Geçmiş geçmişte durmadığı gibi
Geleceğin önüne de geçiyor.
O tren gitti..
Her şeyde azda olsa arıyorsun
Bir şeyler eksik gibi
Ne bileyim
Suyun içindesin ama
Karadaymışsın gibi
Gidemiyorsun.
Gelecek dedim
Bir avuçluk yıldızı olmayan gökyüzüne
Atması için kalbi olupta
Bir küçük çocuk kadar yüreği olmayana
Gelecek dedim
Tüm gelenlerin
Gitmek mi gerekir önce
Öncesinden de yararlanamıyoruz mu
Sevgiden saygıdan hasretten özlemden
Gittikten sonra karanlık sokak her taraf
Küçük bir ev bir cadde boyu kapkaranlık
Gitmek mi gerekir önce
Yoruldum desem
Gücenir mi gökyüzünde süzülen kuşlar
Saatler akıyor geriye ve hep geriye
Eskicideki eşyalara hüzünleniyorlar
Sandıklara gömülmüş eski fotoğraflar
Bir yolculuk var
Yokluk yoksulluk peşi sıra
Dağları omuzlamış bir göz oda pahasına
Dizlerinin üzerine düşmüş gören olmadı mı
Bir odanın içinde binbir gölgeler
Heveslenmek dile kolay
Ufuklar hasretim
Eylül giderken bile
Gücendi yüreğim benden geçti
Kaybolmuş mektubum postada
Şimdi düşünüyorum da;
Sokakta
Bankta
Ağaç altında hep,
Elinde çiçeklerle bekleyen adam bendim
Bir gülüşüne sığdırdığım dünya benim.
Kalem ağlıyor da kağıda
İnsan başı insan omuzunu bulamıyor
Sen düşmeye gör o vakit
İnsan kendi selasını her vakit de duyuyor
Göçüyor insan kapılarda zillerde adı kalıyor
Affınıza sığınarak bu zamana kadar (1. agızdan izin alma fırsatımız olmadığı için bu konudaki tedirginliğimizi ve üzüntümüzüde belirterek) sosyal medyada şiirlerinizi paylaşmakta bulunduk.
Sizden bu konuda izin ve helallik talep ediyoruz.
Sevgi ve Saygılarımla