Suphi Sekü Şiirleri - Şair Suphi Sekü

KİMYAGER

Bana da kar kimyager dermanından bir dirhem
Vav dan mim e dönüşüp, elifle karışsın em
Çal sineme bihakkın, dindirsin şu sızımı

Göklerde görünmez artık ülkerim
Çaresiz ölümü bekler gibi beklerim

Pervazda güvercinler, kuşlar öterde
Penceremde serenat, hergün seherde
Paslı hatıralarım, ta gerilerde

Herkes burada memur, inek, sinek, ve arı
Sanmaki sahipsizdir, bu rezzakın ambarı
Bir menzile akıyor,akan, sevki ilahi
Yolda açılmş tezgah, dorduğu tren garı

Peron no'su ondukuz, koca bir şair indi

KONUŞAN YÜZ

Neden suskundur dilin, neden kırık ellerin
Öyle bir çığlık ki bu gökyüzü kadar derin
Savurup sonsuzluğa, bıçkın suskularını
Çelik kapılarını kırıyor, yüreklerin

KÖŞKÜN HANIMI
VE HİZMETLİSİ

Düşünmeye gerek yok hanımım
Ne işine yarayacak ki
Başında köşk, işinde eş,

KURTCUK GİRDİ UYRUĞA

Kuyruğu al başa vur başı çalıp Kuyruğa
Gövdeler delik deşik kurtçuk girdi Uyruğa
Türk'ü Arap acem'i ,batı turtusu hâlin
Çökeltisi şeref mi, alıp sürsek buyruğa

Kitabını dürecek, ALLAH azze ve celle
Ayetlerle sabittir, olacak, oldu belle
Asla onutmam diye imza verdim huzurda
Ahde girdim şart koştum lades kırdım ecelle

İradem sürüklendi zulmet çağlayan selle

MATERYAL VE BEN

Bilimde çöktü artık küfrün materyal tezi
RABB e karşı her fikir paçavra çocuk bezi

İşte atomun içi işte uzayda denge

Kalbinde atıyor kalp atışlarım
Nabzında nabzımın ritmini dinle
Yoluna dökülür kara kaşlarım
Kendime yer yok, doldum seninle

Bana ait tek şey sadece adım

Miraca şahit aksanın gözleri oyuldu
Atı öldü, yayı kırıldı selahattinin
Ömerin mabedine bugün vampirler doldu
Bir hançer yürüyor bağrına, nesli atinin

Burak duvarının taşları kanıyor bir bir