memleketin yanağını öpen üç beş adam
beni de öpüyor ara sıra!.
“matematiğim yok” desem de
yine gönderiyorlar
hesap sormaya!..
dağı
ormanı
özgürlüğü unutup
tavşan da yanında olur
kuyruğunu tararsan eğer!..
bu gün acayip bir mutluluk içindeyim!..çiçek açmış ağaca, balkonlara asılmış çamaşırlara, miyavlayan kedilere, bisiklete binen çocuklara bakıp bakıp gülüyorum!..hele hele sokakta yürürken saçlarımla oynaşan rüzgara daha çok gülüyorum!.yanımdan gelip geçenlere siz de gülün diyorum!.bazıları uyuyor emrime, bazıları uymuyor; olsun!.
gün gelir, gülmeyenler de kapılır bir rüzgara deyip, kendime teselli veriyorum!,umarım, onlarda sever, beni mutlu eden, alabildiğine güldüren bu rüzgarı!..
rüzgarın adı boykot!.
ben topal kedi
acıkmış bir karınla
gezdim bütün kuşhaneleri
“bokunda boncuk var” dediler
aldım geldim
kuşların en güzel ötenini!.
tren mi bizi bekliyor, biz mi treni; ne için!..trenle gelecek olanı mı, trene binecek olanı mı; kimi!..biz miyiz yoksa trenle gidecek olan!.
mademki tren merakımız vardır; geldi tren, durdu!.atlayalım bakalım içine ama hiç merak etmeyelim tren bizi nereye götürecek diye!..sessiz olalım, pencereden bakalım sadece!..elbet bir gün tren de durur!.ya tırmanamaz yokuşu, ya da uçurum korkusu dolar yüreğine!..
işte o zaman ineriz trenden; arkamızda kalmıştır artık bindiğimiz istasyon, aldığımız yol!..belki de aramızdadır gelmesini beklediğimiz kişi; neden olmasın!.
dünyanın gidişini değiştirenler ne bilim adamlarıdır, ne de kazanılan savaşlara adını yazdıranlardır. dünyanın gidişini değiştirenler, sadece delillerdir!..şimdi diyeceksiniz ki, Atatürk de mi delidir? bence delidir!..çünkü, o zamanın devleti öyle bir batağın içinde debelenmeye başlamıştır ki, onu oradan ancak bir deli kurtabilirdi..işte bu delinin adıdır Atatürk...hem de tarihin silinmesi mümkün ve muhtemel olmayan sayfalarına adını yazdıran bir deli!.iyi ki delidir, iyi ki bu ulus onun gibi bir deliye sahiptir...
değerini bilmeyenlere, bilmek istemeyenlere duyurulur!..
dedikten sonra, bir delilik de ben yapayım dedim.😀tabii ki, benim deliliğim Atatürkümün yaptığı o kocaman, o bir milleti yeniden yaratmak gibi akıllı deliliğin yanında toz parçası bile olamaz...benim deliliğim benim kadar olur bir kere...çünkü ben, insan nesli içinde, adı insan tarafından konulan bir noktayım sadece...uzayıp giden bir cümlenin öznesi bile olamam...hatta o cümlenin ünlemi bile olamam...çünkü, o uzun cümlenin hem öznesi, hem ünlemi olan tek bir kişiyi bilirim ve tanırım; Atatürk...
tuttum saati
bir dakika sürdü
üfürdüğüm hava!..
yarısı canımdı
diğer yarısı memleketim
bir şair arkadaşım yorum yazmaya başlarken "şimdi efendim" diyerek başlardı. şimdiyi anladık,efendim kimdi bilmem ama,bu iki sözcüğün yanyana gelişindeki zarafet çok hoştu bence...kulakları çınlasın diyor,ben de "şimdi efendim" seslenimiyle başlamak istiyorum yazıma...
şimdi efendim,bir uçurtmanın kuyruğuna takılıp göklerin en doruğundan bakıyorum Türkiyeye...şaşı gözlerimi esir alıyor bulutlar...derken bir rüzgar çıkıyor,aralanıyor bulutlar...ta aşağıda boylu boyunca yatan toprak sallanıyor bir doğuya,bir batıya...sallayanları merak ediyorum birden,kimler yok ki!..
hacılar,hocalar,cinciler,erenler,mesihler,siyasiler,askerler,zenginler,teröristler vs...bebeğine ninni söyleyen anneleri dışta bırakıyorum...onlar beşik sallıyor çünkü..evlatları uyusun,uyusun da büyüsün diye...işte,uyumaya alışan bu bebekler,hiç uyanmıyor nedense!..kan gövdeyi götürse bile,uyanmıyor..."vatandaşın hayırlısı böyle olur" diye hayıflanıyor,kıçını onlara dayayan siyasi erk!..
merhaba sanal dünya!.
sana bir sır vereyim mi!..ver diyorsan eğer, dört aç gözlerini, kulaklarını!.ama sakın açma ağzını, e mi!.çünkü; senin kulağınla duyuyoruz, senin gözünle bakıyoruz dünyaya; sağ olasın!..ağzını açma dedim, özür dilerim ama, ağzın o kadar büyük ki; açtığın anda korkuyorum açıkçası!.açtığın anda beni yutacaksın hissine kapılıyorum!.sonuçta insanım ben; duygularım var de mi!.hem de ne çok duygum var; sorma gitsin!.sadece benim değil tabii taşıdığım duygular; her insan, her canlı sahiptir onlara!..
dedikten sonra, geleyim senin gözlerin sayesinde gördüğüm, senin kulakların sayesinde duyduklarıma!..mesela, bayan milli voleybol takımımızın tarifeli uçakla Amerikaya uçtuğuna!..ne için uçmuşlar; Türkiye’mi uluslar arası maçlarda temsil etmek için...temsil edebiliyorlar mı; evet ediyorlar!.hem de en iyi şekilde ediyorlar. dünya sıralamasında ilk sırayı kapıyorlar; dünya onları konuşuyor, onlara alkış tutuyor...en mutsuz zamanlarımıza sevinç, heyecan katıyorlar!..onlar maça başladığında, stadyumlara koşuyor, televizyonlara kilitleniyoruz!.her topa vurduklarında, her sayıyı, her seti aldıklarında yüreğimiz kabarıyor!..az şey mi bunlar!..şahsen ben, eski bir voleybolcu olarak her milli ya da milli olmayan voleybolcunun gözlerinden öpüyor, gönülden teşekkür ediyorum onlara...
Tayyibe hanımi yıllar yıllar öncesinden tanırim ..kelimeleri yan yana getirmekteki ustalıği tartışılmaz .
Canım öğretmenim
Günümüz kutlu olsun.Hep güzellikle,sevgiyle ve çocuk yürekleriyle dolu olalım.
Ama ben okumayı özledim...
Öğretmenimi..........