Niyet-i gülzârla çıkalım biz yola
Çöl çıkarsa bana, gül çıkarsa sana
İklim-i vefâya soframız kurula
Kıl çıkarsa bana, bal çıkarsa sana
Burukluk mu bilmiyorum
Şu kahpe sızı içimde
Karanlık desem yeter mi?
Anlar mısın cehennem desem?
İnanır mısın, aklımdan geçenlere?
üstüne üstüne gelir ya, gece
uçsuz bir karanlıktasın sadece
ayla ayla kıvranır bulutlar arkasında
bir kadına ağlar gibi ay,
hani gizlice
Nice hanlar, hamamlar yapmış; kurmuş nice tahtlar
Terbiye etmek için, dünyayı, nice bed-bahtlar
Sonsuza ayarla, kur saati, düz çek çizgini
Mutluluksa derdin? Çal hayata, kendi ezgini.
Kor ateşte dönüp tunca
Aşk od'una vuruldum ben
Yârdan yana bir usanca
Yaz adımı yoruldum ben
Masallarda mesel idim
tespihinde öfkesi
yadsıyor bütün çarşı
bir adam bahtına karşı
yokluğu heceliyor
gecenin deseni,
ipi kopmuş bir uçurtma
güne sensiz başlamak
içinde yerli bir ateş
kar türküleri söylemek
ve köpükten umutlar,
bulutlara eş
Aynı babadan bir oğlan bir kız
Biz dahi söze bismillahla başlarız
Son nefesimi yudumlamışçasına
Sabrın sarı musluğundan
İçermiş gibi tevekkülü
aynı poyrazda farklı üşümekti bizimkisi,
belki de aynı şafakta farklı renklere odaklanmak
ben mavi arıyordum alacalı, sen bembeyazın o pürüzsüz dinginliğini
aynı büfeden ekmek alsak da ben mesela kıtırından başlıyorum somuna besmelesiz, sen içine banıyorsun narin parmaklarını
Çise çise gelir çöllere inat
Bu kadim sevda çiy olur bizde
Palazlanıp ol dem vuranda kanat
Visal-i Rahman’a say’ olur bizde
Cananın payine ne dem ki turap




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!