cin iskencesi ismiyle anilan uygulamalar:
01. soğuk hava deposu cezası vermek
02. kolay doğum cezası vermek
03. kollektif kürtaj cezası vermek
04. el, ayak ve gözleri bağlayıp suya atmak
05. kamyonların arkasına bağlayıp sürükleyerek öldürmek
06. diri diri gömerek öldürmek
07. mahkumun tırnakları arasına çivi çakmak
08. calisma kamplarinda ölene kadar calistirmak
09. kışın mahkumları kar üstüne oturtmak
10. cinsiyet uzuvlarına domuz kılı sokmak
11. serçe kızgın demir çubuk sokmak
12. cesedin yanına bağlayarak bir gün bekletmek
13. ağız ve buruna kostik veya diğer asitler dökmek
14. insanların üzerlerinden kamyonlar geçirip ezmek
15. boyuna tel bağlayıp elektrik vermek
16. kendi kendine defin cezası,
dogu turkistan halkina göz dagi vermek ve onlari kirmak üzere, mevcut yonetimlerin basvurduklari yontemlerden sadece birkacidir.
'bir yaratık gördüm, çıplak, vahşi.
çömelmiş oturuyor
yüreğini ellerinde tutuyor
yiyordu
dedim ki: 'tadı güzel mi dostum? '
'acı, acı,' diye karşılık verdi;
'ama seviyorum
çünkü acı
ve benim kalbim.'
insan ki anılardan bir buluttur
hayatın sonsuzluğa akıp giden göğünde
savruldukça çoğalır çözüldükçe birikir…
düşmeden son damlası toprağın rahmine
kim bilir kaç mevsim görür
kaç rüzgar geçirir…
derine gitmiş bir yaradır.
dokunsan kanatır,
dokunmasan kanarsın.
ne zaman nasıl ördüğünü bilmediğin duvarların da vardır.
dokunsan yıkar,
dokunmasan yıkılırsın.
seni seviyorum baba, keşke hala sadece başparmağını tutabilecek kadar küçük olsa ellerim,
ve keşke bunu sana da söyleyebilsem.
'duygular için “başarı” adlı bir düş vardır, akıl için de “çalışma” adlı bir gerçek..
biz başarı’yı severiz, çalışmayı değil.
başarı’yı öyle çok severiz ki hırpalamaktan korkar, ona el yerine göz koyarız.
yeryüzünde “çalışmak” kavramını bizlerinki kadar öpmüş ulus yoktur.
çalışmak bizim dil’imizdir.
“çalışmak” seni öpüyorum.
belki bir gün sen de bizi öpersin! '
kimi zaman sinirlendiren, çıldırtan, kızdıran, kavga edilen, bağırılan... ama çoğu zaman sevilen, özlenen, başka hiç bir şeyle yaşanamayan duyguları yaşatan, hep akılda olan, koruma iç güdüsünü öne çıkaran, uzaktaysa; eğlenilen anlarda akla gelen, keşke burada olsaydı denen, sarılınca güven hissini veren, başarıları kendi başarınmış gibi sevindiren, hataları ve üzüntüleri kendi üzüntün ve hatan gibi kötü hissettiren, hiç bir şey demeden göz göze gelip gülünen, ne düşündüğü anlaşılan, bir bakışla ya da mimikle pek çok konuda anlaşılabilen, başına kötü bir şey geldiğinde insanın içini acıtan, pek belli edilmese de kendinden daha çok önem verilen, hayattaki en önemli ve benzersiz bağlardan birini birlikte paylaşılan, gerekirse hiç düşünmeden can feda edilebilen...
bir öğrenci odasında asılı bir posterde anlamını bulan kelime.
posterde nikeragua da çekilmiş bir fotoğraf var. sırtında iki üç yaşlarında bir çocuk taşıyan sekiz dokuz yaşlarında bir kız çocuğunun fotoğrafı. fotoğrafçı kız çocuğuna
'ağır bir yükün var' diyor.
kız çocuğu cevap veriyor
'o yük değil, kardeşim'
asıl annenin yerini hiçbir zaman almak niyetinde olmayan;
babayı şu an en seven kadın olan;
iyi ki babayı yalnız bırakmamış olan;
adını üvey anne değil de başka bir şey olması gereken kişi.
bu kavram üzerine üretilen sıfatlar hep masalların suçudur.
ayrıca; bazı çocukların iki annesi ve iki babası olması hayata çok renk getirir.
mutsuz bir anne ve baba ile yaşamaktansa;
mutlu bir baba - üvey anne
mutlu bir anne - üvey baba
evi
çok daha iyidir bünyeye...
