Güzelliğin dururken karşımda
Nasıl da boynu bükük olmaz sözlerin
Kırılan bir yazım
Nasıl sürgün veririm
Halim var sesim çıkmıyor benim
Budadıklarım bir türlü kurumadı
Odun olmadı bir türlü yanmadı
Bir köşede atılı
Tekrar kış geldi Mart hep kapıda kaldı.
Hani bir masal anlatsa
Kaybolmaz mıyım maviliğinin içinde
Merhem olmaz mıyım ellerindeki çatlaklara
Beynim ne çok yordum seni
Bir umarsızlığa
Bir vefasızlığa
Bir an olsun üşümüştüm sert rüzgârda
Biliyorum sende uzaklarda
Gökyüzü arasında gidiyorum
Yol kent nedir buralar bilmiyorum
Açım yalnızım
Sensizim kırgınım
En çok izlediğim ve onunla dertleştiğim
Gökyüzünü unutmuşum
Başımı kaldırım taşlarından bir türlü kaldıramadığımı farktettim
Canım gökyüzüm beni affet!
Ve deniz
Biliyorum seneler geçti sana uğramayalı
Bahtımın varlık sahası daraldı
Ruhum bunalımda
Göğüs kafesimde onca kosta kırığı
Dilim şekerlik olsa ne
Her harf ayrı zehir
Benliğimin varlık sahası kasvet
Sende ne kadar varım
Duymaktır en büyük arzum
Susmak istiyorum bitmiyor bu kıvılcım
Ben eskiye hala kızgınım
Gidip gezdiğim rıhtımım bombalandı
Çok yorgunum Arif, her şeyden
Midem bulanıyor
Ağzımın içi zehir
Yanlıştayım doğruya geçemiyorum Arif
Ölmek hep aklımda
Bir benim mi aklımda
Ben o ceketi giyemedim
Denedim denedim de kollarını bile geçiremedim
Utanacak bir durumda bulamadım
Amma olmayacağını taaa baştan bildim
Sığarım sandım çok zormuş nasıl durabildin
İçinde hüzün barındırmayan insanlara imreniyorum
Rengarenk mutluluklar var içlerinde ve
Çevrelerine saçıyorlar
Bizim ise bembeyaz hüzünler
Hoşça kal diyen gözler bulamıyorum
Hepsi nezaketi zayıflıktan sananlar
Affınıza sığınarak bu zamana kadar (1. agızdan izin alma fırsatımız olmadığı için bu konudaki tedirginliğimizi ve üzüntümüzüde belirterek) sosyal medyada şiirlerinizi paylaşmakta bulunduk.
Sizden bu konuda izin ve helallik talep ediyoruz.
Sevgi ve Saygılarımla