ama sen de
az değilsin hani.
azın karar,
çoğun akıllara zarar...
sobayı tutuşturan çıra gibisin.
hani sobayı devirmişsin de,
anlatmaktan
yorulduğumda
ya da
yorgunluğumdan
anlatamadığımda;
işte o zaman,
anneme ilk defa merhaba!
merhaba anne,
merhaba diyemediğin
oğlundan merhaba.
beni tanıştırırken hemşireye,
kardeşim derken gözlerindeki ışıltı,
ardımda bırakıyorum tüm sınavlarımı...
suskun ve huzurlu geçiyorum şimdi,
perdeleri penceresinden sarkan bu şehri...
arka sokaklarda, fütursuz kavgaların;
dalga dalga gürültüsü çoğalıyor kulaklarımda...
belli belirsiz; bir kadının
artık
sensizliğime üzülmüyorum da,
bensiz kalışlarının,
hüznü var ya gözlerinde;
işte en çok bu koyuyor adama...
artık yetmiyor seni seviyorum demek,
bir şeyler eksik kalıyor dudağımda...
aklımı alan güzelliğini seyrederken;
yarım heveslerimin ıslaklığı
süzülüyor gözlerimden...
asalım dertlerimizi,
salkım söğüdün dallarına...
solsun, dökülsün sonbaharda...
yeniden filizlenelim sonra,
gelecek ilk baharda...
asırlarca uzaklardan,
aşkın anılmadığı diyarlardan geldim.
yorgunum...
yorgunluğum; karanlık yollardan...
yüzlerin asık,
gülmenin yasak olduğu dünyadan,
aşk; adamı; mecnun eder...
aşk dilden döküldüğünde,
yüreğinde başka keder,
aşığı deli eder...
aşk adamı aklından eder...
aşka düşüp de,
gönül kül olunca.
hayat yokuşları,
başına sarınca;
ayıp değil yağmur gözlüm,
saklama sen de ağla...



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!