Bir kıyıma vuruşun,
o simsiyah
bir de uzak duruşun,
umutçasına
Ben seni yâr,
Ne buluttan beri ne aydan öte
Kaç gül mesafesi, yüzün cennete
Düşmüşüm içine gamzen Araftır
Kirpiğin menzili, yanlış taraftır
Sinesinde dağ sumrusu
Bir yar sevdim gözü cennet
Ne sunası, ne kumrusu?
Gözün yumsa yüzü cennet
Laf söyledim beri gele
Cananın cevrini yükle dağlara
Makam-ı hüzzamda ne yaman inler
Ufukta kanayan kızıl bir yara
Bulutlar, yıldızlar, âsuman inler
Nazenin o yardan beklesin salık
Çıkamazsın bir girince
İçi başka dışı başka
İçe işler ince ince
Aşk yolunun kışı başka
İlk görüşte zor tanırsın
Kimine çiçek, kimine yüktü
Aslı mı?
Aşk, kadından hep büyüktü
Ne fistandır aşk ne etektir
Aslı mı?
Acılarını günlüklere değil çizgi çizgi ak alnına nakşeden, ateşten kadınların çelikten çocuklarıyız biz. O korkunç ve mübarek ellerin naif dokunuşlarıyla büyüdük. Bizde hamlık olmaz. Beşikte başlamışız pişmeye. Ateşin çocuklarıyız.Sütümüz de toprağımız kadar katışıksız.
Sabır, içimizde büyüyen o dağdır. Köpük köpük çağlayan derelerimizden, keklikler de su içer kuzgunlar da. Tınmayız. Karga sesini de duyarız ama bülbülcedir türkülerimiz.
Bir nar çiçeği kadar zarif isek meşrebimiz imbikten geçtiğindendir.
Biz karanlıkta da insanız, en az aydınlıkta olduğumuz kadar. Maskesiz ve çırılçıplak... Sövsek de bilirsiniz, övsek de.
Puştçayı bilmediğimizden değildir, dostçayı konuşmamız.
Bir selamı, yüreğimizin bütün kapılarını açacak kadar mahir ve tahir biliriz.
bir çocuk toprağa döküyor
mavi kanatlı dilekleri
indirgenmiş bir yokluğu yontuyor
umudun mermer dişleri
attaya gidenlerin ardında
Dünyanın rahmine, İblis'in sülbü
Nikahsız yerleşmiş, bebek Avrupa
Mazlumun kanıyla devinir kalbi
Tufeyli yatağı göbek Avrupa
On verdik kaltağa değmezmiş üçe
Şu yaşanan film sanki
Sete dönmüş yurt gardaşım
Pkk’yla olmuş kanki
İte dönmüş kurt gardaşım
Obezlikten ölür açı




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!