamıyorum.
Dün Avrupa’da tek tek ulusal devletler öngörülürken,bugün artık ayak bağı olarak görülüyor. Ve Avrupa bütününde uluslar üstü bir devlet yerine ulusal devleti aşmak istiyor.Avrupa’da hiçbir güç,1789 Fransız Burjuva devrimi’nin ruhunu ve ideallerini canlandıramaz. Maastricht anlaşması,1789 Burjuva İhtilalinin artık öldüğünü gösteren tarihi bir dönemeçtir. Ve dünya çapında sermayenin devrimidir.
Kemalistler ile eşraf arasındaki işbirliğinin bedeli,köylük bölgelerde statükonun devamı,hatta güçlendirilmesi konusunda varılan örtük anlaşmaydı.Bu,içinde toprak ağalarının etkisinin güçlü olduğu Halk Fırkası’nın kurulması,Mecliste toprak ağalarının ağırlıklarını duyurmalarına olanak sağlayan bir Seçim Kanunu çıkarılması ve Anayasa’ya toprak reformunu fiilen engelleyen 74. maddenin eklenmesiyle hayata geçirildi.
Doğan Avcıoğlu:Türkiye’nin düzeni S235
Eğer kısa bir sürede milletimizi mutluluğa ve refaha kavuşturmak istiyorsak yabancı sermayeyi mümkün olduğu kadar hızlı bir şekilde çekmek her türlü yabancı beceriden azami ölçüde yararlanmak zorundayız; bugünkü mali durumumuz kamu işletmeleri inşa etmek,kurmak ve işletmek için yeterli değildir…bugünkü mücadelemizin hedefi tam bağımsızlıktır.Tam bağımsızlık ise ancak mali bağımsızlıkla mümkündür.
“ben bir yük vagonunda açtım gözlerimi.Bizi bir kamyona doldurdular.Tüfekli iki erin nezaretinde.Sonra o iki erle yük vagonuna doldurdular.Günlerce yolculuktan sonra bir köye attılar.Tarih öncesi köpekler havlıyordu.Aklımdan hiç çıkmaz o yolculuk, o havlamalar,polisler.Duyarlığım biraz da o çocukluk izlenimleriyle besleniyor belki.Annem sürgünde öldü,babam sürgünde öldü.
Cemal Süreya
Mehmet Akif İstiklal Marşı’nı yazan kişi olmasına karşılık,savaşın bitimiyle birlikte dergiye yapılan mali yardım kesilecektir.Yönetimin bu sırada Sebilürreşad’a ihtiyacı kalmamıştır.çünkü zafer kazanılmıştır.Artık dergi zorluklara katlanılarak çıkarılmaya çalışılır.Birinci TBMM’nin feshedilmesiyle birlikte M.Akif derginin klişesini alıp İstanbul’a dönecektir.
Faşizm safsatadır.Hiç bir bilimsel görüşe dayanmaz.Kendine güveni yoktur. En büyük korkusu okuyan düşünen insandır.Soran; sorduğu sorulara cevap arayanlardır.Kitapları yakmışlardır.Tembel,çalışmak istemeyen maceracı insanlara dayalı,sabıkalı,serseri insanlardan kadrolarını oluşturmuşlardır.Böylece kapitalizmin gözü kapalı fedai mangası kurulmuştur.
Öteden beri yaşlılık korkusu duyan Tanrı Ra;
- Ben ölmek istemiyorum diye bağırdı.Çok sinirlendi.Sesi gök gürültüsü olarak duyuldu dünyadan.Tanrı Marduk sakin ve coşkusuz:
- Yaşayan hiçbir canlı ölmek istemez.
- Ama ben normal canlı değilim
- Güneş Tanrı Ra.Ölüm,yaşamın var olduğu andan itibaren başlar.Yaşam ölüme karşı bir direniştir.Öyle bir direniş ki; sonu ölümle biter.Bunu unutma.
-
Sevgi; hep veriş sevgisizlik alıştır.
Sevgisizlik hükmediş,sevgi bir ait oluştur.
Sevgi; yarınlara umutla bakış, sonunda dönüşü olmayan bir kayboluştur.
Sevgi; bir hoşgörü,affediş ve sonucunda aldanış ve düş kırıklığıdır.
