Tuncay Aytaç Şiirleri - Şair Tuncay Aytaç

Tuncay Aytaç


Bir kez koklayıp atacağım seni denizlere.
Bakir yalnızlığın körfezinden.
Ve o an, acıyacak canım.
Ufkumda bir ayrılık hikâyesi kalacak.
Çırpınışlarını izleyeceğim,

Devamını Oku
Tuncay Aytaç


Kancık gülümsemeler diyarından kaçtım.
Ardıma bakmadan hemde.
Bir hüzün testisi kalmış elimde, yüzümü yıkadığım.
Bir de bir tadımlık gülümsemelerim, dudaklarımda hissettiğim.
İçimde derin boşluklar, düşüyorum, düşüyorum

Devamını Oku
Tuncay Aytaç


Her saçını tarayışında tel, tel dökülür gönlüm.
Hasretim depreşir, ufkuma düşer siluetin.
Güller açar bahçemde, güzelliğin cennetim.
Anlarım dudaklarının kıpırtısından ne dediğini.
Gökler ağlar kahrından söylesem sevdiğimi.

Devamını Oku
Tuncay Aytaç


Yıkık dökük bir liman sanki,
Gönlümün kehaneti.
Hayatın içinde yarış, gemi azıya almış bir at gibi.
Geçiyorum hayal istasyonlarından.
Beni bekleyenler firari.

Devamını Oku
Tuncay Aytaç

Hani, için acır bazen.
Dalar gözlerin uzaklara
Orada, bir garabet hisseder yüreğin.
Yorgun bir adam uyur sokakta,
Ezikliğiyle örtmüştür üzerini.

Devamını Oku
Tuncay Aytaç


Şafağına vurgun geceye
methiyeler düzen yalancı
şairlere aman vermeyen gerçekler
geçidinde sıkışıp kalmış gönlümün yarısı.
Günahkârlar meclisinde

Devamını Oku
Tuncay Aytaç


Farkındalığımı unutup, bilinmeyen bir gezegenin uydusuna göndermek istediğim kapanmayan yaralar var içimde.
Göç yollarının rotasını bilen kuşların düşlerine sahte gülümsemeler bırakan saygısızların kirli ayak izlerinde birikmiş günahlar.
Mübah olan ne varsa yüklenmiş gönlüm sırtına, kaygısızca yürüyor günahı bol yollarda.

Her şey cadı kazanına düşerek yitiriyor bakirliğini.

Devamını Oku
Tuncay Aytaç


Kumru sesleri arasında bir akşam senfonisi.
Tabiat suskun.
Gün ışığı tepelerin ardında,
Hüzünlü bir gülümseme.
Rüzgâr suskun.

Devamını Oku
Tuncay Aytaç


Dudaklarında ıslattığın
Buselerinle gel bana
Sonbahar sarışınlığında
Kasvet dolu bulutlardan
Yağmur damlaları arasında sarılalım

Devamını Oku
Tuncay Aytaç


Kendine acıma modu, garipseyip içselliğinde dibe vurma.
Sonrada kendini koruma iç güdüsü.
Hep haklı olduğuna inanma, dalkavuk edaları, birilerine yamanma dürtüsü.
Kendi ilkeselliğinden sonuç alamayıp, ilkesiz yollarda kahraman olma sevdası.
Belalar içinde kendini harcayıp, bir dala tutunma çabası.

Devamını Oku