Tuncay Aytaç Şiirleri - Şair Tuncay Aytaç

Tuncay Aytaç


Hayallerimi yazardı sanılarım gulumsemelerine.
Adı sensizlik olan hüzün kalırdı geriye.
Yüzümün kızarmasında görürdüm utancın hiddetini.
Siyah bir gece bırakırdın bana, ah senin gitmelerin.
Mavi sular gibi çarpardın yüzüme gerçeği.

Devamını Oku
Tuncay Aytaç


Birazdan yanacak sokak lambaları.
Kendi şavkına münzevi halinde.
Sokak aralarında koşuşan itlerin, dişlerine yapışan kinin ulumaya sirayeti geçmişe bir gönderme gibi.
Son uçak dumanıda güneşin yansımalarında kızıla boyanmış.
Gecenin ben, olma haline girişken kişiliğimde biz olamamanın sancısı hüzne saplanmış.

Devamını Oku
Tuncay Aytaç


Bir Rumeli ezgisi gibi kıvrak bakışlarında
ne kadar çok güzellik var
Sen sevda çiçeğisin
Dört mevsimin bahar

Devamını Oku
Tuncay Aytaç


Kanatlarındaki güzellikleri kıskanıyorlar bakışlarımdan.
Oysa ben, güzelliklerini övmüştüm,
Şiir yazdığımı sanarak cümlelerde.
Yağmurlu havalarda hep böyle hüzünlenirim ben.
Kalbimin derinliklerinde ararım hayatın mânâsını.

Devamını Oku
Tuncay Aytaç


Yol sapağında gönlü kırık sebepsiz gücenmeler vurgun yemiş dudağımda.
Eli kolu bağlanmış bir mahkum mahçupluğunda.
Peh! Yine değerli moduna soktum kendimi, kimsenin değer vermediği değerimi kutsayarak.
Tüm kutlarımı havanda su döğmenin saçmalığına bağlıyorum yaşananları şimdi.

Devamını Oku
Tuncay Aytaç


Hangi denizlerin tuzuydun değdin dudaklarıma.
Hangi denizin yakamozlarında aşkı hissetmişti gözlerimiz.
Bir akşam üstüydü zaman, hangi rüzgâr getirmişti hislerini hislerime.
Göremediğim gözlerinemiydi hasretim.
Nasıl bir sevda idi bu, gözlerinin rengini bilmeden yanmak.

Devamını Oku
Tuncay Aytaç


Bir kelebek yerle yeksan.
Belli ki, yolun sonu.
Üç günün hatırına rengarenk kanatları.
Yitip gitmeye and içmiş gibi,
kırılmış sanki tüm umutları.

Devamını Oku
Tuncay Aytaç


Aşkı sınama bende
Altından kalkamam bu ağır duygunun
Gözlerime de bakma öyle
Gizeminde boğulurum
Boğum boğum siyah saçların gecenin düşleri gibi

Devamını Oku
Tuncay Aytaç


Gece büküyor boynunu vicdanı öne koyunca.
Ben, gidiyor başka aleme seni içe koyunca.
Hak yemenin tadına doyulmuyor şeytana tapınca.
Insan olmak bir meziyet, ar namus bir hediye.
Yaradan ne de güzel yaratmış dünyayı sev diye.

Devamını Oku
Tuncay Aytaç


Ilık bir bahar aksamıydı kurbağaların ay ışığına olan sevdasında hep birlikte göğe bıraktıkları seslerdeki sevdaları göğe sunmaları.
Akşam kendi yalnızlığına çekilmiş, gizemli iç çekişleri bir rüzgârın seramonisinde canlanıyordu.
Yıldızlar ölümsüzlüklerini sınıyorlardı gök yüzünde.
Yüzümümdeki hüznü ay ışığından gizleyememenin telaşı vardı benliğimde.
Kimliğimde yazan cesur bir yenilmişlik hikâyesiydi.

Devamını Oku