Avuçlarımda sıcaklığın öylece duruyor.
Her şey bir avuntudan ibaret şimdi.
Hani o gezindiğimiz sahil var ya!
Her esen yel sen, olup kalbimden vuruyor.
Uçuşuyor martılar başımda,
Bir gitar eşliğinde söylenen
solo bir şarkıydın dilimde.
Biraz hüzün biraz da tebessümdün gözlerimde.
Sen öylece kal hayalimde.
Ne olur, bozma hayallerimi.
Nüfuz etsin gülümsemen gözlerime
Itibarım ithamlarınla yenik
Sönmeyen yıldızım, ey güzel şahım
Alnıma aşk diye mi yazıldın ki
Dillerinde mayhoş bir aşk kokusu
Çocukça düşleri biraktım, diken batan ayakkabılarımın ökçelerinde.
Mihengi kaçmış hayat öykülerinin sarı yaprakları arasında unutulmaya yüz tutmuş öykünmeler.
Tüm renklerden arınmış ruhum.
Sadece siyah beyaz her şey.
Hayat belirtisi sıfırlanmış esrarengiz bir yer.
Ilk kez kemerli pantolon giyen erkek çocuğunun gözlerindeki anektotta gizliydi mutluluğun sırrı.
O gözlerde evrilen devrim niteliğindeki parlamada gizliydi dünyanın oluşumu.
O gözlerde ki, gün doğumu vardı.
Günün geceyle buluşma anıydı,
erkeksi bakışların çatık kaşlar arasına gizlenen mutluluğun,
Karar vermişti serhat şehri edirne'yi zapt etmeye,
Sırp, yunan, romen, karadağ bulgar.
Şükrü paşa baş komutan,
Buçuk tepe tabyası karargâhı.
Dört bir yandan sarılmıştı edirne,
Kış uykusu gözlerime tabi.
Yuvaya çekilmiş düzenbaz iltifatlar yüreğimde.
Tabi olduğum beden bana yabancı.
Sonucu belli olmayan bir sınav,
Gecenin arka yüzünde,
Simsiyah bir gecenin içinde yorgun silahşör rolüne bürünmüş ruhum.
İsyan çığlıkları, bir yılan sinsiliğinde birikiyor içimde.
Temmuz sıcağının iç çekişlerinde bedenim.
Yaz akşamlarının parlak gök yüzü mutlu bir gülümsemeyi sunarken yılgın yol ayrımlarının köşe başı hikayeleri canlanıyor gözlerimde.
Siyah perdeler ardından görebildiğim ne çok şey var gecenin ruhuna gizlenen.
Öpüp ellerinde kimsesizliği,
ayrılığı sınayacağım sensizlikte.
Bakışlarını sevmediğim gözlerin nazar kurşunlarında vurulacağım aşktan mütevellit.
Elitler makamında paye alırken sen, aşktan aldığım tüm apoletlerimi söküyorum aşk makamında.
Gözlerim tutuklu kaldı karanlığın orta çağında.
Yine bir bahar akşamı, bülbüller melodi sokağında.
Uykular firari, algılar bulanık, öfkem tufan.
Yakacağım gemileri, dalgalar doğurgan.
Kaç fersah uzağım kendime, ukdeler boğazımda.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!