Her mazeret bir başka kefaret sanırsınız
Gecenin enkazını günle örmeye mecbur mu
Sisler çökmüş bir limanda demire adımlarsınız
Göz ucuyla bakarsınız rıhtıma bağlı kolay mı
Yeni bir yolculuğa çıkmak imkânsız korkarsınız
Kısır döngü artık safi eşitliğimiz,
İhtiyarlıkta köşeye atılmamak,
Usulca bahara varır gibi yaşlanmak,
Huzuru hakkın bilmek.
Sırtını dayarsın koca çınara,
Ama bilirsin ki sen de bi’ dalısın onun,
İlâhî, ver o ilhamı ki, gönlümde bugün,
Sana layık bir eser yükselerek bulsun yönün.
Beşerin tacıdır maksudum, silinsin bu özün.
Hakk’a hizmettir ancak, perişan benim kalemim.
Sefalet, saltanat kurmuş gözlerinin ardında,
Çıkıp gidersin bir sabah, tek çivi kalmaz toprağında,
Düşünce, parmaklarını birer zincir gibi sarar.
Kendini bulmak, fbaşka her şeyin parçası olmak,
Bir dost, düşman kurşunuyla, çürümek hürriyetidir.
Yüzüm yok artık billur yuvalar gibi sarkıyor,
Kibir budalası adem, enerjiden ibaret tanrı.
Alnımda yanan kolye: denizi kalav, yıkanıyor,
Bilincim isyanım sezaryenden itatsiz sanrı.
Tırnaklarımda kan, ezilmiş saatlerin zamanı var,
Ne sen varsın bu kurşuni gök altında,
Ne de seni doğuracak bir rahim hazırdır.
Ve eğer bir gün dünyaya inersen kanadınla,
Anlarsın: bu iniş ne bir lütuf, ne bir yazgıdır.
İşçi derisi, kemiği kanıyor habil yüzü.
Benden önce gitme,
İki kemik arasına sıkışırsa,
Çıkmaz oradan, bilirsin.
Bulsan neye yarar,
Kadavra dediğin bilinçsiz soğuk et,
Ben sıcakken, sen sıcakken...
Kaç mezar öptü dudaklarım gizlice,
Kaç solgun alkış, bir rüyanın eşiği?
Ay, kendi yüzünü boğarken gecede,
Süzülür üstüme yankının dişi.
Külden ıslak kefen parçası,
Sabah çorbası, akşamki nasibi,
Bir tabak bereket onun edebi.
Dünyayı çözmüş gözlerinin dibi,
Kirpiklerine takınmış sefaletin estetiği,
Yine güzeldi suret, masumiyeti büyür pislikte?
Bir anlık ömürde ne saadet ararız,
Yalnızca bir eski rü'yayı sorarız.
Gülün açtığı o unutulmuş yerde,
Yar ile bir akşam vakti mutluluk ararız.
Gönlünüze sağlık ben şiirlerinizideki üslubunuzu beğendim. Ayrıca bir ünal kardeşimiz de Altındağlı imiş, siz de, ben de Benimki Altındağ da doğmuşum, eskiden oturduğumuz yer Karakolun yanında idi, şimdi ne oldu bilmiyorum.