1944 İstanbul-Beşiktaş doğumluyum.İlk okul mezunuyum.uğraşlarım:Sinema,edebiyat,toplumsal ve dini konularda araştırmalar yapmak,sporun 'sadece futbol' değil tüm branşlarıyla ilgilenmek,evliyim43 yaşında ressam bir kızım var.Bir de torunum Bora Bey.
dersim 1938 katliamı
18.11.2009 - 11:59Resmi tarihinden bağımsız olarak her toplum er yada geç tarihinde işlemiş olduğu insanlık suçlarının (kah tazminat ödeyerek,Almanların Yahudilere yaptığı gibi,kah özür dileyerek Amerikalıların Kızılderililerden,Avustralya’nın,Aborjinler ve Geçmişte İngiltere’den zorla getirdiği çocuklardan,Fransız’ların soykırım yaptığı Cezayir’den) hesabını insanlık adına ödediler.Ve de ödemeye devam edeceklerdir.
seyit rıza
18.11.2009 - 00:01Biz seyit Rıza’yı aldık.Otomobilde benimle Polis Müdürü İbrahim’in arasına oturdu.Jeep,,jandarma karakolunun yanındaki meydanda durdu.Seyit Rıza sehpaları görünce anladı.
-Asacaksınız dedi ve bana döndü.
Siz Ankara’dan beni asmak için mi geldiniz? ...
Bakıştık!
İlk defa,idam edilecek bir insan ile yüzyüze geliyordum.Bana güldü.Savcı namaz kılıp kılamayacağını sordu.İstemedi.Son sözünü sorduk.
-Kırk liram ve saatim var,oğluma verirsiniz dedi.
Seyit Rıza’yı çıkardık.Hava soğuk ve etrafta kimseler yoktu.Ama Seyit Rıza,meydan insan ile doluymuş gibi,sessizliğe ve boşluğa sesleniyordu.
-Evladı kerbelayn! ...Bi hatayıh! ... Cürümdür…Zulümdür…Cinayettir...,dedi ve benim tüylerim diken diken oldu! bu yaşlı adam, rap rap yürüdü..Çingeneyi itti..İpi boynuna geçirdi…sandalyeye ayağı ile tekmeyi vurdu…infazı gerçekleştirmişti! ..O da nice canlara kıydı! ...Ama,gözünü kırpmadan ölüme yürüyüşünü taktır etmekten kendimi alamadım…
Yazar İsmet Bozdağ’ın,İhsan Sabri Çağlayangil’den alıntısı.
özlü sözler
17.11.2009 - 23:30Hiç bir zaman kabahat, tek taraflı değildir.Bir 'anlaşmazlık ve'iki taraf varsa,bir gerçek ve iki çıkar var demektir.
atatürkün sözleri
17.11.2009 - 22:10Benim için diktatör diyorlar.Evet ben diktatörüm ama,kalpleri kazanarak diktatör oldum.(M.Esat Bozkurt,a.g.e,136-137)
tarihten sayfalar
17.11.2009 - 22:03İnkılapların amacı devleti güçlendirip asalak sınıfların koşullarını sağlam temeller üzerine oturtmaktı.Fesin yerine şapka giyilmesi,Alman ticaret kanununun ithal edilmesi Latin harflerinin Arap harflerinin yerini alması kitlelerin yaşam koşullarında bir iyileşme sağlayabilir miydi? Yoksul köylüye toprak ve toprağı işleyecek araç gereç sağlanıp,ağaların ve tefecilerin sömürü ve baskısından kurtarılsaydı, işçilere sendikalarını kurma yolu açılsaydı emekçi kitleler için gerçek anlamda “inkılaplardan söz edilebilirdi.Fikret başkaya
tarihten sayfalar
17.11.2009 - 12:56Kendi vatandaşlarını üzerine bomba atan ve Zilan Deresini cesetlerle doldurursa sorunu çözeceğini düşünen İsmet Paşa “Bu ülkede sadece Türk ulusu etnik ve ırksal haklar talep etme hakkına sahiptir.Başka hiç kimsenin böyle bir hakkı yoktur”
Milliyet Gazetesi 31 Ağustos 1930
tarihten sayfalar
17.11.2009 - 12:19Irkçı ve Türkçü akımlar ise Nazi Almanyası Sovyetler Birliği’ne Haziran 1941’de saldırdıktan sonra faaliyetlerini artırdı.”çınaraltı” Orhun”, Bozkurt” dergiler ardı ardına yayın yaşamına atıldı.Nihal Adsız,Reha Oğuz Türkan ile Zeki Velidi Togan Alman yanlısı generallerle birlikte bakan düzeyindeki devlet yetkililerini de içeren geniş bir çevre yaratmışladı.Günlük basında,özellikle Cumhuriyet gazetesinde azımsanmayacak yandaşları vardı.Naziler’in yenilgisinden sonra Türkiye Cumhuriyeti devletinin destek ve himayesini kendilerinden çekmekte olduğunu anlayan ırkçı-Türkçüler bunun üzerine yoğun bir anti-komünist kampanya başlattı.
