Değişen neydi düşünüyor insan
Gülmeyi bitirmek nasıl olur sürçülisan
Huzur veren alanda insan
İçten içe bitip sonra oluşuyor sıradan
Kıymet verdinde ne oldu
Bir dal düşün kırılmış kendine
Sert budanmış ağaç gibi
Sağ kurtuldum dünyadan
Demek isterdim yeniden her akşam
Kendi adresimi arıyorum
Mezarlıklar
Dünya da eşitlik ülkesi.
Dünyada olanın
Diner mi sandın yası.
Hiç kimse hiç bir şeyi hak etmiyorken
Bu çığlık sesleri de ne
Papatyalar ayaklar altında ezilirken
Bu sessizlik de ne
Hakiki yaralı olan sürekli ağlamaz
Canım sıkılır, yüzlerce yüzlerde asabiyet mutsuzluk
Her yanda kırıntılar ne bu saçma fasıl ne bu ruhsuzluk
Kış günü sabahları kahvaltılarım küçük ocakta
Küçük bir bakır çaydanlık ne büyük sıcaklık
Canım sıkılır, gözlerimde bütün ırmaklar kalır
Oysa acı olan zaman değil
Demiştim bu ömür senin ömrüne dahil
Etrafıma diyorum bir bir artık eksil
Herkesin dili her şeye ehil
Yoruldum artık dillerde bitmiyor sabret
Uyuyunca geçer dedikleri
Nasıl bir illettir ki
Bitmiyor bir türlü
Bazen kızarsın
Kızarsın ki dinip bitmiyor kendisi
Dinmiyor insanın içindeki fırtına
Eylül gelir mahzene bıraktıklarım aklıma gelir
Eylül gelir ne varsa birden üst üste gelir.
Yüzün olduğunu sayıyorsan
Yüzleş kendinle
Mesafeler avutuyor mu hataları
Evvela insan insanın hiçbir şeyi
İçim bir dipsiz kova
Affınıza sığınarak bu zamana kadar (1. agızdan izin alma fırsatımız olmadığı için bu konudaki tedirginliğimizi ve üzüntümüzüde belirterek) sosyal medyada şiirlerinizi paylaşmakta bulunduk.
Sizden bu konuda izin ve helallik talep ediyoruz.
Sevgi ve Saygılarımla