Buğuluyken hava
Ne toprakta damla ne de yüzümde
Kurşun gibi ağır hissetmek içini
Gece yazılan şiir gibi
Boğuluyorum zamanda..
Çay şiirle dostla muhabbetle içilir
Hüzün ise yalnız çekilir.
Bir kuş sesi bile duymadım
Yüreğimdeki sesin işkencesinden
Kuru bir selamını bekleye bekleye derman bulamadım
Kendimle kendime eziyetimi bir sonlandıramadım
Oysa ne kadarda güzel boşluklarda geziyordum
Şimdi tek tek unutamıyor ağlayamıyor düşleyemiyorum
Ne uzak kim tuzak kim daha yakın anlayamıyorum
Ne gezersin gönül bu yılda olmadı mahsul
Çaresi yok tutsak kaldım
Bir yol gütmeden ömür bitti
Bir mektup yaz gökyüzüne deki susadım
Yorgunluk yaraladı öldürmedi
Sakinliğimi kaybettim
Radyoda fasıl
Geçmiyor akşamlar asıl
Nargilem anason
Durmuyor kırmızı ışıkta trenler
Gözüm hep o asgari haberde
Ve şairinde dediği gibi
Sobalı evlerin buğulu camları olurdu
En az herkesin bir kez kazımışlığı olurdu
Akşam olmuştu elektrikler yok olurdu
Herkesin hikayesinin bir sonu olurdu
Dışarıda kar ve Konya ayaz olurdu
Ve şairin dediği gibi
Hayat güzel
İçindekiler değil
Sayfalar boş olduktan sonra
Defter rengarenk olsa ne yazar
Sayfaları değiştirmeye gerek kalmadı
Değişen neydi düşünüyor insan
Gülmeyi bitirmek nasıl olur sürçülisan
Huzur veren alanda insan
İçten içe bitip sonra oluşuyor sıradan
Kıymet verdinde ne oldu
Bir dal düşün kırılmış kendine
Sert budanmış ağaç gibi
Sağ kurtuldum dünyadan
Demek isterdim yeniden her akşam
Kendi adresimi arıyorum




-
Murat Taşdemir
Tüm YorumlarAffınıza sığınarak bu zamana kadar (1. agızdan izin alma fırsatımız olmadığı için bu konudaki tedirginliğimizi ve üzüntümüzüde belirterek) sosyal medyada şiirlerinizi paylaşmakta bulunduk.
Sizden bu konuda izin ve helallik talep ediyoruz.
Sevgi ve Saygılarımla