nazizim
17.11.2009 - 01:21Tarihte İslamiyet bağlamında haçlı seferleriyle en acımasız katliamları yapanlar Hıristiyanlar dır.”Bir gün gelecek bütün Yahudileri öldürtmediğim için hepiniz bana küfür edeceksiniz”demiş olan Eski bir onbaşının milyonlarca Yahudi’yle birlikte sosyal demokratları,sosyalistleri,komünistleri, çingeneleri ve de kendi ırkından kabul ettiği zihinsel ve bedensel özürlü binlerce insanı yok ettiğini unutmamak gerekir.Onbaşının derdi,saf bir ırk yaratmak safsatası ve dünyaya hakim olma ütopyasıdır.
özlü sözler
16.11.2009 - 21:49Bir toplumda nefret ritüeli bu kabil kutsanırsa,sevgi sözcüklerine ihanet edilmiş demektir.
özlü sözler
16.11.2009 - 21:35Bilgiye ve bilimselliğe dayanmayan her şey safsatadan ibarettir.
alevi
16.11.2009 - 12:44Dost uyan
Bu uykuda böyle bir ses
Duy uyan,dost uyan
Uyku bir can olsa bile
Kıy uyan dost uyan
Ateş düşmüş özüne
Sen gene uyursun,gene
Elini vicdan üstüne
Koy uyan,dost uyan
Aşık Mahsuni.
hikaye
16.11.2009 - 12:01Müzik çalarak vahşi hayvanları afsunlamakla”büyülemek” ünlü genç bir kemancı,gidip Afrika ormanlarına yerleşmiş.Gorillerin en korkunçları,yılanların en zehirlileri,kaplanların en yırtıcıları her gün kemancının etrafında toplanıyor,saatlerce onun kemanını dinleyerek,zaman zaman göz yaşları içinde,kendilerinden geçiyorlarmış.Bir gün,balta girmemiş ormanların içinden yaşlı bir aslan çıkagelmiş.Şöyle bir bakmış genç kemancının çevresinde toplanıp kendisini dinleyen vahşi hayvanlara…Sonra da biraz aç olduğu için,bir pençede kemancıyı devirip yiyivermiş.Tüm vahşi hayvanlar öfkeli, aslana dönüp:Ne yaptın sen,demişler; sen de hiç mi duygu yok,neden yedin o güzelim kemancıyı? Yaşlı aslan ön pençelerinden birini kaldırıp kulağının arkasına götürmüş ve kükremiş:Ne? Ne diyorsunuz be? Sağırım ben duyamıyorum.
avrupa birliği
16.11.2009 - 02:05Dün Avrupa’da tek tek ulusal devletler öngörülürken,bugün artık ayak bağı olarak görülüyor. Ve Avrupa bütününde uluslar üstü bir devlet yerine ulusal devleti aşmak istiyor.Avrupa’da hiçbir güç,1789 Fransız Burjuva devrimi’nin ruhunu ve ideallerini canlandıramaz. Maastricht anlaşması,1789 Burjuva İhtilalinin artık öldüğünü gösteren tarihi bir dönemeçtir. Ve dünya çapında sermayenin devrimidir.
tarihten sayfalar
16.11.2009 - 00:03Kemalistler ile eşraf arasındaki işbirliğinin bedeli,köylük bölgelerde statükonun devamı,hatta güçlendirilmesi konusunda varılan örtük anlaşmaydı.Bu,içinde toprak ağalarının etkisinin güçlü olduğu Halk Fırkası’nın kurulması,Mecliste toprak ağalarının ağırlıklarını duyurmalarına olanak sağlayan bir Seçim Kanunu çıkarılması ve Anayasa’ya toprak reformunu fiilen engelleyen 74. maddenin eklenmesiyle hayata geçirildi.
