Tuncay Aytaç Şiirleri - Şair Tuncay Aytaç

Tuncay Aytaç


Ateşin külüne yağmurları gömebilirmisin, ağlarken gökler.
Sorabilir misin kendine, duyarken acıyı içinde, dudaklarına bıraktığın acı gülümsemenin nedenini.
Bir yudum acı şarap ile islarken dudaklarını yutabilirmisin acıya susayan kelimeleri.

Kaç acıya suskun kaldı gözlerin ki, yaş pınarlarında boğulurken.

Devamını Oku
Tuncay Aytaç


Horizontal bir bükeylik,
yürek kalıbını paramparça edip,
iç isyan meşalesi kırılgan ellerimde.
Suçlu bir iç çekiş,
utanca bürünen cümleler dilin ucuna pelesenk.

Devamını Oku
Tuncay Aytaç


Sözcükleri satırlara dizerken boğma hüzün sellerinde dilim, kış yağmurlarında boğulan caddeler değil gönlüm.
Sözcükleri dar ağacında asan katil şair rolü de yükleme suçlarıma.
Ben ayrılıklarla kavuşmaların ara kesitlerinde yolumu yitirmiş adamım.
O yüzden sığmaz sözcükler hece vezninin dar kurallarına.
O yüzden olumsuzdur dizeler.

Devamını Oku
Tuncay Aytaç


Sevmek boynunu bükerdi aşka evrilmese.
Şehirler ağlardı yağmurlarda, kaldırımlar mazinin izlerine yutkunurdu güneş vurdukça.
Ağaçlar çicek çicek açardı baharda, vedanın izi kalırdı sonbaharda her yaprakta.

Geceler susardı sevdalara, şafağa öykünürdü sevişmeler, gün ışığı utanırdı pencereden.

Devamını Oku
Tuncay Aytaç


Melankolik tavırlar, örgütsel bir önsezi.
Gecenin esrarengiz tavrına bülbülün seslenişi.
Acı bir tebessümle yaşama koyulan tepki.
Sezgilerden süzülen, kanaat.
Sonsuzlukta kendine yer arama,

Devamını Oku
Tuncay Aytaç


Kraldan çok kralcıların soytarılara verdiği bahşiş gibi ön sesizlerim.
Karlı günlerin akşamlarına gecenin kara çalma çabası gibiydi namussuzluğun direnişi.
Son vedalara üzülmüş gibi görünen yüzlerin gözlerin ardındaki riyayı görebilme gayretiydi yaşamak.
Yaşamak kolay değil arkadaş.
Yaşamak bir sanattı.

Devamını Oku
Tuncay Aytaç


Vay be! Dediğim zamanlar oluyor kendime.
Bunca yaşanılandan sonra, acılara tebessüm doğuyor dudaklarında.
Kaç zaman geçerde kabuk bağlayan yaraların altından izi kalır, kahrımıza münhasır.

Şimdi kesif bir geçmiş kokusu burnumda.

Devamını Oku
Tuncay Aytaç

Yine de minnettarım ....
Koca metropollerde bir it yalnızlığı bazen.
Rüzgârları hapsetmenin çılgınlığında.
Ara sokaklarda kendi hikayesine yanan isli lambalar.
Eski bir saat kulesinden tam onikiye takılıp kalmış akrep ve yelkovan.
Yine de günde iki kez doğruyu göstermenin aldatıcı mutluluğunda.

Devamını Oku