yanından ayrılırken anlamamıştım, bir şeyler anlatmaya çalışıyordu, zor olacak falan diyordu, bense herhangi bir evlat gibi kendime odaklanmış hayatın ne kadar güzel olacağını, neleri değiştireceğimi anlatıyordum, yollar başladı, oradan oraya, oradan oraya, oysa sohbet etmenin tadını, bir insana sarılmanın içtenliğini, arkana bakma ihtiyacı duymamanın güvenini, yıpratmamayı ama yıpranmayı, sevgiyi, insanlığı, hassasiyeti, nezaketi üzerinde taşımayı başarmış bir insan varmış, işte o insan.
misafirim mi oldun şimdi, misafirin miyim ben senin?
günümüzde kadına yapılan en büyük haksızlıktır. tecavüz ve sonrası toplumun tutumu yüz karasıdır. kurbanın faille evlendirilerek çözüme gidilmesi ise gün ortasında geceyi indirmektir... tecavüze anlayışla yaklaşmak tecavüze müsebbib olmaktır...
tecavüz cinsel şiddetin en şiddetli biçimidir. ayrıca istenmeyen gebelik ve hiv/aids gibi cinsel yolla bulaşan hastalıklara da yol açmaktadır. ancak, tecavüz, içinde damgalanmayı barındırdığı için, büyük oranda gerçeğin altında belgelenmekte ve nadiren cezalandırılmaktadır.
dünya çapında
· her beş kadından biri hayatlarında tecavüz veya tecavüz girişimi kurbanı olacaktır (who 1997) .
· güney afrika’da her gün 147 kadın tecavüze uğramaktadır. (güney afrika irk ilişkileri enstitüsü 2003) .
· abd’de her 90 saniyede bir kadın tecavüze uğruyor (abd adalet bakanlığı, 2000) .
· fransa’da her yıl 25,000 kadın tecavüze uğruyor (avrupa kadınlar lobisi, 2001) .
· türkiye’de kadınların %35.6’sı bazen, %16.3’ü sık sık aile içi tecavüze uğruyor (2000 yılında yayınlanan taramalar, müslüman toplumlarda kadın ve cinsellik, wwhr yayınları: istanbul, 2000) .
yalnızlıktır bilgi, kurtlar sofrasında kuzu gibi.karışmaktır kalabalıklara ve çokluktur ve yokluktur...maddenin çok ruhun yok olduğu yerdir bilgi ve günahkar dalgın bir kadın...pahallıdır bilgi, ucuzdur.boyalı bir yalandır bilgi.ıslaklığımın kurumasını beklediğim yer...
Bilgi okulumdur.
bir dilim sıcak ekmek ve ocakta kaynayan çayın buharıdır aile.sığınacak limandır okyanusun dalgalarıyla boğuşurken...bir siperdir arkasına saklanabileceğin, kimsenin kimseye eyvallahı olmayan ağır bir dünya savaşında.bir şiirdir samimi ve sıcak...bazen bir şarkıdır hüzün dolu.
bazense bir mektup buram buram özlem kokan...
bir memlekettir sınırları olan ve bir dünyadır herşeyi paylaşılan.
yalnızlık
27.11.2006 - 16:00paylaşılamayan şeylerden biri.
şairin deyimiyle 'yalnızlık paylaşılsa,yalnızlık olmaz'
doğu türkistan
20.11.2006 - 20:43cin iskencesi ismiyle anilan uygulamalar:
01. soğuk hava deposu cezası vermek
02. kolay doğum cezası vermek
03. kollektif kürtaj cezası vermek
04. el, ayak ve gözleri bağlayıp suya atmak
05. kamyonların arkasına bağlayıp sürükleyerek öldürmek
06. diri diri gömerek öldürmek
07. mahkumun tırnakları arasına çivi çakmak
08. calisma kamplarinda ölene kadar calistirmak
09. kışın mahkumları kar üstüne oturtmak
10. cinsiyet uzuvlarına domuz kılı sokmak
11. serçe kızgın demir çubuk sokmak
12. cesedin yanına bağlayarak bir gün bekletmek
13. ağız ve buruna kostik veya diğer asitler dökmek
14. insanların üzerlerinden kamyonlar geçirip ezmek
15. boyuna tel bağlayıp elektrik vermek
16. kendi kendine defin cezası,
dogu turkistan halkina göz dagi vermek ve onlari kirmak üzere, mevcut yonetimlerin basvurduklari yontemlerden sadece birkacidir.
zor
20.11.2006 - 20:41geri dönüp baktığında bilmem anlar mısın
o senin bir anının benim ömrüm olduğunu...
