Gece siyah çarşafı örterken yeryüzüne
Yorgun argın beyinler çekilir köşesine
Biraz kendine gelir, sonra döner özüne
Beni kabuslar sarar, mutluların tersine
Rüyamı dolduruyur her gece aynı kabus
Saf ve duru aklımı maharetle kandırdın
Açtın dil kildimi, kırdın çelik kasamı
Tuzuna biberine yüreģimi bandırdın
Harladın sessiz sessiz, kederimi tasamı
Nasıl anlatsam bilmem böyle girift duyguyu
SÜMÜKLÜ ZEYNO
Saksılarda ıtırsın
Yolda bile kıtırsın
Kırıtıp sırıtırsın
Seni sümüklü zeyno
Hırs, dağları un etmiş,
yutulmuş mavi engin
Şirazesi bozulmuş,
alemimde ahengin
Fotoğraf merceği bu,
Nefis mizana düşman, gözleri oydu kaşlar
Şeref paraya kaldı, hürmet görür ayaşlar
Dalkavuk kazanında riyayla pişen aşlar
Bende buna dahilim, kızmayın arkadaşlar
İçimle dışım ayrı, halim türlü türlüdür
Yaşadığım bu ülke
Küredeki tek vatan
Bu vatanda bir evim
Ruhuma neşe katan
Büyük bir nimet vermiş
Beni burda yaratan
Ben on yaşında sabi, benim adım ismail
Altım altı kat mezar, üstüm altı kat enkaz
Bulut ölüm kusuyur, ölüm fışkırıyor kıl
Beş şubat yirmiüçü kanımla tarihe yaz
Son yakarış Allahım, ve çekildi son nefes
Dilerdimki papatya falımı hayra yora
Bir haber güvercini gelip pervazda dura
Geceme yoldaş olup, yanan içimi sora
Bana bir umut verip, vuslata saat kura
Ceylan gözlü felaket kıyımı vura vura
YÜZLEŞME
Ruhumdaki zelzele, canımdaki göçük, kanımdaki sancı
Kemiklerimdeki catırdama
Ben;
Yaşayan enkaz, nefes alan ölü
Bozulan nedir diye zamana soruyurum
İnsanmı düştü bilmem nefsin çelik ağına
Cahiliye devrinin derin karanlığına
Bu karanlık menfezin ucunu arıyorum
Bakire sabahımın senmisin ilk günahı
Ağzımızın tadı, huzurumuz, ruh sağlığımız bozulmadan, iyi bir bayram geçirmemiz dileği ile, sevgiler, selamlar...
Sağlık, esenlik ve 2024'ü aratmayan bir yıl dilerim,
Sevgi, saygı, muhabbetle...