eskidi zaman
benimle birlikte
yüzü kırıştı saatlerin
hiç bir şey yok artık
güneşin elinde!.
aşkı peynir yaptım
attım fareler önüne
sonra tutup
aşık oldum
farelerden birine!..
looo Pezo!.
mısırlar, pamuklar, buğdaylar, arpalar ekilmiş tarlalar boyu
soğanlar kelle çevirmiş
lahanalar göbeğin kadar olmuş
kabaklar, biberler, hıyarlar çiçeklenmiş
havuçlar kök salmış derinlere
kayalar üstüne kurulu bu kentten
asla tren geçmedi
ama ben
vagonları sayıyorum durmadan
dağ köyü okulunda öğrendiğim
sayılar yetmedi!.
delilerden bir deli
“bütün yollar roma’dan geçer”dedi
yine delilerden bir deli
bunu ezbere söylerken
eğdi büktü
bütün yolları
“gelecek alma dükkanı”ında
boş raflar
toz duman
bir de fare vardı!.
kapattım kapıyı
"İçinden soyulan bir portakal' (Edip Cansever)
ölünün canlıya,canlının ölüye karıştığı zamanlardan selam olsun Edip Cansever'e...
ölü olsak ne,olmasak ne yani bu zamandan sonra...içinden soyulan bir milletiz valla...öyle portakal falan da değiliz...
hoppp Yafa!.
oh ha...
tek adam yürüyor
yol açık!.
iki cebinde
iki muhalif!..
ardında onlarca zındık...
deli miyim ne
oturup yalnızlığımın kubbealtına
yıldızları bekliyorum...
en parlağı adındı
bir ün bende
palmiye kılıklı adamlar bastı her yanı
çöllerden geldiler
gölgelerine sığınan kadınlara bindiler
benim saçlarımı kestiler
gözlerim şaşıydı zaten, gözlerimi oydular
arapistanı sel basmış, öyle dediler
Tayyibe hanımi yıllar yıllar öncesinden tanırim ..kelimeleri yan yana getirmekteki ustalıği tartışılmaz .
Canım öğretmenim
Günümüz kutlu olsun.Hep güzellikle,sevgiyle ve çocuk yürekleriyle dolu olalım.
Ama ben okumayı özledim...
Öğretmenimi..........