Doğan Avcıoğlu:Türkiye’nin düzeni S235
atatürkün sözleri
15.11.2009 - 23:45Eğer kısa bir sürede milletimizi mutluluğa ve refaha kavuşturmak istiyorsak yabancı sermayeyi mümkün olduğu kadar hızlı bir şekilde çekmek her türlü yabancı beceriden azami ölçüde yararlanmak zorundayız; bugünkü mali durumumuz kamu işletmeleri inşa etmek,kurmak ve işletmek için yeterli değildir…bugünkü mücadelemizin hedefi tam bağımsızlıktır.Tam bağımsızlık ise ancak mali bağımsızlıkla mümkündür.
sürgün
15.11.2009 - 22:37“ben bir yük vagonunda açtım gözlerimi.Bizi bir kamyona doldurdular.Tüfekli iki erin nezaretinde.Sonra o iki erle yük vagonuna doldurdular.Günlerce yolculuktan sonra bir köye attılar.Tarih öncesi köpekler havlıyordu.Aklımdan hiç çıkmaz o yolculuk, o havlamalar,polisler.Duyarlığım biraz da o çocukluk izlenimleriyle besleniyor belki.Annem sürgünde öldü,babam sürgünde öldü.
Cemal Süreya
Acı Hayat
15.11.2009 - 22:11Metin Erksan'nın yönetmenliğini yaptığı baş rollerini Ayhan ışık ve Türkan Şoray'ın oynamış olduğu 1970 döneminin en güzel filmlerinden.
tarihten sayfalar
15.11.2009 - 19:03Tarihi tekerrür'tekrarlanma' diye tarif ediyorlar.Hiç ibret alınsaydı tekerrür mü ederdi?
tarihten sayfalar
15.11.2009 - 18:56Mehmet Akif İstiklal Marşı’nı yazan kişi olmasına karşılık,savaşın bitimiyle birlikte dergiye yapılan mali yardım kesilecektir.Yönetimin bu sırada Sebilürreşad’a ihtiyacı kalmamıştır.çünkü zafer kazanılmıştır.Artık dergi zorluklara katlanılarak çıkarılmaya çalışılır.Birinci TBMM’nin feshedilmesiyle birlikte M.Akif derginin klişesini alıp İstanbul’a dönecektir.
özlü sözler
15.11.2009 - 13:48'Ortaya koyduğunuz her yetki size düşman kazandırır'
Oscar Wilde
faşizm
15.11.2009 - 11:50Faşizm safsatadır.Hiç bir bilimsel görüşe dayanmaz.Kendine güveni yoktur. En büyük korkusu okuyan düşünen insandır.Soran; sorduğu sorulara cevap arayanlardır.Kitapları yakmışlardır.Tembel,çalışmak istemeyen maceracı insanlara dayalı,sabıkalı,serseri insanlardan kadrolarını oluşturmuşlardır.Böylece kapitalizmin gözü kapalı fedai mangası kurulmuştur.
Ra
15.11.2009 - 00:53Öteden beri yaşlılık korkusu duyan Tanrı Ra;
- Ben ölmek istemiyorum diye bağırdı.Çok sinirlendi.Sesi gök gürültüsü olarak duyuldu dünyadan.Tanrı Marduk sakin ve coşkusuz:
- Yaşayan hiçbir canlı ölmek istemez.
- Ama ben normal canlı değilim
- Güneş Tanrı Ra.Ölüm,yaşamın var olduğu andan itibaren başlar.Yaşam ölüme karşı bir direniştir.Öyle bir direniş ki; sonu ölümle biter.Bunu unutma.
-
özlü sözler
14.11.2009 - 19:51Sevgi; hep veriş sevgisizlik alıştır.
Sevgisizlik hükmediş,sevgi bir ait oluştur.
Sevgi; yarınlara umutla bakış, sonunda dönüşü olmayan bir kayboluştur.
Sevgi; bir hoşgörü,affediş ve sonucunda aldanış ve düş kırıklığıdır.
özlü sözler
14.11.2009 - 13:31Akıl kendi düşmanını kendi yaratmıştır.Çünkü aklın düşmanı,başka bir akıldır.
Toplam 4225 mesaj bulundu