şiir
20.11.2006 - 18:25kendinde pencereyi açacak gücü bulmak...
umut
20.11.2006 - 18:19yapma çiçekler gibidir umutlarım
ölümsüz görünür, yaşamaz aslında...
aşk
20.11.2006 - 18:10üstadım biliyor... buyrun...
Kızıma
Dünyada aşk denilen varlık da yalan,
inanma, aldanma, kapılma kızım,
Hıçkırır ağlarlar, inanma yalan,
Erkekler yılandır, sokarlar kızım.
'Ölürüm ben seni unutmam' derler,
Sen ona aldanma kapılma kızım.
Gelirler önünde secde ederler,
Arkandan lanetler ederler kızım.
Şimdi bir çiçeksin göğse takılır,
Solunca kaldırır atarlar kızım.
Aşktan sonra hayalin yıkılır
Baharda saçların ağarır kızım.
Faruk Nafiz Çamlıbel
onur
19.10.2006 - 16:04yapmak istedikleriniz/yapmaya zorlandiklariniz ve yapmamaniz gerekenler arasindaki dengeyi belirleyen his.
nothing else matters
18.10.2006 - 21:31uzakta da olsa farketmez
kalbimin olduğundan daha yakın olamaz
biz kim olduğumuzu bilelim de
gerisi farketmez...
yalnızlık
18.10.2006 - 21:27tek kişilik çokluk, çok sesli sessizlik.
hüzün
18.10.2006 - 21:25'dönüp dönüp arkamıza baktığımız bir dünya kalıntısı üstünde
hak edilmiş hüzünlerimiz olacak mı bizim de? '
Edip Cansever
acı
18.10.2006 - 21:01'bir yaratık gördüm, çıplak, vahşi.
çömelmiş oturuyor
yüreğini ellerinde tutuyor
yiyordu
dedim ki: 'tadı güzel mi dostum? '
'acı, acı,' diye karşılık verdi;
'ama seviyorum
çünkü acı
ve benim kalbim.'
hart crane
hayat
18.10.2006 - 20:56ayağımızın altından sürekli kaçıp giden koşu bandıdır hayat.
hızımızı ona göre ayarlayamazsak düşer, kalırız...
insan
18.10.2006 - 20:52insan ki anılardan bir buluttur
hayatın sonsuzluğa akıp giden göğünde
savruldukça çoğalır çözüldükçe birikir…
düşmeden son damlası toprağın rahmine
kim bilir kaç mevsim görür
kaç rüzgar geçirir…
baba
12.10.2006 - 11:15derine gitmiş bir yaradır.
dokunsan kanatır,
dokunmasan kanarsın.
ne zaman nasıl ördüğünü bilmediğin duvarların da vardır.
dokunsan yıkar,
dokunmasan yıkılırsın.
seni seviyorum baba, keşke hala sadece başparmağını tutabilecek kadar küçük olsa ellerim,
ve keşke bunu sana da söyleyebilsem.
çalışmak
08.09.2006 - 17:28'duygular için “başarı” adlı bir düş vardır, akıl için de “çalışma” adlı bir gerçek..
biz başarı’yı severiz, çalışmayı değil.
başarı’yı öyle çok severiz ki hırpalamaktan korkar, ona el yerine göz koyarız.
yeryüzünde “çalışmak” kavramını bizlerinki kadar öpmüş ulus yoktur.
çalışmak bizim dil’imizdir.
“çalışmak” seni öpüyorum.
belki bir gün sen de bizi öpersin! '
kardeş
08.09.2006 - 17:13kimi zaman sinirlendiren, çıldırtan, kızdıran, kavga edilen, bağırılan... ama çoğu zaman sevilen, özlenen, başka hiç bir şeyle yaşanamayan duyguları yaşatan, hep akılda olan, koruma iç güdüsünü öne çıkaran, uzaktaysa; eğlenilen anlarda akla gelen, keşke burada olsaydı denen, sarılınca güven hissini veren, başarıları kendi başarınmış gibi sevindiren, hataları ve üzüntüleri kendi üzüntün ve hatan gibi kötü hissettiren, hiç bir şey demeden göz göze gelip gülünen, ne düşündüğü anlaşılan, bir bakışla ya da mimikle pek çok konuda anlaşılabilen, başına kötü bir şey geldiğinde insanın içini acıtan, pek belli edilmese de kendinden daha çok önem verilen, hayattaki en önemli ve benzersiz bağlardan birini birlikte paylaşılan, gerekirse hiç düşünmeden can feda edilebilen...
bir öğrenci odasında asılı bir posterde anlamını bulan kelime.
