Gözlerim tutuklu kaldı karanlığın orta çağında.
Yine bir bahar akşamı, bülbüller melodi sokağında.
Uykular firari, algılar bulanık, öfkem tufan.
Yakacağım gemileri, dalgalar doğurgan.
Kaç fersah uzağım kendime, ukdeler boğazımda.
Ey gönül, yetmedi mi yaptığın eza
Her durakta inmek istedin, her söze kandın
Ateşleri nur sanıp, içine daldın
Acı bir tebessüm bıraktın bana, acıyı sardın
Açtığın yaralar, boynumu büktü
Kancık gülümsemeler diyarından kaçtım.
Ardıma bakmadan hemde.
Bir hüzün testisi kalmış elimde, yüzümü yıkadığım.
Bir de bir tadımlık gülümsemelerim, dudaklarımda hissettiğim.
İçimde derin boşluklar, düşüyorum, düşüyorum
Her saçını tarayışında tel, tel dökülür gönlüm.
Hasretim depreşir, ufkuma düşer siluetin.
Güller açar bahçemde, güzelliğin cennetim.
Anlarım dudaklarının kıpırtısından ne dediğini.
Gökler ağlar kahrından söylesem sevdiğimi.
Yıkık dökük bir liman sanki,
Gönlümün kehaneti.
Hayatın içinde yarış, gemi azıya almış bir at gibi.
Geçiyorum hayal istasyonlarından.
Beni bekleyenler firari.
Şafağına vurgun geceye
methiyeler düzen yalancı
şairlere aman vermeyen gerçekler
geçidinde sıkışıp kalmış gönlümün yarısı.
Günahkârlar meclisinde
Farkındalığımı unutup, bilinmeyen bir gezegenin uydusuna göndermek istediğim kapanmayan yaralar var içimde.
Göç yollarının rotasını bilen kuşların düşlerine sahte gülümsemeler bırakan saygısızların kirli ayak izlerinde birikmiş günahlar.
Mübah olan ne varsa yüklenmiş gönlüm sırtına, kaygısızca yürüyor günahı bol yollarda.
Her şey cadı kazanına düşerek yitiriyor bakirliğini.
Kumru sesleri arasında bir akşam senfonisi.
Tabiat suskun.
Gün ışığı tepelerin ardında,
Hüzünlü bir gülümseme.
Rüzgâr suskun.
Kendine acıma modu, garipseyip içselliğinde dibe vurma.
Sonrada kendini koruma iç güdüsü.
Hep haklı olduğuna inanma, dalkavuk edaları, birilerine yamanma dürtüsü.
Kendi ilkeselliğinden sonuç alamayıp, ilkesiz yollarda kahraman olma sevdası.
Belalar içinde kendini harcayıp, bir dala tutunma çabası.
Utanç duvarı radarına yakalanmayan vampir yarasanın kızarmayan yüzüne tükürmenin onurunu yaşayan insanlardan olabilmenin mücadelesinde bir ömür tüketmenin güzelliğini görebilmek sevgi dolu yüce gönüllere nasip olur ya; onlar çok azdır bu, dünya denilen mekanda.
Dünyanın rüzgârlarında savurup attığı ne çok çöp vardır, koca deryalarında.
Dünyanında deryanında sabrı tükendi artık, temizleyemediği koca sularında.
Yılgınlığın derin isyanı vardır, köpüğü kirli müsilajlarında.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!