Ünal Serhat Yorgancı Şiirleri - Şair Üna ...

Ünal Serhat Yorgancı

Sert sabahın teri akar beyazlığına,
Romeo juliet yaşmakta, baharın tortusunda.
Bu yara, çağırır göç eden kuşların tizlerini,
Yarılmaktan öğrenir yeniden doğmayı.
Yağmurun boynu bükük dokunuşları kadar yalnızdır.
Ama içinde bir güneş kavrulur:

Devamını Oku
Ünal Serhat Yorgancı

Gözlerimdeki yaşların sebebi bilmez,
Dudaklarımda bir mısra saklıdır,
Dünya karanlık bir tünel gibi,
Sen, Julie kayboldun nereye bilinmez.

Kırlangıçlar öttü, dalgalar vurdu sahile,

Devamını Oku
Ünal Serhat Yorgancı

Kabataslak gibi boş ayakkabı kutusunda.
Sana kiraz çekirdeğinden taht inşa ettim, anla!
Bıçakla oyulmuş bir peynir parçası,
Gökten kavanozlar sarkıyor şimdi,
Kendine küsüp İstanbul’a taşınmış insan yavrusu.
“İnsan, tuhaf bir suda yıkanmış kuş yüreğidir.”

Devamını Oku
Ünal Serhat Yorgancı

Diyelim rüzgar,
Tuzlu bir sahilin kederini taşımış,
Yosunlar bile umursamamış denizin adını.
Diyelim kimse dönüp bakmamış,
Kararmış limanda bekleyen yorgun gemilere.
En afilisi, en asi ölüm kumarları oynamış.

Devamını Oku
Ünal Serhat Yorgancı

Ey karanlık yanardağ! ateşin bile öldü,
Kozmik evrene, benzer artık aynalardaki yüz.
Gökyüzü, fenalık, uykularımı azapla böldü,
Ve evim, bir tabuttur; eşim, son direnişsiz söz.

Devamını Oku
Ünal Serhat Yorgancı

Boş bakışlı gezgin şehirlerin yolcusuna,
Fırtınanın içinden denizi görmeyi bilen,
Kötülüğü altın gibi avuçlayan,
Pişkinliği ekmek gibi yiyen sana…

Açgözlü arayıcı! hazzı şarapta arıyorsan,

Devamını Oku
Ünal Serhat Yorgancı

Bir dost gelseydi,
Gözlerinde bahar,
Avucunda serin bir kelimeyle;
Otursaydık sessizce,
Evim şen olurdu.

Devamını Oku
Ünal Serhat Yorgancı

Yakındın, uzaktın, bir çizgide,
Seslenmedin sağken, şimdi mi?
Bir adım daha atsaydın belki,
Şimdi uzak, bambaşka bir yerde.

Duyulsun dersen şayet,

Devamını Oku
Ünal Serhat Yorgancı

Kaptan-ı derya çağırırsa eğilir diz çökerek,
Çünkü tarih yazmıştır ecdadın şanını,
Lakin mavi vatanda durmaz, gider yürek!
Denizlere hükmeden tanır hak katını.

Devamını Oku
Ünal Serhat Yorgancı

Karışanlara bak, bir çayır kadar genişler,
Ay rengi bir çaput sarınmış bedenler,
Yabancı, mezar taşını yapan kadar yalnızsın.

Tenin – parfümler değil, toprak örtünmüş,
Bir zamanlar öpülen bileğin bile çürümüş,

Devamını Oku