gel sevgilim
yatak aldım, adı: Gecem
uyur uyur
uyanırız üstünde!..
arada bir sevişiriz
“Sabır” adlı bebeklerimiz olur
bir yaprak
yeşilini kaybetmiş bir yaprak
toprağın boz rengine bürünmüş bir yaprak
küçük değil, kocaman bir yaprak
kocaman bir çınar yaprağı
kapılmış acı esen rüzgara
su bulamazken, denizleri yuttum
zamana baktım, atamı unuttum
çorbada et yok, havada buluttum
keş adama çattım, bittim be dede!.
kalbime baktım, kendi işinde
insan haberleri dinledikçe,ağzı açık kalıyor...ne haber ama...memleketin bütün işleri tıkırında diyorsun,haberleri dinledikçe...sanki tabak tabak zeytin yiyorsun,gölgeler büyümüş diyorsun,güneş açmış kocaman ağzını diyorsun,çocukların karnı tok,gençler işli güçlü diyorsun...hapishaneler boşalmış diyorsun...sokaklar gülüşen insanlarla dolmuş taşmış diyorsun...diyorsun da diyorsun...
haberleri izledikçe bunları düşünüyor, hayal ediyorsun...ama gerçek bu değil...gerçek,tam tersi...ters olanları unutturmak için,dedüdü dedüdü haberler veriliyor tv lerde...uyuşturulmuş,oğuşturulmuş gözlerle bakıyor,sadece dinliyorsun...neden ve niçin sorusunu sormadan...sana ezberletilmek isteneni ezberlemeye çalışıyor,söyleneni tekrar ediyorsun...aklın ve mantığın minder altında uykuda...
ne tuhaf...Çin'de bir trafik kazasını anlatıyor spiker...görüntüler de veriyor habere dair...bir kamyon,bir taksinin üstüne çıkıyor...taksi şoförü ölmüyor...ölmesin tabii...taksiye olsun,olanlar...
bu gün bahar
bu gün altısı Mayıs’ın
toplayıp bütün çiçekleri
size getirdim
al çocuk
şeker değil
oyuncak da değil
şehirler ısmarladım
senin için tanrıya
Hay maşallah benim devletime!..sonsuz teşekkürler, beş tane maske veremediği için!..verdiğine verdi ama!..hem de ne çokkk!..tam da kayyımınaaa kaydırdı, dört biçük milyonluk gaymeyi!..maske veremediği ben gibi milyonlarca kişiden arakladığı vergiyi sırtlandı, götürdü Bekirindiyarına yıktı!.😀tomar tomar dört biçükkkkk milyoncuğu!..
birazı karpızzzz oldu; içinde çocuk!..birazı lay lay lom oynayan kızlar ile oğlanlar, birazı da bilezükkkk!.😀
havadan süzülüp gelen kocaman kuşlar görecekmiş onları!..pardon kuşlara binip gelenler diyecektim ya; dilim sürçtü beh!..hey Hans, hey Benjamin, hey Corc; kız Katerina, kız Elizabet, kız Sonya, kız Jesika lütfen iyi bak onlara!..hatta kocaman kocaman, hatta hayret ederek, hatta takdir ederek bak onlara!..ha biraz da alkışla e mi!..
bu sıradan bir vatandaşın samimi duyurusu, lafı oraya buraya çekmeden dosdoğru söylediği dileğidir; benim yani!.
madem her söylediğim kanun, madem her bir şeyi ben biliyorum, ben yapıyorum, benden başkası yoktur diyorsunuz; rica ediyorum sizden!.iki kelimelik bir cümle ile halledin bu fakirliğimizi!.
nasıl mı, dediniz!?çok basit, çokkk!.gece yarısı alınan bir khk kararı ile tabii!.yıllardır khk kararları ile yönetilmeye alıştık zaten!.bence devam edin buna!.nasılsa meclisimiz bir işe yaramıyor, madem ki onlar sadece el kaldırıp, el indiriyorlar; görevleri bu kadar!.yaptıkları bu görev sayesinde kazançları korkunç seviyede ama!.her biri öyle bir yararlanıyor ki devlet bütçesinden; doymak bilmiyorlar!.ye babam, yeee!..açıkçası bizi yiyorlar, biziiiiii!..
tam da eşek gibiyiz!
anırmaya devam
duyan türkü sanır belki!..
yalelli de, yalelli
bismillahi
Tayyibe hanımi yıllar yıllar öncesinden tanırim ..kelimeleri yan yana getirmekteki ustalıği tartışılmaz .
Canım öğretmenim
Günümüz kutlu olsun.Hep güzellikle,sevgiyle ve çocuk yürekleriyle dolu olalım.
Ama ben okumayı özledim...
Öğretmenimi..........