bazen insan,
oturur ya radyonun başına,
rastgele çevirir düğmesini,
ve bir şarkıda takılır kalır...
ilk kez dinliyordur,
öylece kala kalır,
bazen bir şiirle anlatmak seni,
bilene bilmeyene bir coşkuyla.
dünya bilsin istiyor insan...
düşe kalka yürüdüğüm yolları,
daha dik geçiyorum yeniden şimdi.
senin gibi birine, sana aşığım...
bazen de;
gelir bir virüs İŞGAL EDER YURDU,
daha önce işgal edenler sus pus.
krallar sus, soytarıları pus...
ölüm en çok da onları korkutur,
zira; ilk ölümleri olacaktır bu,
bazen de diyorum ki kendime
"kendine iyi bak".
değer mi? değer elbet!
ama bunu bir sen bileceksen eğer,
olsun yine de değer...
"kendine iyi bak" diyorum kendime,
bazen insan virgül koymayı unutuyor,
farkında olmadan yaşadıklarına...
hayat anlamsız gelmeye başladığında,
işte o zaman hayatın bir yerlerine,
virgül koymak gerekiyor olabilir.
tam da anlam kazandırmak istediğimizde,
beğendin mi şimdi yaptığını?
gönlüm artık şiirden bir çöplük...
be insafsız, vicdansız!
düşlerime gel dedim
geldin mi?
gelmedin elbet...
hiç olmazsa haydi kahvaltıya gel,
şöyle geçerken bir uğra.
bekleyen düşlerimiz var,
yaşanmamış zamanlarımız.
ha dün, ha bugün
ya da yarın,
ne farkeder ki...
yüzümüzde çizgiler,
belki bir
bahar vakti çiçeğisin
ya da
zemheride açan kardelen...
yokluklarda mucizesin...
sen;
belki hiç
sevilmedin sen,
benim sevebileceğim kadar...
belki hiç
sevilmedim ben,
senin sevebileceğin kadar...



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!