posterde nikeragua da çekilmiş bir fotoğraf var. sırtında iki üç yaşlarında bir çocuk taşıyan sekiz dokuz yaşlarında bir kız çocuğunun fotoğrafı. fotoğrafçı kız çocuğuna
'ağır bir yükün var' diyor.
kız çocuğu cevap veriyor
'o yük değil, kardeşim'
üvey anne
08.09.2006 - 17:07asıl annenin yerini hiçbir zaman almak niyetinde olmayan;
babayı şu an en seven kadın olan;
iyi ki babayı yalnız bırakmamış olan;
adını üvey anne değil de başka bir şey olması gereken kişi.
bu kavram üzerine üretilen sıfatlar hep masalların suçudur.
ayrıca; bazı çocukların iki annesi ve iki babası olması hayata çok renk getirir.
mutsuz bir anne ve baba ile yaşamaktansa;
mutlu bir baba - üvey anne
mutlu bir anne - üvey baba
evi
çok daha iyidir bünyeye...
anne
08.09.2006 - 17:05yanından ayrılırken anlamamıştım, bir şeyler anlatmaya çalışıyordu, zor olacak falan diyordu, bense herhangi bir evlat gibi kendime odaklanmış hayatın ne kadar güzel olacağını, neleri değiştireceğimi anlatıyordum, yollar başladı, oradan oraya, oradan oraya, oysa sohbet etmenin tadını, bir insana sarılmanın içtenliğini, arkana bakma ihtiyacı duymamanın güvenini, yıpratmamayı ama yıpranmayı, sevgiyi, insanlığı, hassasiyeti, nezaketi üzerinde taşımayı başarmış bir insan varmış, işte o insan.
misafirim mi oldun şimdi, misafirin miyim ben senin?
tecavüz
08.09.2006 - 16:53günümüzde kadına yapılan en büyük haksızlıktır. tecavüz ve sonrası toplumun tutumu yüz karasıdır. kurbanın faille evlendirilerek çözüme gidilmesi ise gün ortasında geceyi indirmektir... tecavüze anlayışla yaklaşmak tecavüze müsebbib olmaktır...
tecavüz cinsel şiddetin en şiddetli biçimidir. ayrıca istenmeyen gebelik ve hiv/aids gibi cinsel yolla bulaşan hastalıklara da yol açmaktadır. ancak, tecavüz, içinde damgalanmayı barındırdığı için, büyük oranda gerçeğin altında belgelenmekte ve nadiren cezalandırılmaktadır.
dünya çapında
· her beş kadından biri hayatlarında tecavüz veya tecavüz girişimi kurbanı olacaktır (who 1997) .
· güney afrika’da her gün 147 kadın tecavüze uğramaktadır. (güney afrika irk ilişkileri enstitüsü 2003) .
· abd’de her 90 saniyede bir kadın tecavüze uğruyor (abd adalet bakanlığı, 2000) .
· fransa’da her yıl 25,000 kadın tecavüze uğruyor (avrupa kadınlar lobisi, 2001) .
· türkiye’de kadınların %35.6’sı bazen, %16.3’ü sık sık aile içi tecavüze uğruyor (2000 yılında yayınlanan taramalar, müslüman toplumlarda kadın ve cinsellik, wwhr yayınları: istanbul, 2000) .
kapitalizm
29.07.2006 - 15:57özgürlük ve demokrasi sözlerinin ışıltısı altında dünyada giremediği çok az yer kalmıştır.
özlü sözler
27.07.2006 - 14:00kapitalizmin en büyük zararı, aileleri de şirketleştirmesidir.
Erdal Akçaoğlu
bilgi
27.07.2006 - 13:56yalnızlıktır bilgi, kurtlar sofrasında kuzu gibi.karışmaktır kalabalıklara ve çokluktur ve yokluktur...maddenin çok ruhun yok olduğu yerdir bilgi ve günahkar dalgın bir kadın...pahallıdır bilgi, ucuzdur.boyalı bir yalandır bilgi.ıslaklığımın kurumasını beklediğim yer...
Bilgi okulumdur.
aile
27.07.2006 - 13:50bir dilim sıcak ekmek ve ocakta kaynayan çayın buharıdır aile.sığınacak limandır okyanusun dalgalarıyla boğuşurken...bir siperdir arkasına saklanabileceğin, kimsenin kimseye eyvallahı olmayan ağır bir dünya savaşında.bir şiirdir samimi ve sıcak...bazen bir şarkıdır hüzün dolu.
bazense bir mektup buram buram özlem kokan...
bir memlekettir sınırları olan ve bir dünyadır herşeyi paylaşılan.
Toplam 23 mesaj bulundu