Tayyibe Atay Şiirleri - Şair Tayyibe Atay

Tayyibe Atay

Kuyruk

Kuyruk sözcüğünün akılda yaptığı çağrışımlar nedir sizce?Bir yığın kuyruk taşıyan hayvanla,bir yığın deyim sanırım.Kuyruk sallamak,kuyruk kıvırmak,
kuyruk yolmak,kuyruk bulamak,kuyruk taramak,
kuyruğunu kısmak,kuyruğuna basmak,kuyruk takınmak...Deyimler sözlüğünde yer alanlardan bazıları bunlar.Bunların anlamını az buçuk biliyoruz hepimiz.
Beni şimdilik ilgilendireni ise sonuncusu.Yani kuyruk takınmak!Neden mi?

Devamını Oku
Tayyibe Atay

şu ufacık evimin içinde dön babam, dön!.bu odadan öteki odaya; öteki odadan bu odaya!.hem de eşiklerden atlaya atlaya!..bir yazımda, eşiksiz bir evde yaşamak istiyorum demiştim ya; gerçekten istiyorum o evi!.lakin ne istediysem, olmadı birader!.sanırım ya yürekten istememişim ya da çok dua etmemişim!.daha dahası elime geçen parayı biriktirememişim!..nasıl biriktireyim ki yani!.aç mı kalayım, çıplak mı gezeyim beh!.dedim de; bu günlerde iki tane moda yaratılsın istiyorum!..birisi “çıplaklık” modası, öteki “bak bak doy” modası!..

bu modalar çıktığında, para biriktirip istediğim evi alabilirim, he valla!.

ah benim uçarı, kuş akıllı kafam!.söyle bana, şimdi sana nasıl kızmam!..çünkü; asıl anlatmak istediğim şey başkaydı!..sana ne kimin çok giyinmişliği, sana ne kimin midesinin şiştiği; ne anlatmak istiyorsan, onu anlat e mi!.

Devamını Oku
Tayyibe Atay

kapı çaktın sapı yok
bina diktin katı yok
camideki hocanın
benden yana lafı yok!..

yola taşı dizdirdin

Devamını Oku
Tayyibe Atay

bina diktim, elli kat
katlarını bana sat
odaya yatak serdim
gel sevgili sen de yat!.

yola saldım katırı

Devamını Oku
Tayyibe Atay

fabrika kurdum yalandan
direkleri fidandan
acı soğan üretir
işçi geldi fizandan!..

tabak dolu etim var

Devamını Oku
Tayyibe Atay



altı üstü iki tahta
dört bacak
oturunca başına
iki bacağım

Devamını Oku
Tayyibe Atay

oturdu kıyısına
gece boyu
dövünerek ağladı
martısını kaybeden deniz!..

içi su dolu

Devamını Oku
Tayyibe Atay

iki torunum var, tatlımı tatlı!..küçük olanı kız, durmadan süt içiyor... süt dolu biberonu dikiyor ağzına, soluk almadan bitiriyor...olmadı yeniden istiyor, biberonu uzatıp “meyk” diyor... hem meyk diyor, hem de kıs kıs, kıs kıs gülümsüyor...aklınca, beni esir alacağının hesabını yapıyor bu gülümsemeyle!..lakin, bunu başarıyor!..alıyorum elime biberonu, içine süt doldurmak için buzdolabına doğru yürümeye başlıyorum..uzanıyorum süt bidonuna, bitmek üzere olan sütün hepsini boşaltıyorum biberona...dolabın kapısını kapatıp, elimde biberon, gidiyorum, beni gülüşüyle kandırmayı başaran bebişimin yanına...

bebişim beni bekliyor, sırt üstü yatmış durumda...süt dolu biberonu görünce, uzatıyor
iki elini birden, kapabilmek için biberonu...süt içmekten bıkmayan bebişime kıyar mıyım hiç, biberonu, tutuşturuyorum hemen elleri arasına...bir taraftan da söyleniyorum...meyk de meyk, meyk de meyk diyorum, bir de çişini söylesen ya!....hoşuna gidiyor olmalı ki, yine gülümsüyor bana...gel de, meyk verme buna!..

şimdi neden anlattım bunu derseniz, asıl mesele başka!..mesele, bize yüklenen çeşit çeşit vergiler...vergileri bindirenin acaip gülüşü!..o gülüşe dayanamayıp, ceplerimize sarılmamız!.sarıldığımız cepler içinde metelik ararken, tırnaklarımızla ceplerimizi delmemiz!..deldiğimiz yerlerden, parmaklarımızı çıkarmamız!..bir nevi tırnak törpüleme şekli ile manikür yaptırma lüksünden kurtulmamız!..

Devamını Oku
Tayyibe Atay

nanik yapa yapa
hayat geçti önümden
bastım düğmesine
bir duman, bir duman!..

dağlar kaldı altında

Devamını Oku
Tayyibe Atay

uzayıp giden şiirleri bilir misin
anneler yazar onları
hepsi senin üstüne çocuk!.

ve narin!.
nanninna, nanninna

Devamını Oku